“Tabii bir maniniz yoksa…”

Güneydeki sevimli/otorite ülke…

AÇIK BİR TIMARHANE…

İnsanlığın tüm kurallarını yok ediyor…

Gazze’yi, insanlığı boğazlıyor.

Bir halkı, sabi sübyanı bir yudum suya, bir lokma yiyeceğe muhtaç bırakarak şımarık bir edayla katlediyor.

İslam (İsrail) İşbirliği Teşkilatı (İİT) ise yine toplandı…

(Şimdi İsrail düşünsün… Onu ABD de kurtaramaz artık, diyecek bir durum olmadığından

keşke hiç toplanmasalar da İslam’ın adını da lekelemeseler…)

Suskun dünya…

Dil perçinlenmiş…

Yoksa ağaçla, taşlara mı kaldı, zulmü haykırmak, zulme karşı kıyama durmak

Siyokemalist legal görünümlü örgütler ve medyası suskun…

Ne katiller ne hırsızlar gündemlerinde.

İsrail barbarlığıyla ilgili tek söz, tek satır yok.

Hamas’a terör örgütüdür, diyenler bugünlerde Gazze üzerinden de gerilim üretme girişimleri ibret vericidir.

Hamas 40 bebeğin kafasını kesti yalanını yaydılar. Aynı yalanın ABD yönetimince de paylaşılması iplerin kimlerin elinde olduğunu göstermektedir.

Kızılmücoların, Musallat Devşirmeoğullarının bu yapılarla ittifakları devam ediyor.

Gazze’nin yanı başında duvarın hemen ötesinde çılgınca eğlenen Sisi’nin çağdaş yaşamcıları…

Netanyahu’nun yoldaşı, Tahrir meydanında binlerce vatandaşını katleden Sisiler, “Ilımlı İslam” sapkınlığına duçar olan Salmanlar, 27 Mayıs 2013’te Gezi kalkışmasında miting kalabalığını Taksim’e yönlendiren, olayları alevlendiren, “ Zulüm 1453’te başladı” hezeyanıyla sokakları kan revan içinde bırakan, Mursi gitti, sıra Tayyip’te naralarıyla Siyonist çığırtkanlığı yapanlar, sırıtık bir aymazlıkla soykırımı kınamak şöyle dursun, dikkatleri algıyla başka yerlere çekmeye, soykırımı örtmeye daha sonra da inkara etmeye çalışıyorlar.

Köle krallar, katilleri ağırlamak, dolarlarla ödüllendirmek için yarışıyorlar. ABD Başkanı’na 5 trilyon dolar ayak bastı parası vermediler mi? ABD Başkanı’na 400 milyon dolarlık uçak hediye edilmedi mi?

Bunlar mı İsrail’e dur, diyecek?

Netanyahu’nun “Oturun oturduğunuz yerde” zılgıtını yediler…

Her zamanki halleri…

Filistin emlakçısı Mahmut ABBAS, TBMM’deki konuşmasında Gazze’ye gideceğinden dem vuruyordu; daha gidecek…

Patronu İsrail’den izin çıkmadı, çıkmaz.

Yalvaramıyorlar bile…

*

Soykırımcı İsrail, Han Yunus kentinde Nasır Hastanesine saldırdı, 20 kişiyi katletti. 5’i gazeteci.

İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tajani, basın çalışanlarının güvenliğinin sağlanmasını istiyor.

Duyarlılık bu kadar, işte!

*

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Katil İsrail’in bu saldırısına ilişkin olarak:"Ülkelere yalvarıyorum, bu katliamı durdurmak için harekete geçmeden önce daha ne kadarına tanıklık etmeniz gerekiyor?" diyebiliyor, sadece.

Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prevot ise

Gazze’nin tamamını işgale kalkışan Terörist İsrail’in Brüksel Büyükelçisini bakanlığa çağırarak, Soykırımcı İsrail'in kararını kınayarak "Artık bu, niyetlerin tersine çevrilmesi için güçlü bir şekilde yalvarma meselesi haline geliyor." diyebiliyor.

Müeyyide yok…

Hollanda hükümeti İsrail’e müeyyide uygulanması konusunda karara varamadı. Dış İşleri ile 9 Bakan istifa etti, hükümet dağıldı.

BM, Gazze’de 5’inci kademe kıtlığın başladığından dem vuruyor, doğal bir afetmiş gibi…

Kıtlığın müsebbibi İsrail’den hiç bahsedilmiyor.

“70 bine yakın insan ölmüş…”

Öldürülmemişler…

*

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack: “İsrail şu anda sınırlarına çok duyarlı. Suriye, İsrail ile savaş istemiyor. Kişisel görüşüme göre İsrail, Suriye'ye odaklanmış değil onlar Golan Tepeleri'ni İran sınırına kadar genişleteceklerini söylüyor. Onlar, kendileriyle İran arasında güvenilir ortaklardan oluşan temiz bir bölge istiyorlar. İran'a görüş açısı istiyorlar ve buradan İran'a kadar kimse bize karışmayacak diyorlar."(Basından)

Daha ne desin!..

Çare?

Güç kullanmaktır.

ABD ve İsrail temsilcilikleri önünde kitlesel eylemlerdir.

Doğrudan Gazze’ye girilmesi, İsrail’in bölgeden derhal çıkartılmasıdır.

Gerisi maval okumaktır.

Terörsüz Türkiye’yi Terörist İsrail istemiyor…