Bismillahirrahmanirrahim…
Peygamber Efendimize ve Hz. Musa’ya yönelik küçültücü karikatürler Müslümanları öfkelendirdi. Tecavüz önce Hz. Musa İle başladı. Mizah dergisi GIRGIR Hazreti Musa karikatürü nedeniyle büyük tepki topladı ve dergi yayıncı şirket tarafından kapatıldı. Dergi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçunu düzenleyen 216/3 maddesini ihlal iddiasıyla soruşturma başlatıldı. (22 Şubat 2017)
MUSA BİZİM PEYGAMBERİMİZDİR
İslâm Dininin iman esaslarından biri de Allah’ın insanlara gönderdiği Peygamberlere imandır. (Bakara 177) İnanılması gereken Peygamberlerden biri de Hz. Musa’dır.
Peygamberler, peygamber olma yönünden bir ve eşit ise de bir kısım peygamberler diğerlerinden üstündür. Üstün kılınan peygamberlerden biri de Hz. Musa’dır. O, Allah’ın kendisiyle örtü arkasından konuştuğu Peygamberdir. (Bakara 53; Nisa164)
Hz. Musa, Hz. Muhammed’e indirilen son ilahi kitap olan Kur’ân’da 136 defa anılan bir peygamberdir. Kur’ân’ın anlatımına göre Onun aracılığıyla geçekleştirilen mucizeler pek çoktur. Bunlardan biri de Hz. Musa’nın asasıyla vurması sonucu Kızıldeniz’in ikiye ayrılmasıdır. Mizah ve yergi konusu edilen bu olay Kur’ân’da şöylece açıklanır:
“İki topluluk birbirlerinin görüş alanına girdiklerinde Musa’nın yandaşları: “İşte yakalandık!” dediler. Musa: “Hayır, asla! Rabbim benimle beraberdir, bana mutlaka bir çıkış yolu gösterecektir!” dedi. Bunun üzerine, Musa’ya: “Asanla denize vur!” diye vahyettik. Musa denize vurunca deniz ortadan yarıldı; öyle ki, açılan yolun her iki yanında sular koca dağlar gibi yükseldi. Ve kovalayanları da oraya yaklaştırdık. Öyle ki, sonunda Musa ve beraberindekileri kurtardık, ama ötekileri sulara gömüverdik” (Şuara 61-66)
Müslümanlar denizin yarılma olayına, -böylece açıklandığı şekilde-inanırlar, gerçi Müslümanlar arasında Kızıldeniz’in yarılma olayını farklı şekillerde örneğin med ve cezir olayı olarak yorumlayanlar vardır.
Ancak bu tür görüşler -kabul görmese de- alay amacı taşımadığı için konuşulur ve yazılır. Ama alay ve aşağılama konusu edilmesi hiçbir şekilde mazur görülemez.
YAHUDİLER HZ. MUSA’YA İHANET ETTİ
İsrail oğullarının lanete uğrayarak Yahudileşmesine sebep olan aşırılıklarından biri de Allah’ın, İsrail oğulları peygamberleriyle gönderdiği Kitabı olan Tevrat’ı söz ve anlam olarak tahrif etmeleridir. Bu sebeple Hz. Musa gerçek yüceliği içinde ancak Kur’ân’dan öğrenilebilir. Mesela Tâ-Hâ, Şuara ve Kasas sûreleri okunabilir.
Biz Müslümanlar Hz. Muhammedi yücelttiğimiz gibi Hz. Musa’yı da yüceltiriz. Bu sebeple Hz. Muhammed’e yönelik küçültücü karikatürler gibi Hz. Musa’ya yönelik aşağılayıcı karikatürler de bizi üzer. Üstelik Biz -içtihaden- Peygamberlere hakareti cezalandırılması gereken suç olarak da görürüz.
Yahudiler arasından Peygamberlerini öldürenler bile çıktığı için onlardan bazıları Musa’ya hakareti bizim değerlendirdiğimiz gibi suç olarak değerlendirmeyebilirler.(Bakara 61) Biz şiddetle kınıyoruz. Çünkü Biz “Aleyhis-Selam” diyerek andığımız Musa’nın Allah’ın Elçisi olduğuna inanırız.
BU VESİLE İLE BAZI NOKTALARA DEĞİNMEK İSTİYORUZ
1- Bazı Müslümanların Allah’ın evrensel Elçisi kıldığı Peygamberimiz Hz. Muhammed’in karikatürlerine gösterdikleri karşıtlığı Hz. Musa’nın aşağılanması karşısında göstermediler. Hz. Musa, izinden gitmeyen Yahudilerin değil, bizim peygamberimizdir.
2- Ülkemiz Yahudi hahamları ve yöneticileri İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulümler gibi Peygamberimize yapılan hakaretlere karşı da beklediğimiz duyarlılığı gösteremediler. Onlar Hz. Muhammed’in Allah’ın Elçisi olduğuna inanmıyorlar. İnanmasalar da 500 yıllık vatandaşlarımızdan hassasiyet beklemek hakkımız olsa gerektir.
3- Bizde kutsallarımızı aşağılayanlara hukuk acilen işletilemez ama bu defa öyle olmadı. Amerika’daki Yahudi lobileri devreye girmeden müdahale edebildik. Yeniden ayağa kalkıyor olmamıza sevinebiliriz.