Darwinizmin Evrim Teorisi, belki 90 yıl boyunca maarif vekâleti tarafından liselerin l2. sınıflarında ders olarak okutuldu. 2017 yılında maarif müfredatında yapılan değişiklikle bu teori kitaplardan çıkarıldı. Şüphesiz ki bu değişikliği yapmak hiçte kolay olmadı.

Darwin’in Evrim Teorisi bilimsel değildi. Hiç bir laboratuvarda ispat edilmedi, hiç bir fosil bulgusuna da rastlanmadı. Çünkü Darwinizm bir ideoloji idi. İnsanları Allah inancından uzaklaştırmak hayvan olduğunu öğretmek, böylece hayvanca yaşamanın yolunu açmaktı. Darwinizm konusunda belki binlerce kitap, makale yazıldı. Kimi ispata çalıştı, kimi bu teorinin bilimsel olmadığını yazdı, çizdi. Çocuklarımızın beyni boş ve tamamen bir safsata ideoloji ile bulandırıldı. Bu müfredat; öğretmen ve talebelerin zamanını heba etti.

Ülkemizin yetiştirdiği nadide bir edebiyat çiçeği gibi sürekli yazan, okuyan, canlı bir kütüphane gibi donanımlı, yazar ve düşünce insanı Mehmet Nuri Yardım Beyefendi birçok eserlerini topluma takdim ederken, nerede ise her hafta fikir ve edebiyat alanında bir etkinlik düzenleyerek bu alanı canlı tutmaya çalışmaktadır.

Geçen yıl benim de katıldığım Eyüp Sultan’daki Hayat Vakfı’nda, Mehmet Nuri Yardım Beyefendi’nin daveti üzerine konuşmacı olarak ülkemizin değerli ilim ve fikir adamı Prof. Dr. Sayın Sefa Saygılı’yı dinlemiştim. Konuşmanın sonunda Prof. Dr. Sefa Saygılı Beyefendi’nin yazdığı, ‘Evrim Teorisinin Tutarsızlığı’ kitabını imzalayarak bana da vermişti, kitabı dikkatle okudum. Büyük bir emek verilmiş ve titiz bir şekilde hazırlanmıştı.

Muhterem Hoca’mızın "Evrim Teorisinin Çöküşü" kitabının 65. sayfasında "milyonlarca tür canlının tesadüfen ve gelişi güzel oluşan mutasyonlarla izahı mümkün değildir. Günümüzde yaşayan 2 milyondan fazla canlı türünden hiç birinin başka bir türe dönüştüğünü gösterir bulgu, bilgi yoktur. Kromozom yapısı, kromozom sayısı ve gen mutasyonları türden türe dönüşüme kesinlikli izin vermemektedir."

Bu bilimsel veri başlı başına Darwinizmi yerden yere vurmaya zaten yeterlidir. Bu kitapta daha bir çok bilimsel deliller de ileri sürülmektedir.Çoktandır Muhterem Hoca’mızın bu kitabı ilgili bir yazı yazmayı düşündüm. Ancak Darwinizmle ile ilgili karşı bir tez yazanların affına sığınarak bir konuyu gözden kaçırdıklarını arz etmek istiyorum.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bundan belki 110 sene kadar evvel yazdığı "İşaretü’l İ’caz" kitabının Mukaddime bölümünün "Ellezi helekeküm vellezine min kebliküm" ayetini tefsir ederken bir bölümünde ve keza ilm’ül, hayvanat İlm’ün nebatatda isbat edildiği gibi envaın sayısı iki yüz bine baliğdir. Bu nev'iler için birer âdem ve birer evvel baba lazımdır. Bu evvel babaların ve âdemlerin daire-i vucübda olmayıp ancak mümkinattan olduklarına nazaran behemehâl vasıtasız, Kudret-i İlahiyeden vücuda geldikleri zaruridir.

Çünkü, bu nev'ilerin teselsülü, yani sonsuza uzayıp gitmeleri batıldır. Ve bazı nev'ilerin başka nevi'lerden husule gelmeleri tevehhümü de batıldır,"Çünkü; İki Nevi'den doğan nev alel ekser ya akimdir veya nesli inkitaa uğrar, tenasül ile bir silsilenin başı olamaz " buyurmuştur.

Malumunuz at ile eşeğin birleşmesiyle katır meydana gelir ki onun da nesli yoktur ve kesiktir. İki ayrı türden meydana gelen ara türün durumu böyledir. Bediüzzaman Said-i Nurs'i Hazretleri bir kaç cümle ile Darwinizmi yerle yeksan etmiştir.

Kur'an-ı Kerimin Nahl suresinin 8. ayetinde "Hem binesiniz diye hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır." buyurmaktadır. Bu üç hayvanın Kur'an’da yan yana zikredilmesi boşuna değildir.

Darwinizm bu üç hayvanın attığı fiskelerle yerle yeksan olmuştur.

Haydi kalın sağlıcakla.