1-137

(Milliyet, 12.9.1980, s. 1)

12 Eyl̃ûl̃ 1980 Askerî Darbesinden bir gün evvel Türkiye’nin umûmî manzarası…

***

Kızıl tedhîşçilerin iktisâdî hayâta verdikleri muazzam zarâr

Memlekette âsâyişsizlik yaygınlaşıp can ve mal emniyeti geniş mik̆yâsta ihlâl edilince, bundan iktisâdiyâtımızın da büyük zarâr göreceği âşik̃ârdır. Hâlbuki bu yolla uğradığımız muazzam zarâra, bir de, Kızıl tedhîşçilerin istihsâl̃ müesseselerine doğrudan verdikleri zarâr zammolmuştur. Bunun en bâriz nümûnesi, TARİŞ’te yaptıkları tahrîbâttır. (Têsîsleri İzmir’de bulunan TARİŞ; İncir, Üzüm, Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri’nin kısaltılmış ismidir.)

TARİŞ Hâdiseleri, Umûm Müdürünün talebi üzerine, polisin, 22 Ocak 1980’de, TARİŞ’in muhtelif istihsâl̃ bölümlerinde silâh araması yaparken, Kızıl tedhîşçiler tarafından polis mêmurlarının üzerine ateş açılmasıyle başlıyor. Bir ay kadar süren hâdiselerde, 3 polis şehîd düşüyor. İşçi ve talebe kılıklı tedhîşçiler arasında ise, sâdece yaralananlar oluyor. 23 Ocak 1980 günü, talebe kılıklı bir grup tedhîşçi, TARİŞ’e polisin müdâhalesini protesto etmek için nümâyiş tertîb ediyor ve burada da polisin üzerine ateş açıyorlar. Müteâk̆iben Ege Üniversitesi Tıb Fakültesi’ni işgâl̃ ediyor ve İzmir – Ankara yolunu bir müddet trafiğe kapatıyorlar. 10 Şubat’ta da, TARİŞ’te, polis mêmurlarına otomatik silâhlarla ateş açılıyor. 11 Şubat’ta Adalet Partisi İzmir İl Merkezi basılarak bombalanıyor. Çiğli Hava Meydanı yolu, tedhîşçiler tarafından üç sâat trafiğe kapatılıyor. Tedhîşçiler, Fabrikanın kapılarını kapatarak işçilerin evlerine gitmesini engelliyor, bu meyânda, duvarların etrâfına pamuk balyaları dizilip ateşe veriliyor, tezgâhların, iplik dokuma makara ve iğlerinin mühim bir kısmı tahrîb ediliyor. Nihâyet 14 Şubat 1980 günü, mek̃anize askerî kıt’alar müdâhale ederek fabrikayı Kızıl tedhîşçilerin işgâl̃inden kurtarıyorlar. (https://tr.wikipedia.org/wiki/Tari%C5%9F_Olaylar%C4%B1; 5.8.2025)

Kızıl tedhîşçiler, TARİŞ’teki tedhîşçilik hâdisesine müdâhale eden askerlerimizin üzerine ateş açıyorlar

Ordunun 14 Şubat 1980’de TARİŞ’e müdâhalesinin safahâtını Milliyet’ten tâkîb edebiliyoruz:

“Çiğli İplik Fabrikası’nda 13 gün önce başlayan ve polisin tüm gücünü kullanmasına karşın yatıştırılamayan olaylar üzerine Foça jandarma komando ve Bergama piyade birliklerinden yardım istenmiştir. Önceki gece saat 04.00 sıralarında fabrika çevresini tank ve benzeri araçlarla kuşatan askerî birlikler, dün sabah kesin boşaltma emri almışlardır. Bu arada, Çiğli Havaalanı yolu girişi polis ve asker tarafından tutulmuş, içeri kimse alınmamıştır. Sabah saatlerinde Hava Kuvvetleri’ne ait keşif uçakları fabrika üzerinde dolaşırken, harekâtı yöneten İzmir İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Baha Metin, megafonla anons ederek fabrikanın boşaltılmasını istemiştir. Bir süre sonra, fabrikaya yaklaşan askerî birliklere içerden ateşle karşılık verilmiş, bomba atılmıştır. Olayda ölen ya da yaralanan olmamıştır.

“İplik Fabrikası’ndaki direniş [???] devam ederken, Çimentepe semtinde bir polis otosuna ateş açılmıştır. Saldırganlar kaçarken aynı yerde az sonra bir polis panzeri de yaylım ateşine tutulmuş, trafik bir süre aksamıştır. Olaylar üzerine askerî keşif uçağı, helikopterler Çimentepe üzerinde alçak uçuş yapmışlardır. Helikopter ve uçaklar göstericiler tarafından uzun menzilli tüfeklerle taranmıştır.

“Olaylar Gültepe semtinde de bir süre görülmüş, Varyant yolu maskeli kişilerce trafiğe kapatılmak istenmiştir. Tekel’in Alsancak Sigara Fabrikası önünde bir grup Bornova Belediyesi’ne ait 2 otobüsün kontak anahtarlarını alarak kaçmışlardır. Kentin çeşitli yerlerine ve bu arada Çiğli – İzmir trenine bombalı pankartlar asılmıştır.

“Fabrika çevresinde süren sessizliği, İl Jandarma Alay Komutanı’nın anonsu son kez bozmuştur. Kıdemli Albay Metin, işçilerin teslim olmaması halinde askerî birliklerin fabrikaya gireceklerini açıklamıştır. Bu arada, birkaç işçi temsilcisi pazarlık yapmaya çalışmıştır. Ancak, Jandarma Komutanı’nın kesin tavrı üzerine az sonra tüm işçiler teslim olmak zorunda kalmışlardır. Dışarı çıkanlar arasındaki kadın ve çocuklar serbest bırakılırken, gözaltına alınan 1500’e yakın işçi, üzerleri arandıktan sonra Karşıyaka Spor Salonu’na götürülmüştür.

“İplik Fabrikası’nın boşaltılması sırasında Çimentepe sırtlarında polisle göstericiler arasında çatışma çıkmıştır. Yolları kesen göstericiler, bazı araçların kontak anahtarlarını alarak trafiğin kapanmasına yol açmışlardır. Sokak çatışması şeklinde devam eden olaylar sırasında bir jandarma eri ile Burhan Acıkay adlı polis memuru yaralanmıştır. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu bildirilmiştir.

2-77

(Tercüman, 22.2.1980, s. 1)

Türkiye, 1968 – 1980 senelerinde, Komünist İhtilâl Hareketinin taarruzuna mârûz kalmıştı ve onlara göre, hedeflerine varmak için, sistemli şekilde cinâyet işlemek, fabrikaları tahrîb etmek, Memleketi kargaşaya sürüklemek dâhil her şey mübâhtı…

***

“Fabrikanın boşaltılmasından sonra yapılan ilk aramada 3 bomba, 1 tabanca ve 4 kasa molotof kokteyli ele geçirilmiştir. Güvenlik güçlerinin İzmir’e dönmeleri sırasında Çimentepe ve Semikler bölgelerinde yer yer silahlı çatışmalar devam etmiştir. Buradaki çatışmalarda bazı evlerle birlikte otobüs ve kamyonlardan da ateş edildiği görülmüştür. Bu olaylarda ölen ya da yaralanan olmamıştır.

“Olaylar nedeniyle Karşıyaka Devlet Hastanesi tüm personeli ile hazır bekletilmiştir.

“TARİŞ olayları nedeniyle DİSK 3. Bölge Temsilciliği İzmir’de üyesi bulunan tüm işyerlerinde 2 günlük grev kararı almıştır. Rafineride üretimin durmasının başta İzmir olmak üzere tüm Ege’de akaryakıt sıkıntısına neden olacağı belirtilmiştir. Grevci işçilerin tüpgaz çıkışlarına da izin vermedikleri öne sürülmüştür. Grev nedeniyle İzmir’de otobüsler çalışmamış, bazı bankaların İzmir şubeleri kapatılmış, çimento fabrikalarıyla Sümerbank Dokuma Fabrikası’nda da üretim tümüyle durmuştur.

“DİSK’in grev kararının yaygınlaşması üzerine, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tüm ameliyatların da ertelendiği bildirilmiştir. Yetkililer, TARİŞ olaylarını protesto etmek amacıyla alınan grev kararının personeli direnişe geçirdiğini, bazı hastaların zorunlu olarak taburcu edildiğini söylemiştir. İlh…” (Milliyet, 15.2.1980, s. 6)