Kıymetli okurlarım, aslında bugün Fatih Altaylı'nın Silivri Günlüklerinde değindiği bir iki konu üzerine görüş bildirmeyi planlamıştım.


Ancak bu planı, Ertuğrul Özkök'ün evvelki günkü yazısını okuyunca değiştirdim. Hiç kusura bakılmasın... Hürriyet gibi bir gazeteyi yönetmiş bu kişi, Cenaze Namazından önce okunanın ne olduğunu bilmiyor.


Şöyle: Bana kararımı değiştirten o yazısının üç yerinde, Özkök Sela yerine Ezan kelimesini kullanıyor. Sen ki, falan bestenin en ince detayına kadar bileceksin...


Ama Cenaze Namazından önce okunanın Sela olduğunu bilmeyeceksin... Buna "cahil" denmez... Dense dense "zırcahil" denir. Efendim ben mesele bu kadar vahimdir derim...


Tabi kişi Dini konulara böyle Fransız olunca, o eleştirilen yazıları da yazar; manşetleri de atar... Yadırgamamak lazım yani...


Bu konunun Vebali var...


Buradan anne-babalara, çocuklarını mutlaka Yaz Kuran Kurslarına göndermelerini söylüyorum. Çünkü bu işin büyük vebali var.


Eskiler, "Ağaç yaş iken eğilir" demişlerdir. Evet bizlerde, öğrenme çağlarında evlatlarımızın yaşamları boyunca ihtiyaç duyacakları Dini Eğitimi almalarını sağlayalım.


Dedim ya, bunu yapmadığımızda büyük vebal altına gireriz. Ayrıca yarın vefatımızın ardından, bize bir Fatiha bile gönderecek kimse olmaz...


Hepsinden önemlisi: Dini eğitim almamış çocuklar, Ertuğrul Özkök gibi, Sela ile Ezanı karıştırabilirler. Allah bundan muhafaza etsin diyerek, yazıyı noktalıyorum.