Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Şubat 2021

​Boğaziçi'nin Soros Güdümlü Topları

Biden’in iş başına gelmesi ile çevremizdeki ülkelerde derinden hareketler görülmeye başladı. Geçtiğimiz hafta, Almanya’nın Trump’ın baskısı ile durdurduğu Kuzey Akım2 Projesi’ni yeniden başlattığına şahit olduk. Fransa’da Müslümanlara ticari hayat hakkı tanımayan kanun düzenlemeleri, Danimarka ve Hollanda’da pandemi önlemleri karşıtı gösteriler, Polonya’da kürtaj gösterileri, Rusya’da Novalny gösterileri, Myanmar’da darbe, Türkiye’de ise Boğaziçi Üniversitesi gösterileri gündemi işgal etti.

Hukuken devlet üniversitesi olan Boğaziçi’nin geleneğini biraz karıştırdığınızda, okulun Robert Kolej ismiyle New Yorklu tüccar Christopher Rhienlander Robert tarafından Dr. Cyrus Hamlin’e kurdurtturulduğunu görürsünüz. Bu tür okulların geleneklerinde ilgili devletin politikalarını 5. Kol faaliyeti olarak topluma dayatmaları bulunuyor. ABD’nin Osmanlı’yı parçalamak politikası çerçevesinde Robert Kolej, Bulgaristan’ın kurulmasında istihbarat ve enformasyon merkezi olarak çalıştığını bir kenara yazalım. Balkanlar’da Osmanlı silahlarıyla 5 milyon Müslümana soy kırım uygulanarak Bulgaristan’ın kurulmasında aktif rol almışlar. Anadolu’daki Ermenistan hayallerini körükleyen Amerikalı sağlık ve eğitim kurumlarından bahsetmeye gerek yok zannedersem.

Robert Koleji bize bir Bülent Ecevit hediye etti. ABD’nin Ermeni terör örgütlerine desteği son 40 yıldır forma değiştirerek PKK’ya yöneldi. Türkiye’yi parçalama politikası Suriye iç savaşında daha da belirginleşmesiyle Boğaziçi geleneğinden olanların maskeleri tek tek düşmeye başladı. 2014’te Aynel- Arab (Kobani) için ayağa kalkan Boğaziçili terör yandaşları 2015 yılında PKK’nın kuruluş yıldönümünü kampüste kutlandılar. 2016, Kandil’in ağzından yazılan Barış İçin Akademisyenler Bildirisinde 50 kadar Boğaziçi öğretim üyesinin imzası var. Zeytindalı Harekatı sonrasında şehitlerin ruhu için lokum dağıtan öğrenciler “işgalin, katliamın lokumu olmaz” pankartı ile darp edildiler. 2017, Medeniyet ve Boğaziçi Üniversitelerinde Fetö operasyonu yapıldı. Doç. Dr. Levy Aksu başta olmak üzere bazı akademisyenler ihraç edildi. Soros’un uluslararası medyasının şişirmesine rağmen eylem dedikleri oldukça sönük. Teröre imza desteği veren 33 akademisyen şu anda nöbetçi eylemci olarak Rektör Bulu’yu protesto ediyor. Öğrenci desteğini sorarsanız 15 bin öğrenciden 50 kadarı fiili protestocular arasında. Üniversitede aradıkları desteği bulamadıkları için Boğaziçi önüne getirdikleri taşıma terör iltisaklı eylemcilerle olayı yürütmeye çalışıyorlar.

Gezi olaylarında Boğaziçi’nin parmağı varmıydı derseniz, Osman Kavala’nın karısı meşhur Romancı Tağrık Buğra’nın Kızı Prof. Dr. Ayşe Buğra’nın, Kübra Par ile yaptığı röportaja bir kulak kesilelim, Kavala’nın Gezi olaylarına Açık Toplum Vakfı yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda katıldığını söylüyor ve hesabın yalnızca Kavala’ya kesilmesinden yakınıyor Buğra. Peki Soros’un finanse ettiği bu vakfın yönetim kurulunda kimler var, Vakfın senedine göre Can Paker, Osman Kavala, İshak Alaton ve Murat Sungur mütevelli heyette. Kurucu Yönetim Kurulu’nda Can, Paker, Osman Kavala, Leyla Alaton var. Yedek üyeler ise Kerim Paker ile Üstün Ergüder. Üstün Ergüder Eski Boğaziçi Rektörü (1992-2000). Soros, Boğaziçi’ni birçok porejede desteklemiş. İstanbul Sözleşmesi’nde de Boğaziçili ekibin Soros desteğiyle yaptığı katkılar yadsınmamalı.

Gelelim ABD toplarına, malum büyük şeytanın nesli ifsat etmek gibi bir projesi var. Bunu da LGBT, (lezbiyen, gay, biseksüel, trans) Türkçesi ‘top’ eliyle yapıyor. Biden, kabineye Ulaştırma Bakanı olarak erkek erkeğe evlilik yapan Pete Buttigieg’i alarak cinsiyet eşitliğinde ne kadar kararlı olduğunu gösterdi. Daha düne kadar, Zeytinburnu E-5, Tarlabaşı’nda görmeye alıştığımız Boğaziçi toplarını Soros, gezi kalkışmasında sahaya sürdü. Taksim platformunun en önemli bileşenleri Boğaziçi hocaları ile Boğaziçi topları oldu. Bu toplar Gezi eylemlerinin en önemli aktörleri arasında yer aldı. Boğaziçi toplarını Dr. Can Candan organize ediyor.

Rektör protestolarında Boğaziçi toplarına, Kabe’ye hakaret ederek toplumsal nefreti kabartma görevi verildi. Kapatılan kulüplerinde yapılan aramada da PKK terör örgütü ile irtibatlarını ve iltisaklarını delillendiren metaryallere ulaşıldı. Terörle iltisaklılara ise öğrenci kılıfı altında olayları terörize etme görevi. Tıpkı gezide olduğu gibi Amerikanın Sezgin Kulu eylemleri yönlendirerek öğrenciler üzerinden terör örgütüne alan açma gayretindi. Gezi ile FETÖ ve PKK bağı arayanların Boğaziçi’ni gözden geçirmesi gerekiyor. Yıllardır üniversitelerde kişiye özel kadro gibi uygulamalarla kendilerine dükalıklar kuran sözde bilim adamları, Boğaziçi ruhu, gezi ruhu diye diye ülkeyi 15 Temmuz’a sürüklediler. Bulu’nun rektörlüğüne de kurdukları terör kantonlarının Tıpkı, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarları’nda olduğu gibi kaybetme tehlikesi yüzünden karşı çıkıyorlar. Adrese teslim rektörlük kadrosu istiyorlar.

Biden’nin dönmesi ile 15 Temmuz’un rövanşı süreci başladı. 15 Temmuz’da uçaklarla, tanklarla Türk toplumunu dize getiremeyenler Gezide olduğu gibi Boğaziçi’nin Soros güdümlü toplarını yine sahaya sürdüler. Dün mesele üç beş ağaç değil anlamadın mı diye pankart açan Boğaziçi topları, bugün de mesele rektör değil hala anlamadın mı diye feryad ediyor. Boğaziçi toplarını sahaya süren Biden’e göre ABD geri döndü, terör ve algı diplomasisi ABD dış politikasının merkezine geri döndü. Biden, LGBTQİ bireylerinin haklarının uluslararası çapta korunması için ekonomik yaptırımlar içeren bir muhtıra imzaladı. Türkiye’yi S-400 yaptırımlarına rahmet okutacak top yaptırımları bekliyor. Kim demiş ki PKK’lıların kullandığı Boğaziçi’nin Soros güdümlü topları sahipsiz diye.

Devletin okulunda oku, devletten maaş al, ama devlet senin ihanetine göz yumsun, ne güzel dünya. Gün ola harman ola….