Görmüyorlar…
“Doğalgaz nerde?”
“Petrol nerde?”
“Araba (TOGG) nerde?”
“Uydular nerde?”
İnatla…
***
65 yıl önce…
21 Mayıs 1960…
Harbiyeli öğrencileri kışkırtıp sokağa salanlar, bundan 16 gün önce (5 Mayıs 1960) 555K kodlamasıyla (5‘inci ayın 5’inde saat 5’te Kızılay’da) şeflik militanlarını sokaklara salmışlardı.
Harbiyeli öğrenciler, sokaklarda kanlı darbenin dolgu malzemesi yapılıyordu.
Gençlerin kıyma makinelerinde öldürüldüğünü, binlercesinin Konya Yolu’nun altına gömüldüğünü, Kars, Ardahan’ın satıldığını söylüyorlardı. Akla hayale sığmayacak yalanların merkezi Siyokemalist yapı, 5 gün sonra 27 Mayıs’ta devleti ele geçirdi.
Yolsuzluk, rüşvet, irtikap onlar için suç teşkil etmiyordu. Çünkü ülkenin asıl sahiplerinin kendileri olduklarını iddia ediyorlardı.
Yasssıada’da kurdukları Yüksek Adalet Divanı, Suriye’deki BAASÇI Esedistlere de ilham kaynağı olmuş, Sedneya’dada aynı metotlar uygulamıştır.
Bundan mütevellit Esed’in kaçışına hayıflanmakta, Gazze’deki soykırıma sesiz kalmaktalar.
Esed rejminin çökmesiyle terör örgütü çökertilmiş, silah bırakmaya icbar edilmiştir.
Türkiye’nin 15 Temmuz’dan 40 gün sonra (24 Ağustos 2016) Suriye’de Fırat Kalkanı Operasyonu ile başlattığı harekatlara karşı çıkmalarının sebebi de terör örgütünü ve BAAS rejimini korumaya yönelik “eylemler” idi.
O gün terörle mücadeleyi durdurmak isteyen “imzacıların” bugün Terörsüz Türkiye’ye sesiz kalmaları bir yana takoz olmaları, Gazze’de insanlık tarihinin en kanlı, en vahşi günlerini yaşatan İsrail’e tek kınama bir yana tek eleştiri yöneltmemeleri iplerinin kimlerin elinde olduğunu göstermektedir.
Şiddete tapınıyorlar…
Rüşvet Çetesinin kurtarılması için tüm hücrelerinin harekete geçirip şiddetin dozunu artırmanın yollarını arıyorlar.
İstanbul merkezli malum işadamlarının, tutuklamalardan yaklaşık 1 ay önce rüşvet davasının sanığı hakkında adaleti etkilemeye dönük girişimleri, ahtapotun kollarını göstermesi açısından fevkalade dikkat çekicidir.
27 Mayıs 1960’da darbeyi yapanlar, bütün darbe süreçlerinin, cinayetlerin, hırsızlıkların da failidirler.
“Türk milleti hakimiyet hakkınıMillî Birlik Komitesi eliyle kullanır.” Millî Birlik Komitesi aldığı ve alacağı kararlardan kanunlara aykırı olanlar kanun, anayasaya aykırı olanlar da anayasa değişikliği olarak yürürlüğe girer.”
Bugün de “Çobanla benim oyum bir mi” diyor.
***
Gören:
"Normal bir devlet sivillere karşı savaş yürütmez, hobi olarak çocukları öldürmez, bir halkı yerinden etmeyi kendisine hedef olarak belirlemez. İsrail milletler arasında bir parya devleti olmaya doğru ilerliyor."Demokratlar Partisi lideri Yair Golan böyle diyor.
19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesi, 18 Mart sabahı bozdu.
O günden bugüne katliama devam ediyor.
3 bin 340 şehit…
“Bugün UNRWA’da kayıtlı 5 milyondan fazla Filistinli mülteci bulunmaktadır. UNRWA, Filistinli mültecileri kayıt altına almakta ve mülteci statüsünün nesilden nesile Filistinli çocuklara geçişini sağlamaktadır. Bu sebeple, giderek büyüyen bir mülteci nüfus ve onların geri dönüş talepleri İsrail tarafında ciddi bir rahatsızlık yaratmaktadır. Bu sebeple İsrail çoğu kez bir BM ajansı olan UNRWA’yı “Hamas’ın BM kolu” olarak tarif etmekte ve hedef almaktadır. Son olarak İsrail bazı UNRWA çalışanlarının 7 Ekim saldırılarına katıldığı yönünde bir iddia ortaya atmıştır. Tam da UAD Güney Afrika tarafından İsrail’e karşı açılan soykırım davasında ihtiyati tedbirlere ve 2.2 milyon insanın soykırım tehdidi altında
olduğuna hükmetmişken, bazı Batılı devletler doğruluğuna dair halen herhangi bir delil olmadığı halde yalnızca İsrail’in iddialarına dayanarak UNRWA’ya sağladıkları fonu askıya alma kararı almışlardır.” (Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun (TİHEK) “Filistin'de İnsan Hakları İhlalleri ve Gazze Soykırımı Raporu”, 82.sayfa)
İsrail’i kınayan ve bir ay kadar önce elektrik hatları çökenİspanya’da dün de (20 Mayıs 2025) internet ve mobil hatlar çöktü(?!)