Son zamanlarda sosyal medyada “herkes artık on iki yaşında” etiketiyle yapılan paylaşımlar viral oldu. Gazeteci Caitlin Johnstone "Herkes artık on iki yaşında" akımını şöyle açıklıyor; Batılı uzmanlar ve politikacılar tarafından savunulan, dünyanın yalnızca kötü oldukları için kötü şeyler yapan kötü adamlarla dolu olduğunu ve bu kötü adamlarla ABD liderliğindeki dünya düzeninin erdemli iyi adamları tarafından mücadele edildiğini savunan ana akım dünya görüşüdür.
İsterseniz size bazı paylaşımlardan örnekler vereyim. Bir kullanıcı; Trump’ın bir restoranda çekilmiş fotosunu paylaşarak şöyle bir not düşmüş;
"'Sebze yemek istemiyorum, sanırım tek öğün biftek ve patates kızartması' evet dostum, on iki yaşındasın."
Başka bir örnek;
“ABD ve İsrail'in, terörizmle mücadele etmek, zulmü sona erdirmek ve dünyayı nükleer silahlardan korumak için İran, Lübnan, Suriye, Yemen ve Filistin'deki rakiplerine saldırıp onları ortadan kaldırdığına mı inanıyorsunuz? Evet, doğru duydunuz, on iki yaşındasınız.
“Trump'ın Maduro'dan kurtulmaya çalışmasının sebebinin Maduro'nun Amerikalıları fentanil ile zehirlemek isteyen kötü bir diktatör olması olduğunu mu düşünüyorsun? Kesinlikle öyle dostum, sen on iki yaşındasın.”
Paylaşımlar bu şekilde devam ediyor…
Bir ara küresel elitlerin bizleri aptal yerine koyup, zihinsel engelli muamelesi yaptıklarını ifade etmiştim. Bu akım da ironik bir şekilde buna vurgu yapıyor. Bugün bende bu akıma uyup bazı notlar düşeceğim.
“2053 net sıfır emisyon hedefiyle yeşil dönüşümün gerçekleşeceğine inanıyorsanız hatta araç trafiğini, hava yolculuğunu, et tüketimini ve fosil yakıt kullanımını azaltmanın emisyonu düşüreceğini düşünüyorsanız evet, siz on iki yaşındasınız.”
“ Aşıların anne sütü kadar değerli olduğuna inanıyorsan, sen on iki yaşındasın…”
“Küresel yeniden kurulumun büyük sıfırlama ile gerçekleştikten sonra bedavadan mutlu bir hayatın olacağına mı inanıyorsun, dostum sen on iki yaşındasın…”
“Karbon ayak izinin ve ödediğin karbon vergilerinin dünyanın iklimini bir düzene koyacağını mı düşünüyorsun, e sen hakikaten on iki yaşındasın…”
“Eğitim sisteminin, bireyin yeteneklerini geliştirdiğini, onu özgürleştirdiğini, tarihiyle, kültürüyle, kökleriyle bütünlük arz eden ahlak, erdem ve dürüstlük gibi değerleri kazandırdığını düşünüyorsan evet, sen on iki yaşındasın…”
“Türk solunun işçinin, emekçinin, fakir-fukaranın yanında olduğunu mu düşünüyorsun, dostum sen on iki yaşındasın.”
“Bilimin gerçekten yanılmaz olduğunu düşünüp senin iyiliğin için büyük imkanlar sunduğunu düşüyorsan, sen on iki yaşındasın…”
“Makam, koltuk, itibar için çabalayanların gerçekten bir davası olduğu mu düşünüyorsun, dostum sen on iki yaşındasın…”
“Atatürk’ün mezarından kalkıp tekrar dirileceğini düşünüyorsan, sen on iki yaşındasın…”
Evet, sayfalarca yazabiliriz…
Netice itibariyle ana akım medyanın gerçekleri manipüle ettiği, siyasetçilerin sorunları çözüyormuş gibi yaptığı, ideolojilerin tümümün temelde aynı amaca hizmet ettiği, küresel elitlerin “yeni sosyalizm” modelini dünyanın yeni rejimi ilan etmeye hazırlandığı bu amansız çağda artık hepimiz on iki yaşındayız!
Caitlin Johnstone’nın ifade ettiği gibi; insanları daha aptal, daha nefret dolu hale getirerek, herkesin sorunlarına sebep olan asıl azınlığın, Batı güç ittifakını kontrol eden zengin ve güçlü oligarklar ve imparatorluk yöneticileri olduğunu anlamamızı engelliyorlar.
Sözün özü, sıradan vatandaşlar birbirlerinden nefret etmeye ve savaşmaya devam ederse, gerçek zalimlerden nefret etmeye ve savaşmaya başlamayacaklar.