Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2461.78
BIST 100
9856.17
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 May 2023

Aman ha! Bu iş gevşekliğe, rehavete gelmez!

Bir kişiden olacak” demeyin!

Nerede olursanız olun, sandığınıza gidin!..

Sandığınıza sahip çıkın!..

Pazar günü…

Vatandaşlık görevinizi ihmal etmeyin!

Ne kadar kırgın olursanız olun…

Mesele “Memleket Meselesi” deyin...

Bazı noktalardaki yanlışlıklara, eksikliklere takılmayın…

Memleketimize sahip çıkın…

“Nasıl olsa bu iş bitti, ben gitmesem ne olacak, sanki benim oyumla mı kazanacak ya da kaybedecek” demeyin…

Bir kişi, çok kişidir!

***

Öyle bir memleketteyiz ki, bu birkaç günde, hatta son birkaç saatte bile büyük tezgâhlarla, sarsıcı olaylarla karşı karşıya kalabiliriz!

Her an “kötü bir şeyler olacakmış” hissiyle yaşamak çok zor elbette.

Bu seçimden sonra hızla normalleşmeliyiz…

Bunun için de “anormal yapılara”, “proje yapılara” net bir şekilde “hayır” demeliyiz!

***

Ortalığa dökülen “by lock-sosyal medya kayıtları”na bakın…

Memleketimizi sarsan çok kayıplı büyük patlamaların…

15 Temmuz dehşetinin…

Daha gerilere gidecek olursak;

Gezi tezgâhının, MİT kumpasının, 17-25 Aralık’ın..

Politikaya yeni “parlak” simaların girmesinin.

“Büyük Siyaset Projesi”nin…

Birçok şeyin arka plânını büyük ölçüde aydınlatıyor!

***

İçerideki, dışarıdaki, “Marksist-leninist, muhafazakâr, aşırı dinci” görünümlü “CIA güdümlü” terör örgütleri aynı anda faaliyete geçmişse…

Türkiye’yi “Kaynamayan tencere iktidar götürür!” sonucuna ulaştırmak için her türlü ekonomik tezgâh kurulmuşsa…

Gezi sahnesindeki “pembe, kızıl, yeşil, mor, sarı-kırmızı yeşil” renkler daha sonra “ittifak şemsiyesi” altında toplanmışsa…

“Yerli Otomobil- TOGG” projesinin önüne bile, Mustafa Varank Bakan olana kadar “dahili takozlar” döşenmişse…

Selçuk Bayraktar hedefe yerleştirilmişse…

Bizim gibi iktidarla hiçbir menfaat ilişkisi olmayan insanlar, AK Partili yıllar boyunca sürekli olarak ambargolara muhatap olmuşsa….

Ve hâlâ da oluyorsa….

Ehl-i Sünnet Âlimler, sürekli olarak “psikolojik” operasyonlara maruz kalıyorsa…

İlahiyatlarda bile “hadis ve sünnet karşıtları” inceden inceye güç arttırıyorsa…

Bizler…

“Allah Allah, Recep Tayyip Erdoğan’a en fazla destek verenler, nasıl oluyor da bu süreçte mağdur ediliyor” diyorsak…

Politikada tuhaf işbirliği çerçeveleri oluşturuluyorsa…

Şekilsiz-biçimsiz- uyumsuz sıralar, masalar kuruluyorsa…

Bu işbirliği çerçevesine girenler, durumun vahametini kavrayıp da “uzaklaşmak” istediklerinde, türlü tehdit ve şantajlarla karşı karşıya bırakılıyorsa…

ABD ve İngiltere’nin “yıkım ekibine” açık desteği, her alanda belli oluyorsa…

“Fondaş medya” yapılanmalarına büyük miktarda kaynaklar akıtılıyorsa…

“Yandaş” denilen medyanın bazı yerlerinde bile tuhaf tuhaf işler görülüyorsa…

Birçok il ve ilçe başkanlığı ve belediyede “Erdoğan’a zarar veren işler”, büyük bir pervasızlıkla yürütülüyorsa…

Sayın Erdoğan sürekli olarak “ikaz etmek” mecburiyetinde bırakılıyorsa…

“Kırılanların” sayısı gittikçe artıyorsa…

Her seferine “Ya Sabır!” çekiyorsak…

Ara sıra taşıp taşıp tepkimizi dışa vuruyorsak...

Vakt-i zamanında “zaman”ın el üstünde tuttuğu, Abant toplantılarında ağırladığı kişilerin, öne çıkartılışlarına şahitlik ediyorsak…

Derinlerde, çok derinlerde bir takım yapılar hâlâ aktif demektir.

***

Elbette kırgınlıklarım var.

Seçimden sonra dile getirmek istediğim bazı hususlar var!..

Elbette her yapılanı doğru bulmuyorum…

Amma velâkin…

Devletimizin tamamlaması gereken birçok iş var.

Büyük projelerin tamamlanması şart!

Devletimizin bağımlılıktan kurtulması şart!

Önümüzdeki süreçte “Hindistan-Çin Savaşı”nı bile görebiliriz…

“Ukrayna-Rusya gerginliği sıcak savaşa gider” dediğimizde, “Ne Ukrayna ileri gidebilir, ne de Rusya bütün batıyı karşısına almaya cesaret edebilir!” diyen çok bilmiş dış politikacılar yine yanılabilir!..

Her şey olabilir…

Bir dağınıklık anında, sınırlarımızın ötesinde Arz-ı Mev’ud Devleti kurulabilir…

Bir dağınıklık anında, memleketimizin bir bölümü “özerklik mözerklik” dalgasına elimizden gidebilir…

Bir dağınıklık anında, eşcinsel evlilikler yasallaşabilir!..

Bunların emarelerini hep birlikte görüyoruz…

“Proje”nin önündeki en büyük engelin “Kim” olduğunu da görüyoruz…

Bütün terör örgütleri O’nu hedef alıyor…

Terör örgütlerini besleyen terör devletleri O’nu hedef alıyor…

Şimdi seçim var.

Vatandaşlık görevimizi yerine getireceğiz Allah’ın izniyle…

Sandıktan Meclis’teki yapıyla uyumlu bir sonuç çıktığında, “sağlıklı muhalefet”in yolu da açılmış olacak!..

Yerli ve milli muhalefet…

Yapıcı muhalefet!..

Ve elbette iktidara gelebilmek için var gücüyle çalışan muhalefet!

***

Bakalım; Tabela Partisi’ni “sosyal medyada” kurduk.

Kimseden para pul almadan ilerlemeye çalışacağız!

Siyasetin finansmanı sıkıntısını, finansmansız aşabilmenin gayreti içinde olacağız.

Görenler, ismine bakanlar gülümsüyor, dalgaya alıyor ama…

Bir bakmışsınız, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen tek parti olarak o kalmış!..

Ya da hadi, biraz mütevazı olalım, böyle yapan birkaç parti arasında yer almış…

Ve hepsini “tabelası” altında toplamış!

AMAN HA!.. SAKIN HA!.. BU İŞ ŞAKAYA, GEVŞEKLİĞE, REHAVETE GELMEZ!

Başladığımız gibi bitirelim en iyisi bu yazıyı:

Pazar günü…

Vatandaşlık görevinizi ihmal etmeyin…

Ne kadar kırgın olursanız olun…

Mesele “Memleket Meselesi” deyin...

Bazı noktalardaki yanlışlıklara, eksikliklere takılmayın…

Memleketinize sahip çıkın…

Bunun için de, “Nasıl olsa bu iş bitti, ben gitmesem ne olacak, sanki benim oyumla mı kazanacak ya da kaybedecek” demeyin…

Bir kişi, çok kişidir!