Kıymetli okurlarım, bugün 2025 - 2026 Eğitim Öğretim Döneminin ilk zili çalıyor. Yazının başında, Yeni Dönemin herkes açısından bereketli geçecek bir dönem olmasını diliyorum.


Bu Eğitim Öğretim Dönemi, öğretmen ve öğrenciler açısından bereketli geçsin ki, ülkenin yarınlarını inşa edecek zımba gibi Gençler yetişsin... Böyle olması demek, memleketin geleceğe sağlam adımlarla ilerlemesi demektir.


Biliyorum... Bugün pek çok yerde Eğitim konusu konuşulacak... O yüzden, bende okuduğunuz satırları bu konuya tahsis ettim.


Aslına bakarsanız, Hocalarımızın en birinci gündemleri: Öğrencilerinin nazarlarında İyilikleri mayalamak olmalıdır.


Tabi bunun için, derslerin en az beşer dakikaları İyilik konusuna ayrılması gerekiyor. Hatta öğrencilerin zaman zaman iyilikte yarıştırılması şart...


Efendim İyi ve İyilikler ne kadar çoğaltılırsa, bu toplum o kadar huzura kavuşur. İyilik konusunda verilecek eğitim lehimize yani...


Gelin biraz düşünelim... İyilik hususunda sağlam bir eğitim görmüş bir doktordan kime ne zarar gelir?


Ya İyilik temeli üzerine inşa edilmiş bir bilim insanından, diğer fertlerin zararına olacak buluşlar çıkar mı? Ben aksine faydalı buluşlar ortaya konulur derim.


Maalesef bu milletin mensuplarına, ben merkezli bir insan modeli aşılamaya başladıklarında, huzur bu cennet vatanı terk eder oldu.


Hayır hayır, Toplumun genetik haritasını ortaya koyan örf ve adetlerde ben diye birşey yoktur. Biz vardır biz...


Biz merkezli yaşamın içinde, kişilerin hayatlarını kolaylaştıran da yapılan İyiliklerdir. İddia ediyorum... Ortalıkta İyilik ne kadar bol olursa, huzur da o oranda çok olur.


Bu yüzden Hocalarımızın sık sık İyilik konusunu işlemeleri gerekiyor. Hem de geçmişte yaşanmış güzel örneklerle....