İsrail’in 100. yılını (2048) görmeden tarihe karışacağını düşünüyorum.
Gazze bütün dünyayı uyandırdı.
İslam dünyasını da uyandırdı.
2048 dünya haritalarında İsrail diye bir devlet olmayacak.
*
İsrail yaklaşık olarak 70 yıldır kan döküyor.
Bu gidişle, eğer durdurulamazsa; 100. yılına kadar, yani 2048 yılına kadar da kan dökecek.
Dünya İsrail’i sadece kınıyor.
Dünya İsrail’i sadece kınamakla kalıyor.
BM sadece göstermelik kınama mesajları yayınlıyor.
Oysa İsrail ancak askeri müdahale ile yani zor kullanılarak durdurulabilir.
*
14 Mayıs 1948 yılında Yahudi Ajansı Başkanı David Ben-Gurion , İsrail Devleti'nin kuruluşunu ilan etmişti.
ABD Başkanı Harry S. Truman aynı gün, İsrail’i tanıma kararı almıştı. Daha sonra Türkiye dahil olmak üzere, dünya devletlerinin neredeyse tamamı, İslam dünyasına saplanan hançer olan terör örgütü İsrail’i bir devlet olarak tanıdı. Türkiye İsrail’i 28 Mart 1949 tarihinde tanıdı. Yani kuruluş ilanından yaklaşık olarak 11 ay sonra.
*
İsrail’in kuruluşunda başat aktör İngiltere’dir.
İsrail kurulmadan önce başlayan İngiliz desteği, halen devam ediyor.
ABD’nin desteği de yıllardır devam ediyor.
*
Bugün İsrail’in arkasındaki en büyük destek ve güç ABD’dir.
ABD de İsrail de bütün dünyayı kandırıyor.
Birlikte hareket ediyorlar.
İsrail her zora düştüğünde, imdadına ABD yetişiyor.
*
İsrail, ABD’den aldığı güçle soykırım yapıyor.
ABD İsrail’e olan desteğini çektiği anda, İsrail’in gücü Ürdün, Lübnan, … gibi bir güce dönüşür.
*
Şu anda İsrail’i durdurabilecek tek güç ABD’dir.
ABD İsrail’e müdahale etmediği için, İsrail’i durdurmadığı için, İsrail Gazze’de soykırım yapmaya devam ediyor.
ABD’nin bu soykırımı durdurmak için harekete geçmeyeceği de görülüyor.
Dünya İsrail’e neden müdahale etmiyor, İsrail’i neden durdurmuyor derken, burada kastedilen şey; ABD İsrail’e neden müdahale etmiyor, neden İsrail’i durmuyordur.
*
Bütün dünya İsrail’e karşı ama, ABD ve birkaç Avrupa ülkesi İsrail’in yanında.
İsrail’e her türlü desteği veriyorlar.
Bu da İsrail’e fazlasıyla yetiyor.
Çünkü İsrail’e savaş ilan etmek, ABD’ye savaş ilan etmektir.
Bunu da her devlet göze alamaz.
1967’de göze alanlar bunun bedelini ödediler.
ABD ve İngiltere birlikte İsrail’in yardımına koşmuştu.
Mısır, Ürdün ve Suriye 6 gün içinde ve büyük zaiyat vererek savaşı kaybetmişti.
Mısır, Ürdün ve Suriye bugün de İsrail’e savaş ilan etse; ABD, İngiltere, … bazı Avrupa ülkeleri duruma müdahale eder.
Mesele ne?
Mesele Hilal-Haç meselesidir.
Mesele Müslümanların karşısında Haçlıların Yahudilerle ortak hareket etmesi meselesidir.
Yani mesele: "KÜFÜR TEK MİLLETTİR." (Hadis-i Şerif) meselesidir.
*
İsrail’i kim durdurabilir?
İsrail’i dünyada durdurabilecek tek devlet (ABD dışında) şu anda Türkiye
*
Türkiye dışında da İsrail’i ancak İsrail’e sınır komşusu olan güçlü bir İslam ülkesi durdurabilir.
Mısır, Lübnan, Ürdün, Suriye, … gibi bir ülke.
Şu anda en güçlü aday Suriye
Suriye Türkiye’nin desteğiyle güçleniyor.
Suriye’nin en az 10 yıla ihtiyacı var.
İsrail’e denk olması için de nükleer silaha da sahip olması gerekiyor.
İran Esed döneminde Suriye’yi nükleer bir güç haline getirmek yerine, İsrail ile danışıklı dövüşlerle yıllar harcadı.
Suriye’yi güçlendirmek yerine, Sünnileri zayıflatmaya çalıştı.
Suriye’nin birliğini beraberliğini sağlamak yerine, mezhep saikiyle hareket etti.
İsrail zaman zaman İran ile karşı karşıya gelmeyi göze alıyor.
Ama, Türkiye’den korkuyor.
İsrail’in dünyada korktuğu tek ülke Türkiye’dir.
*
İsrail Türkiye ile karşı karşıya gelmekten korktuğu için, Türkiye’yi savaşa çekecek bir harekette şimdilik bulunmuyor.
Ama, Türkiye’yi zayıflatacak, iç savaşa sürükleyecek hamleleri perde gerisinden yapıyor.
Türkiye’ye karşı tek hatası, dünya haritasından silinmesine yol açacak.
İsrail de bunu çok iyi biliyor. ABD ise bunu İsrail’den çok daha iyi biliyor.
ABD de şimdilik İsrail’in Türkiye ile karşı karşıya gelmesini istemiyor.
*
İsrail nasıl durdurulabilir?
İsrail elbette güç ile durdurulabilir.
Askeri müdahale ile durdurulabilir.
Savaş ile durdurulabilir.
İsrail ancak, İsrail’den daha güçlü bir ülkenin İsrail’e savaş ilan etmesiyle durdurulabilir.
İran böyle bir riske girmez.
Suriye ve Mısır henüz bu güçte değil. Buna hazır değiller henüz.
Suriye buna hazırlanıyor. Ama bu uzun zaman alacak.
*
İsrail ile savaşı göze alabilecek tek devlet şu anda Türkiye
Türkiye henüz bir belaya bulaşmak istemiyor.
Yunanistan, Kıbrıs, … sorunlarını tamamen çözdükten sonra, İsrail’e gereken dersi vereceğiz.
İster Suriye üzerinden, ister Kıbrıs üzerinden, ister doğrudan
Mutlaka ama mutlaka zamanı geldiğinde İsrail’e bir karşılık vereceğiz.
*
Türkiye İsrail’e savaş ilan edebilir mi?
İsrail eğer Türkiye’ye ciddi bir zarar verirse, özellikle PKK üzerinden, o zaman Türkiye İsrail’e gereken dersi verecektir.
*
Türkiye İsrail'e ne zaman savaş ilan edecek?
İsrail eğer; Türkiyeleşme Terörsüz Türkiye Sürecini sabote ederse, Kürtleri PKK üzerinden Türkiye'den kopartmaya çalışırsa, Türkiye'de PKK (DEM Parti) üzerinden bir iç savaş çıkartmaya çalışırsa, Türkiye İsrail'e direk savaş ilan eder. Bu kaçınılmaz.
*
İsrail’in durumu 3T’ye bağlı
Türkiyeleşme
Terörsüz
Türkiye
İsrail eğer PKK'ya; Türkiyeleşme Terörsüz Türkiye Sürecini bitirtirse, Türkiye önce PKK'yı bitirir, sonra da İsrail'i dünya haritasından siler.
Böyle bir sürece doğru gittiğimizi düşünüyorum.
İsrail, ABD’nin de desteğiyle PKK’ya; süreci bitirtecek kadar çok sayıda askerin (100’den fazla) aynı anda şehit edildiği kanlı bir eylem yaptırabilir. Bu hem Terörsüz Türkiye Sürecinin hem PKK’nın hem de İsrail’in sonunu getirir.
*
Yine tekrarlıyorum;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli henüz hayattayken; CHP, PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C, … bütün zararlı yapıları, Türkiye’nin bütün takozlarını etkisiz hale getirmeliyiz.
*
Türkiye’nin başına ne gelecekse, ne bela planlanıyorsa; bunun düğmesine, Erdoğan ve Bahçeli’den sonra basılacaktır.
Türkiye’nin geleceğinde; CHP, PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C, …gibi takozlara yer yoktur.
Türkiye Erdoğan ve Bahçeli’den sonra bu takozlarla uğraşarak zaman kaybedemez.
***
PKK'yı tasfiye etmenin yöntemleri
1. PKK'yı savaş yoluyla tasfiye etmek
A. Kürtlerin PKK'ya silah bıraktırması: Kürtlerin baskısıyla, PKK'nın silah bırakmak zorunda kalması. Mitinglerle, eylemlerle, ... Kürt siyasetçilerin, sanatçıların, iş insanlarının, kanaat önderlerinin, ... mücadelesi ve baskısıyla PKK'nın silah bırakmak zorunda bırakılması. Yaklaşık olarak 30 yıldır bu tezi savunuyorum. Hala da bu tezi savunuyorum.
B. Abdullah Öcalan üzerinden PKK'nın tasfiye edilmesi.
a. PKK ile yıllardır mücadele eden Kürtlerin Abdullah Öcalan ile görüştürülerek, PKK'nın tasfiyesi yoluna gidilmesi. Eğer Öcalan üzerinden tasfiye yapılacaksa, öncelikle yıllardır PKK ile mücadele eden Kürtlerden bir ekip kurularak, bu ekip Öcalan ile görüştürülerek PKK’yı tasfiye etme yoluna gidilmelidir.
b. PKK'yı destekleyen DEM Parti üzerinden hareket edilerek, DEM heyetinin Abdullah Öcalan ile görüştürülerek, PKK'nın tasfiyesi yoluna gidilmesi. Öcalan ve DEM Parti üzerinden PKK’nın tasfiyesini hep en son seçenek olarak gördüm. Hala da en son seçenek olarak görüyorum. PKK’yı destekleyenler kahramanlaştırılarak hem Türkiye’nin hem Kürtlerin başına bela edilmemelidir.
*
2. PKK'yı savaş yoluyla, KAN dökerek tasfiye etmek
Türkiye isterse PKK’yı kanlı bir şekilde de tasfiye edebilir.
Ama, Türkiye mümkün olduğunca kan dökmeden, PKK'yı tasfiye etme yöntemini seçti.
İnşaAllah PKK'ya silah bıraktırarak, PKK'yı tasfiye ederiz. Temennimiz budur.
*
Kürtler de PKK’nın yükünden kurtulmak istiyor.
Kürtler, PKK’nın bugüne kadar döktüğü kanın yükünden artık kurtulmak istiyor.
Bu da Türkiye için büyük bir avantaj ve fırsattır.
***
İmamoğlu'nun askerleri kazandı, Atatürk'ün askerleri kaybetti.
Böyle giderse; CHP’liler Ekrem İmamoğlu’nun askerleri olacak ve CHP tarihe karışacak.
CHP’de şimdilik İmamoğlu’nun askerleri kazandı, Atatürk’ün askerleri kaybetti.
*
İmamoğlu'nun askerleri misiniz, Atatürk'ün askerleri misiniz?
CHP'liler artık Atatürk yerine Ekrem İmamoğlu'nu alkışlıyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü unuttular.
Ekrem İmamoğlu CHP'lilere Atatürk'ü unutturdu.
Demek ki CHP'liler de Atatürk'ü unutmaya hazırmış.
Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu CHP'nin felsefesini değiştirdiler.
CHP'de artık Mustafa Kemal'in askerleri yok, Ekrem İmamoğlu'nun askerleri var.
CHP'liler artık "İmamoğlu'nun askerleriyiz" diyor.
CHP artık Atatürk’ün partisi olmaktan çıktı, Ekrem İmamoğlu’nun partisine dönüştü.
*
CHP'nin de AK Parti'nin de en büyük şansları: Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Gazi Recep Tayyip Erdoğan gibi büyük ve cesur kurucu liderlere sahip olmalarıdır.
Bu durum aynı zamanda büyük bir şanssızlıktır da.
CHP'nin de AK Parti'nin de en büyük şanssızlıkları: Atatürk ve Erdoğan gibi yerlerinin doldurulmasının imkansız olduğu, büyük ve cesur kurucu liderlere sahip olmalarıdır.
CHP Atatürk'ün yerini dolduramadığı için, 100 yıldır iktidar olamıyor. İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel gibi CHP Genel Başkanları, Atatürk'ün yerini dolduramadılar. Ekrem İmamoğlu zaten tam bir rezalet. Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel'in bile yerini dolduramaz.
Aynı durum Erdoğan sonrası AK Parti için de geçerlidir.
Eğer AK Parti Erdoğan'ın yerini doldurabilecek bir lider çıkaramazsa, CHP gibi 100 yıl iktidar yüzü göremez.
Erdoğan şimdiden kendisinin yerine geçecek kişiyi ön plana çıkarmalıdır.
Aksi halde Erdoğan'dan sonra AK Parti diye bir şey kalmaz.
AK Parti’nin sonu da CHP’nin sonu gibi olmasın.
AK Parti için bir şans var.
