Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Kasım 2021

​Biden hangi partiye para gönderdi?

İddia,

Türkiye Değişim Partisi’nin Eski CHP’li Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’den geldi.

Bu iddiayı geçtiğimiz günlerde katıldığı Ülke TV Canlı Yayını’nda “yine” dile getirdi Sarıgül.

“Biden’dan para alan muhalefet partisi bunu açıklamazsa, ben açıklayacağım!” dedi.

Şimdi…

Şöyle bir düşünelim:

Bir muhalefet lideri, özellikle de Ak Parti’den koptuktan sonra parti kuran muhalefet liderlerinden biri, Cumhur İttifakı partilerinden birinin ABD Başkanı Biden’dan “para” aldığını ve o partinin bunu açıklamaması halinde kendisinin açıklayacağını iddia etseydi neler olurdu?

Kolayca tahmin edebileceğiniz üzere, kızılca kıyamet kopardı.

İddia gündeme yerleşir, “Muhalefet Medyası”, özellikle de muhalefet sosyal medyası ayağa kalkar, memleketin her köşesinde Biden’dan para alan partinin Cumhur İttifakı’nın hangi partisi olduğu tartışılır ve büyük ihtimalle de “İktidar Partisi” işaret edilirdi.

Cumhur İttifakı’nın ve özellikle de, İktidar Partisi’nin yöneticileri, bu iddiaya cevap vermeye çalışır, onlara “destek veren” medya organları da bu konuyu gündemlerinin birinci sırasına yerleştirirdi.

Sağda solda, her tarafta, “Duydun mu, AK Parti Biden’den para almış!” yollu lâflar işitirdik!

*

Şimdi bakıyoruz da…

TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yenilir, yutulur gibi olmayan iddiasının üzerinde duran yok gibi.

Müthiş iddia, bütün muhalefet partilerini töhmet altında bırakıyor ama içlerinden biri olsun, çıkıp da “Böyle bir iddiayı ortaya atıp da devamını getirmemek ne demektir! Kimsenin bütün muhalefet partilerini töhmet altında bırakmaya hakkı yoktur. İddia sahibi, elinde gerçekten bilgi, belge varsa bunları, kimseyi beklemeden kamuoyuyla ve yargıyla paylaşmalıdır! Yargı’da iddianın üzerine gitmelidir!” filan demiyor.

Niçin?

Ben muhalefet genel başkanlarından biri olsaydım, ortalığı ayağa kaldırır…

Mustafa Sarıgül’ü söylediklerinin devamını getirmeye teşvik ederdim.

*

Meselenin çok daha tuhaf yanı…

Hayli zamandır ABD/Biden merkezli bir siyasi operasyonla karşı karşıya olduğunu, ülke ekonomisinin dışarıdan gelen müdahalelerle iyice zora sokulmak istendiğini iddia eden İktidar Partisi bu meseleye pek girmiyor.

Buralara “destek veren” ve bundan dolayı da topyekûn “Yandaş Medya” parantezine alınan gruplar da söylenenlerin üzerinde –nedense- pek durmuyor!

Temelli Parti Kapatma Sebebi!

Sayın Mustafa Sarıgül’ün iddiası öyle bir iddia ki…

Anayasa’nın 69. Maddesi’nde, dış yardım almanın “temelli kapatılma” sebebi olduğu hükmü yer alıyor.

Buyurunuz, hep birlikte okuyalım:

Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır. ”

Genel Başkan Mustafa Sarıgül’ün ortaya attığı iddia, bu kadar ciddi bir iddia.

İlgili Anayasa Hükmü’nde boşluk yok.

Ortada açık bir “suç” isnadı var.

Suçluyu bilip de “adres” vermemek olur mu?

Sayın Mustafa Sarıgül’ün yapması gereken, elinde bilgi ve belge varsa bunu “Yargı” ile paylaşmaktır.

Yargı’nın yapması gereken, Mustafa Sarıgül’den, bu konudaki bilgi ve belgeleri talep etmektir.

Öte yandan…

Ortada, Genel Başkan Mustafa Sarıgül açısından da son derece nazik bir durum vardır.

Akit TV Canlı Yayını’nda konuyu gündeme taşımamız üzerine, düşüncelerini ifade eden Ak Partili Mehmet Metiner, “Kendisini takdir ederim de… Eğer arkasını getirmezse, kusura bakmasın ama sonrasında söyleyeceği sözlerin inandırıcılığı ciddi biçimde tartışılır!” dedi.

Öyle ya…
“Bir muhalefet partisi Biden’den para alıyor!” diyeceksiniz.

Yani…

Muhalefet partilerinden birinin, temelli kapatılmayı gerektiren bir ilişki içinde olduğunu iddia edeceksiniz…

“Parayı alan parti açıklamazsa, ben açıklayacağım!” mesajını vereceksiniz.

Ve sonra da…

O partiden açıklama gelmezse, konuyu orada bırakacaksınız.

Bu Sayın Sarıgül gibi ciddi bir siyaset adamına yakışmaz elbette.

Evet efendim….

CHP’nin içinden çıkmış, bu misyonun öncülerinden biri olarak uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış, bu partinin başına geçmek için çetin mücadeleler vermiş bir Atatürkçü Genel Başkan’ın müthiş iddiası fazla ses getirmedi.

Dedik ya…

Ak Parti içinden çıkmış bir Genel Başkan, Cumhur İttifakı partilerinden birini “isim vermeksizin de olsa” “Biden’dan para almakla” itham etseydi ortalık ayağa kalkardı.

*

“Kültürel İktidar” dedikleri, biraz da bu oluyor işte.