Yönetmenliğini İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhan Kandemir'in yaptığı "Karla" hayatın gerçeklerini olduğu gibi yansıtan sıcak ve samimi bir film olarak dikkat çekiyor. Gerek senaryosu, gerek çekim teknikleri, gerekse de özgün müzikleri açısından farklı bir yapıt olan "Karla", tam anlamıyla bağımsız bir sanat filmi... Hiçbir yerden ekonomik destek alınmadan çekilen bu filmin yapımcılığını Murat Çınar üstlendi. Dolayısıyla bu başarının ortaya çıkmasında Değişim Medya'nın payı da oldukça büyük... Senaryo ise Nafiseh Laleh'e ait... Duygu dolu filmde kukla tiyatrosu işleten ve aynı mekanda yaşamını sürdüren kukla ustası baba ve kızı Karla'nın kimi zaman mesafeli ancak genelinde sevgi dolu olan ilişkisi doğal bir şekilde anlatılıyor. Tabii yönetmenin başarısına ayrı bir parantez açmakta fayda var. Prof. Dr. Ceyhan Kandemir, akademi ve sektörü bir arada yürüten önemli bir yönetmen... 90'lı yıllarda çekmiş olduğu başarılı kliplerle adından söz ettiren Kandemir sıra dışı çekim teknikleri ve kendine özgü üslubuyla filme bambaşka bir tat katmış. Oyuncu seçimi, kurgu bütünlüğü, sanat filmi olmasına rağmen her yaştan her kesimden seyirciyi Karla ile özdeşleştirmeyi başarması nedeniyle Kandemir şüphesiz ki en büyük alkışı hak ediyor.

Karla'nın oyunculuktaki büyük başarısı

Yönetmenin hakkı verdikten sonra küçük yıldız Karla'nın başarısından söz etmemek olmaz… Karla, oyunculuk adına hiçbir eğitim almamasına rağmen rolünü o kadar özümsemiş ki bizlere o duyguyu yansıtıyor. Karla'nın oyunculuğundaki doğallık ve samimiyet gelecek yıllarda bu ismi daha çok duyacağımızı açık bir şekilde ortaya koyuyor. Televizyon sektöründen bir anne ve babaya sahip olmak da hiç kuşkusuz onun en büyük avantajı… Baba kızın bu başarısının yanında Karla'nın öz annesini de filmde başarıyla izliyoruz. Dr. Öğr. Üyesi Cansu Özdenak Kandemir oyunculuğun hakkını veren isimlerden… Bu durum ister istemez izleyicinin filmle bütünleşmesini sağlıyor… Altan Akışık gibi usta bir oyuncunun filmde yer alması ise Karla'ya inanılmaz bir değer katıyor. Akışık yılların tecrübesini filmin her noktasına yansıtmayı başarıyor.

Karla'nın müzikleri dikkat çekiyor!

Filmin müziklerinde ise Mahdi Vojdani'nin imzası var. Aynı zamanda orkestra şefi de olan Vojdani tüm sahneleri tek tek izleyerek müzikleri hazırlamış. Bu durum filmin müzikle bütünleşmesini sağlıyor, izleyicileri kah güldürüyor, kah hüzünlendiriyor. Vojdani'ye göre; Karla'da müzik iki sabit işitsel öğe olan piyanoya, melodikaya ve suskunluğa dayanmaktadır. Karla karakteri için yapılan beste ve melodi kendi zorluklarıyla karşı karşıyaydı; çünkü çocuksu bir yaklaşımla onun düşüncelerini yansıtması gerekiyor olmakla birlikte, bir o kadar da derin bir melodi yaratmak zorunluluğu vardı. Piyano ile bu filmde hikayenin asıl akımını ele almakla ana atmosfer oluşturulmaya çalışılmıştır.

Bağımsız bir sanat filmi!

Filme yönelik açıklamalar yapan yönetmen Prof. Dr. Ceyhan Kandemir; kızıyla ve eşiyle aynı sahnede ve sette olmanın kendisi için hoş bir duygu olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Kandemir, kendi kızıyla yaşadığı özel ilişkisini ve onun mutlu olma serüvenini de senaryoya yansıttığını ifade etti. Sanat filmi olması dolayısıyla eserin çok önemli mesajlar verdiğini kaydeden Prof. Dr. Kandemir, ortaya çıkan nitelikli sonuçtan son derece mutluluk duyduklarını söyledi.

Karla'nın prestijli festivallerde önemli ödüller alması dileğiyle...