0
Dört yılda bir düzenlenen MEB Şurası, her seferinde olduğu gibi yine tartışmalar eşliğinde devam etti ve sonuçlandı. Memnun olanlar da karalayanlar da konuşuyor, yazıyorlar.
Biz de başlıklar halinde bir değerlendirme yapmaya çalışalım:
Süreç ve Organize: MEB Talim Terbiye Kurulu Şura Sekreterliği tarafından yürütülen çalışmalar, iyi bir organize ile gerçekleşti. Aylar öncesinden konular belirlendi, her bir konuyla alakalı özel ihtisas komisyonları oluşturuldu. Bu komisyonlarda, akademisyenler ve bakanlık bürokratları görev aldı. İki ay kadar süren çalışma sonunda raporlar hazırlandı. Ardından 11 ilde oluşturulan komisyonlar bu maddeler üzerinde çalışıp tekliflerini raporlaştırdılar. Özel ihtisas komisyonları ile il raporlarının birleştirilmesiyle TTK, yaklaşık 200 sayfalık bir raporda bilgileri topladı.
Katılımda Çoğulculuk: 2-6 Aralık'ta Antalya'da toplanan genel kurul üyelerine bu rapor gönderildi. Öğrenci, veli, öğretmen, okul müdürü, şube müdürü, il/ilçe milli eğitim müdürü, sendika ve STK temsilcileri, Bakanlık bürokratları, konunun uzmanları, akademisyenler, TBMM Milli Eğitim Komisyon üyelerinden oluşan 600'e yakın genel kurul üyeleri, farklı dünya görüşlerinden oluşmaktaydı. Bu anlamda listenin çoğulcu bir anlayışla hazırlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tarafların Hazırlığı: Genel Kurul üyelerinin çoğunluğunun önceden dersine çalıştığı görülüyordu. Getirdikleri öneriler, deliller ile teklifleri güzelce savunuyor veya reddediyorlardı. Özellikle de sendikalar bu konuda daha hazırlıklıydı. Eğitim Bir Sen ve diğerleri hazırladıkları kitapçıklarla üyeler üzerinde bir etki oluşturmaya çalıştılar.
Tarafların Hazımsızlığı: Şura boyunca bazı şahıslar özellikle de bazı sendikalar, her şeye muhalefet etmek, en küçük bir eleştiriyi, baskı olarak değerlendirmek suretiyle şov yapmaya çalıştılar. Hele hele, din ve vicdan özgürlüğü kapsamında alınan kararlar üzerine çılgına döndüler. Örneğin DKAB derslerinin tamamen kaldırılması için çaba harcayan sendikalar, 1, 2 ve 3. Sınıflarda da bu dersin okutulması kararını içlerine sindiremediler. Oysa daha alışacakları çok şey olduğunu unutmamalılar.
Medyanın Çarpıtmaları: Milletimizin değerleri doğrultusunda alınan kararları, sanki cinayet kararı alınmış gibi sunmaları da bir kısım medya için kötü bir sınav ama hepimizin yıllardır yaşadığı bir tavır. Komisyonlarda istedikleri kararı aldıramayan veya istemediklerine engel olamayan bazı sendika temsilcileri soluğu medya mensuplarının karşısında alarak gerçeği ters yüz etmeye çalışıyorlardı. Mesela 1. Sınıflara DKAB dersinin konulmasını, "çocuklara cehennem eğitimi verilecek" diye manipüle etmeleri en çarpıcı bir durumdu.
Öne Çıkan Kararlar: Basına da yansıdığı üzere yeni bazı kararlar alındı. DKAB dersinin 1. 2. Ve 3. Sınıflara verilmesi, okul öncesine Değerler Eğitimi, ortaokul ve liselerin programlarına İslam bilginlerinin hayatlarının, ilme yaptıkları katkılarının ve değerler kapsamında yer alan konuların yedirilmesi, görsel sanatlar dersi seçeneklerine ebru, hüsn-i hat, musiki ve minyatür gibi geleneksel sanatların ders olarak yer alması, turizm ve otelcilikte alkol dersinin kaldırılması, Osmanlı Türkçesinin İHL'de zorunlu olması, okul güvenliğini artıracak tedbirlerin alınması, öğretmenlerin ücretlerinin arttırılması, erken emekliliğin sağlanması gibi konular dikkate değer kararlar oldu.
Kararların Uygulanışı: Bu kararlar tamamen tavsiye niteliğinde. Daha önceki şuralarda alınan tavsiye kararlarının önemli bir kısmı da uygulanmamış. Dolayısıyla 179 karardan kaç tanesi MEB tarafından uygulamaya geçirilecek belli değil. Ama belli olan şu: Burada kararlaştırılan maddelerin uygulanması konusunda MEB'in eli güçlendirildi. Eğitim politikaları belirlenirken bu konular ister istemez gündemde olacak.
Diğer bir husus ise, kamuoyunun bu konularda bilgilendirilmesi, meselenin tartışılmış olmasıdır.
Biz de alınan bu kararların en kısa zamanda en uygun zamanda masaya yatırılarak yavrularımızın milli değerlerle tam olarak yetiştirilmesi gerektiğini bekliyoruz. Sayın Nabi Avcı'dan bunu beklemek en tabi hakkımız.
Şûra kararları ülkemize hayırlı olsun…