Geldi çattı okulların açılış günü. Sayılı gün de çabuk geçiyor desek de öğrencilerin okulu özlemesi gibi bir durum da var işte. Koca yaz bitti ve okullar öğrencilere sonuna kadar açtı kapılarını.

Servisler, yollar, trafik, koşuşturan çocuklar derken; eylül tam kıvamına geldi. Sadece yaprakların uçuşması yetmiyor eylülü anlatmaya. Çocuk sesleri, okul bahçelerinden gelen cıvıltılar, okul alışverişi telaşı birbirine karışıyor her eylül.

Bu eğitim-öğretim yılı her zamankinden farklı olacak görünüyor. Milli Eğitim Bakanı'nın değişmesi, bakanın merkezi öğrenciden öğretmene çekmesi, yapılan açıklamalar, duyulan yeni heyecanlar birçok şeyin değişeceğinin habercisi. Bizden umut etmesi.

Lgs tercihlerinde yaşanan aksaklıklar, velilerin ve öğrencilerin memnuniyetsizliği, yeni sistemin ortaya çıkardığı mağduriyetler bir süre daha zihinleri meşgul edecek görünüyor.

Okulların açılması sorun değil de işleyişin kolay hale gelmesi, velilerin okulun üstündeki ellerini biraz da olsa kenara çekmesi, velilerin kafalarına yatmayan en küçük meseleyi dahi Cimer'e iletme telaşı yerine okul idaresi ile konuşarak meseleyi çözmeye çalışmaları daha iyi diyalog ortamının kurulmasına zemin hazırlayacaktır.

Somut adımlar atarak olacak bütün iyi hareketler. Kitap okuma meselesini çözmek için "okuma" dersinin ana ders olarak seçilmesi içimizdeki "Okumuyoruz." serzenişine bir son verecek en önemli adım olacaktır.

Her dersin ilk konusu "okuma" olmadığı müddetçe akademik başarısı çok iyi olan ama kitaplarla barışık olmayan zekalar kuşatacak etrafımızı. Sosyal yanı zayıf, insanlarla iki cümle kuramayan amirlerin "Hadi okuyun!" coşkusunu verip bir kenara çekildiği sahneleri izlemeye devam edeceğiz ve okumak da bir temenninin ötesine geçemeyecek bu iyi niyetler dünyasında.

Okulları açalım ama kitaplara yüreğimizi sonuna kadar açarak.

Kağıda Zam İşe Son

Doların çalkantısından en esaslı paylardan birini alan kağıdı tutmak mümkün değil. Herkes ilgi alanına göre fark ediyor kağıt zamlarını. Bazıları artan tuvalet kağıdı fiyatlarından anlarken zammı, toplumun bir kesimi de kitap fiyatları ile öğreniyor son durumu.

Bu gayet doğal. Herkes ilgi alanına göre etkilenecek bu geçici olmasını ümit ettiğimiz dalgalanmadan.

Okullar açıldı bugün. Veliler de yavaş yavaş hissetmeye başlayacak olup biteni. Bir top kağıdın önlenemez yükselişi elbette öğrencileri, velileri, öğretmenleri, okulları etkileyecek.

Tabi ki bu durumlar düşünülmemiştir ama okullara verilen ücretsiz ders kitaplarının değişen formatları devletimizi hatırı sayılır bir tasarrufa yöneltmiş oldu. Öğrenci çalışma kitaplarının ve öğretmen kılavuzlarının artık olmaması milyonlarca kitabın baskısından kurtarmış oldu devletimizi.

Bir top kağıt fiyatına bundan birkaç ay önce üç top kağıt alındığı düşünülünce ortaya çıkan sonucun büyüklüğünü tahmin etmek çok da zor görünmüyor.

Kapanan dergiler var. Kitap yayınına ara veren yayın evleri olduğunu duyuyoruz. Birçok yayınevi elaman çıkarmak zorunda olduğunu duyurdu. Böyle bir ortamda çalışanlara destek olmak varken işin kolayına kaçıp çalışanlarının işlerine son verenlerin de ülkenin gidişatındaki takındıkları tavra bakmakta fayda var.

Kağıt fabrikalarının kapanması, kağıt sektörünün tamamen dış destekli hale gelmesi, elindeki stoklarda kağıt bulunduranların bu ortamda fırsatçılığa soyunması gibi birçok sebep var kağıt fiyatlarının artmasında.

Elbet bugünler de geçer. Ortamın bulanıklığını kazanca çevirenlere de bir hesap soran olur.