Değerli okurlarım,sonunda buda oldu.Birçok değerimizi ve varımızı yok eden azgın azınlık şimdide umudumuza musallat oldu.İçimizde sakladığımız bu iksiri umud tacirlerine kaptırmamalıyız.

Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne, yerli ve milli olan ne varsa yok etmekle görevli çağdışı bu güruhla mücadele etmeye var gücümüzle devam etmeliyiz.

Umud garip gurebanın olmazsa olmazı.Bazen aşı ekmeği bazen suyu bazen de imkansızı mümkün kılan son enerjisi.

Umud biterse herşey biter.

Kurtuluş savaşında dedelerimizin anlattıklarından, doksanlı yıllarda Bosna vahşetini yaşayanlardan ve şimdide Gazze’de yaşananların canlı şahitleriyiz, onların yaşama enerjileri umudlarıydı ve umud varsa hayat var dediler ve bizede umud oldular.

Mutluluğu insan yaşarken tadar, umud tadılmaz ama beklentisi ile insanı yaşamda tuttuğu için insana mutlu olma şansını verir.

Ülkemizde yarım asırdır yaşanılan garabetleri sayacak değilim.

Çünkü onlarca kitap yazılsa bile yeterli olmaz.Ancak son ayların gündemine bakarsak geçmişte yaşanmışlıklarla ilgili bize bir fikir verebilir .

Haktan hukuktan adaletten bahseden sahteciler şunu gayet iyi bilirler.Mangalda kül bırakmazlar ve buldukları bağcıları döverler sonra cazgırlıkları gereği yakınır dururlar

Ülke gündeminin ilk sıralarını işgal eden meselelere bir göz atalım.

Yolsuzlar yolsuzluğa karşı yürüyor.Arsızlar arsızlığa hırsızlar hırsızlığa karşı ayakta.

İroni yapmıyorum.Gerçeğin ta kendisi bu ve başka garabetlerde var elbette.

Ne zaman düzeliriz sorusunun cevabını aynalar karşısına geçip özümüze bakmaya cesaret edebilirsek o zaman düzelebiliriz.

Bu çok kolay olmadığı için hep başkalarına bakıyor başkaları düzelsin diyoruz.

Giderek narsistleşiyouz.Suçlu ararken yanlış adresleri seçiyoruz.Umud tacirlerine bu fırsatı vememek elimizde.Bize gelen bir bilgiyi belgeyi araştırmalı soruşturmalı ve sorgulamalıyız.

Mal bulmuş mağribicilik hem kemdimize hem çevremize zararlı olmamıza sebep olur.

Sosyal ve dijital mecralardan gelen kirli bilgileri akıl süzgecinden geçirerek temizlemeli sonra servis yapmalıyız.

Yapay zeka ürünü malzemeleri alırken iki kez düşünmeliyiz.

Burada devletimize de büyük görevler düşüyor.Yalana yanlışa tevessül edenleri etkisizleştirirken aynı zamanda vakit kaybetmeden doğrusu ilede vatandaş bilgilendirilmelidir.

Sanayi devrimi artık sürecini tamamlamış durumda.Bundan sonrası dijitalleşmenin getireceklerine göre yaşama uyum sağlama çağı diyebileceğimiz sürprizlerle dolu olacağını umduğumuz bir zaman dilimindeyiz.

Bizim nesil birçok bakımdan aslında şanslıda sayılır. Yokluğu ,çaresizliği acıyı eski Türkiye gerçeklerini yaşamış ve görmüş , aynı zamanda yeni Türkiye nimetlerini külfetleri ile de görmeye yaşamaya devam ediyor.

Umudu olanlara ve umudu tükenmeyenlere selam olsun. Ülkemizin bahtı ,umudu ve ufku açık olsun temennilerimle bugünkü makalemi sonlandırıyorum.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.