Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2438.19
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Mart 2015

Şifa nereden nasıl gelir?

Çağımızın hızlı gelişen ve ayak uydurmakta zorlandığımız teknolojisi bize bir çok olumlu imkanlar sunarken farkında olmadan da özellikle sağlığımızdan bir şeylerimizi götürmektedir.Öyle ki günümüz yoğun ve yorgun insanı bir düğmeye basarak her şeye hükmedebiliyorken sağlığını zindeliğini kazanmak için yaptığı maddi ve manevi uğraşılara rağmen arzu ettiği yaşam kalitesini bir türlü yakalayamaz hale gelmiştir..

Biz hekimler bu açmaz karşısında kendimize yeniden dönüş yapıp nerede neyi eksik bırakıyoruz sorusunun muhatabı olmak durumundayız. Niçin bizden talep edilen şifaya vesile olamak durumundaki karnelerimiz giderek zayıflıyor? Bizden beklenen performansı yakalamak için neleri yapmamız gerekir? Bu soruları daha çoğaltabiliriz.Ancak amaç belli:

Dünyamızı ciddi olarak tehdit eden silah sektörüne ayrılan para ,ilaç ve sağlık sektörüne ayrılsa sonuç değişir mi? Bunca yıllık tecrubeme dayanarak değişir diyemiyorum. Çünkü sağlık ve ilaç sektörünün tröstlerinin cirit attığı ülkemizin batısındaki devletlerde sağlık ile ilgili sıkıntılar bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin sıkıntılarından pek gerilerde değil.

Bunu nerden anlıyoruz.Yapılan bilimsel çalışmalar bize şu sonucu veriyor.İnsan et ve kemik ötesinde zihin ve ruh dediğimiz soyut melekelere de sahip.Biz aynı hastalığın farklı insanlar üzerinde tezahürünü ve tedaviye cevabını farklı bulmaya alışkın hekimleriz.Aynı ilaç bir hastada tedaviye yardım ederken başka bir hastada sonuç vermemekte hatta ölümlere sebep bile olabilmekteu2026.Bu örnekleri artırmak mümkün...

Bizleri yoktan var eden yüce rabbimiz yaratma gücü gibi şifa gücüne sahip olduğunu bizlere aktarıyor . Ölümden başka tüm dertlerin devasını yarattığını da müjdeliyor. Bu gerçeğe göre şifayı ararken biraz da bu alandan bir bakış açısı ile istifade etmeliyiz diye düşünmüşümdür hep..Doğu batı tüm dünyada da gididş bu yöne zaten.

Şunu çok iyi biliyoruz..Her türlü hastalığın tedavisinde hekim hasta diyalogu önemli.Hastanın doktora ve tedaviye inanması da önemi. Hekimin hastanın iyileşebileceği ile ilgili yapacağı olumlu telkinlerde önemli. Bu üç şey aynı zamanda kendi içlerimizde bulunan şifa gücünü keşfedip kullanmamızın da anahtarı.Halk arasında söylendiği gibi şifayı yüreğinde arama sözü; Bu gerçekten yola çıkarak söylenmiş olsa gerek.

İstemek yardım talep etmek anlamına gelen dua bize hangi kapıları açıyor kısaca bir göz atalım ; Dua ile en başta bizi yaratan ve bize şifayı vaad edenle bir buluşma gerçekleşir.Bu buluşmada riya hile hurda olmaz.Bu acze düşmüş bir insanın yalın samimi bir buluşması. Acizlik insanları daha samimi olmaya yöneltir. Bu psikolojide bir insanın dilden ve kalp yolu ile istekleri doğal olarak beynimizde bazı hormonların salgılanmasına sebebiyet vermektedir.Otonom sinir sistemi ve iç salgı bezlerimiz bu salgılanan maddeler ve hormonlardan olumlu etkilendiği ise yapılan çok yönlü çalışmalarla su yüzüne çıkmış.

Beynimizde ve zihnimizde meydana gelen bu biyokimyasal değişim doku ve organlarımız için umulmadık şifalara vesile olabilmektedir. İnsan ruhunun hasta olmayacağına yönelik bilgilerimizle bugünkü halimize baktığımızda ise çoğu yakınmalarımızın sebebinin zihnimizdeki engin dehlizlerde olabileceği gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz..

Dua sözlü olarak yapılabildiği gibi sebeplere sarılarak ta yapılabilir.Hasta bir insanın hekim araması hastalığının teşhisinde bazı tetkiklere müracaat etmesi hatta hastalığının şifası için çeşitli ilaçlar bitkiler ve perhizler yapması bütün bunları biz dua kapsamında değerlendirmeliyizu2026

Bilinçli olmayarak sıklıkla işimizin Allah 'a kaldığını söyler dururuz.Aslında işimizin ona kalması aynı zamanda vuslata da ermemiz demek olduğunu ise sıklıkla göz ardı eder ve bu sözü genellikle çaresizlik durumlarında telaffuz ederiz.

İşimizin yüce Mevlaya kalması aynı zamanda aciz kalmaya başlayıp onun himmetinden yardım şansını elde edebileceğimiz bir döneme de girmemize zemin hazırladığını ise pek aklımıza getirmeyiz. Hastalık acı ızdırap ve keder insanların zor olarak kabul ettikleri anları zamanlarıdır.Bu zamanlarımızda Allahımıza yaklaşmamız moralleri yükselttiği için bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklarla olan savaşta galip gelmemiz mümkün olacaktır.

Bugünkü bilgilerimizle çözmekte zorlandığımız ve tedavide henüz istenen başarıları yakalayamadığımız ölümcül bir çok hastalıkta duyduğumuz başarı hikayelerinin altında hep bu gerçekliliğin yattığı bilgisi evrendel bir gerçeklik.

Hastalıklar gelmeden sağlığımızın kıymetini bilmemiz nasıl elzemse çeşitli musibetler ve çaresiz hastalıklar kapımızı çalmadan da bizlere şah damarımızdan yakın olan Rabbimizin hazinesinde mevcut olan şifa iksirinden de yararlanalım diyorum.Sağlık mutluluk dileklerimleu2026