Demokrasi… Batı’nın dilinden düşürmediği, özgürlük ve insan hakları adına öne sürdüğü yaldızlı kavramlardan biri. Ancak ne zaman bu kelime, ABD’nin Ortadoğu politikalarının temel dayanağı olarak zikredilse, ardından gelen şey hep aynı oldu: işgal, kan, gözyaşı ve cinayet.
Amerika Birleşik Devletleri, yıllardır Ortadoğu’ya “demokrasi getirme” bahanesiyle müdahale etti. Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de ve daha nicelerinde sözde rejim değişikliği için düğmeye bastı. Ama gerçek niyetin ne olduğu bugün herkesin malumu: petrol, enerji yolları, İsrail’in güvenliği ve bölgenin parçalanması...
Irak: Demokrasi Kılıfıyla Katliam
2003 yılında “kitle imha silahları” yalanıyla Irak’a saldıran ABD, Saddam sonrası ülkeye sözde özgürlük ve barış getirecekti. Ancak olan, milyonlarca insanın hayatına mal olan kanlı bir işgaldir. Irak parçalandı, iç savaş tetiklendi, etnik ve mezhebi çatışmalar körüklendi. Bugün hala istikrarsız, hala acılarla boğuşan bir ülke olarak Ortadoğu’nun kalbinde kanıyor.
Afganistan: 20 Yılın Ardından Kaos
20 yıl boyunca “kadın hakları”, “eğitim”, “özgürlük” gibi söylemlerle Afganistan’ı işgal eden ABD, sonunda arkada sadece yıkım ve kaos bırakarak çekildi. Demokrasi getirmek bir yana, geride yoksulluk, yolsuzluk ve insani felaket bıraktı.
Suriye: Demokrasi mi, Terör Üretimi mi?
Suriye’de halkın taleplerini bahane ederek girilen süreç, kısa sürede bir vekâlet savaşına dönüştü. ABD, “demokrasi” adına terör örgütlerine silah ve destek sağladı. Binlerce insanın ölümü, milyonların göçü, ülkenin yerle bir oluşu... ABD’nin demokrasi paketinin içinde bunlardan başka ne vardı?
Filistin’de Suskunluk: Çifte Standart
En trajik örnek ise Filistin. İsrail, her gün uluslararası hukuku hiçe sayarak masum sivilleri katlederken ABD, bu zulme göz yummakla kalmıyor; maddi, askeri ve siyasi destek veriyor. İşte burada ABD'nin demokrasi anlayışının gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Demokrasi, sadece işine gelene. Özgürlük, sadece çıkarlarına dokunmayana...
Arap Liderlere Sessiz Ortaklık
Bu tablo karşısında bölgedeki birçok Arap liderin suskunluğu ise utanç verici. ABD'nin işgallerine, İsrail’in katliamlarına karşı kılını kıpırdatmayan bu liderler, kendi halkına karşı otoriter ve baskıcı yönetimlerini ABD’nin desteğiyle sürdürmeye devam ediyor. Onlar da bu cinayet düzeninin sessiz ortakları.
Son Söz: Demokrasi Değil, Emperyalizm
Ortadoğu halkları artık bu yalanı yemiyor. Demokrasi adı altında ülkelere müdahale eden, halkları birbirine kırdıran, zenginliklerini sömüren bir güç varsa o da Amerika’dır. Onların demokrasi anlayışı, yalnızca kendilerine hizmet ettiği sürece makbuldür. Geri kalan herkes için bu anlayışın adı: işgal, sömürü ve cinayettir.