Yeryüzüne kötülük, insanlığa ihanet, Allah'a ise iftiradır: Siyonistlerin "biz üstün ırkız" demeleri. Kâinat ağacının meyvesi olan insanı, bir millet karşısında ikinci sınıf yapmak, Yaratıcı'nın şanına yakışmaz ve haşa, O'nun adaletsiz olduğunu gösterir.
Gazzeli çocuklar aç ve susuz, yerdeki su birikintisinden su içmek için uzanmışlar; "üstün ırk" Siyonist Yahudiler ise merhamet ve mertlik destanı (!) yazmak için bir yudum su içmelerine fırsat vermeden çocukları paramparça ederek öldürüp büyük bir zafer kazanıyorlar! "Üstün ırk"ın ne olduğunu bilmeyen Gazzeli çocukların üstüne savaş uçaklarını, kalleş mermileri göndererek sekiz milyar insana insanlık dersi veriyorlar.
Namertlik meydan muharebesi yapan terörist İsrail, göğüs göğüse çarpışmaktan korktuğu için, anasının göğsünden süt emmesi gereken bebeklere ölüm emdiriyor, emdirirken zafer naraları atıyor. O bebekler ki gökteki yıldızları tanımadan, parlak gözlerle parıltılı yıldızlara bakmadan katledilip, yıldızları üzerlerine yorgan, toprağı ise kefen ediyorlar.
"Üstün ırk" Siyonist Yahudiler, dünyaya kahramanlık dersi vermek için ana rahmindeki cenine rahmi dar ve zindan edip, hayatı tanımasına fırsat vermeyerek anasıyla beraber yok ediyor. Yeryüzünün böyle bir "kahramanlıktan" (!) mahrum kalmaması için okullara, hastanelere ve insanlığın hizmetinde olmaya yeminli doktorlara ve sağlık görevlilerine en acımasız ve ağır bombalarla saldırıyorlar. "Üstün ırk" İsrail, erkek erkeğe ve yakın muharebeden çekinerek, uzaktan insan hayatı için çığlık çığlığa koşturan ambulanslara saldırarak yaralı ve hastalara karşı büyük bir cesaret örneği sergiliyorlar.
"Üstün ırk" Siyonist İsrail, öyle üstün ve öyle erdemliler ki asla kendi yemeğini yemez; kendi evinde oturmaz; çalıp çırptıklarını yer, başkalarının evine, malına çöker. Sağduyulu Hristiyanların Gazze zulmünü protesto etmek için yaptıkları yürüyüşü ve haklı itirazlarını suç görüp gazeteci ve gönüllü katlederek intikam alır.
Allah, Yahudilerin bu "üstün ırk" hezeyanlarından Müslüman ve Hristiyanları korusun. Dünya mazlumlarını ve yeryüzünü korusun!
Âdil-i Mutlak Yüce Allah, hiçbir milleti diğerlerinden üstün, ikinci sınıf ya da köle olarak yaratmaz. Gerçek üstünlük, ancak takvayla ve Allah'a itaatle mümkündür. "Biz üstün ırkız" gibi sapkın düşünceler, sadece kendi peygamberleri Hz. Musa'ya bile hile yapan Yahudilere özgüdür.
Şayet Yahudiler gerçekten "üstün ırk" olsalardı, bu üstünlüklerini en başta merhamet ve adaletle göstermeleri gerekmez miydi? Üstün ırk denilenler, bebekleri kuşbaşı doğrayıp, parçalanmış çocukları poşetlerle babalarına mı taşıtır? Üstün ırk, asalak gibi milletleri faizle sömürüp, "sadece ben yaşayayım, gerisinin canı cehenneme" mi der? Üstün ırk, bir yudum suya, bir lokma ekmeğe göz dikip, Filistinlilerin evlerine ve eşyalarına çökerek hırsızlık mı yapar? Bu nasıl bir "üstün ırk"tır ki, en çapulcu ve hırsız olabilmektedir? Üstün ırk, sapkın ilişkileri ve her türlü ahlaksızlığı insanlığın başına musallat edip, cinsel sapkınlıklar ve LGBT gibi akımlarla nesillerin mahvına mı çalışır?
Bu ne biçim bir "üstün ırk"tır ki, her türlü kahpelik ve aşağılık onda mevcuttur! Üstün ırk, bebeklerle, çaresiz annelerle, silahsız babalarla savaşıp, ağır bombalarla evleri ve ocakları yerle bir eder mi? Bu nasıl bir "üstün ırk"tır ki, insani değerleri çukurlara gömülmüş, tek bir insanlık vasfı kalmamıştır. Demek ki Siyonistler, "üstün ırkız" saçmalığıyla yek vücut olmuş, en vahşi hayvandan bile daha kudurganlık sergilemeyi din edinmişlerdir.
Bu ne büyük bir kişiliksizlik ve omurgasızlık! Kendini "üstün ırk" gören Siyonist Yahudilere, istisnalar hariç Hristiyanlar esir olmuş, maraba olmuş, efendisi İsrail'e besleme olmuş, adeta "düşük ırk" olmayı kabul etmiştir. Sadece Hristiyanlık mı? Hayır, Arap liderleri de maraba ve köle kesilmiş, haysiyet iflası yaşamıştır...
Gerçek "üstün ırk" ise, hangi milletten olursa olsun, Allah'ın kanunlarına ve yaratılış gayesine uygun yaşayan, ahireti ve hesap gününü aklından çıkarmayan, insan gibi yaşayanlardır. Üstün ırk, üstün insan, kâinat kitabını mütalaa ederken, onun müfessiri olan Allah'ın kitabına sıkı sıkıya sarılıp, Hz. Peygamber'in irşadıyla dünya imtihanını şerefiyle geçirendir.
Evet, yeryüzünde İsrail kadar iki yüzlü, İsrail kadar hain, İsrail kadar vicdan ve merhametten yoksun bir millet yoktur. Kendileri Gazze'de onlarca hastaneyi bombalayıp yıktılar, içindeki hastalarla beraber yok ettiler, çocukları kuşbaşı gibi doğradılar. "Hastaneye böyle saldırı yapılır mı? Biz nasıl insanız, nasıl bir devletiz? Uluslararası hukuku hiçe sayarak hastanelere, eğitim kurumlarına, ibadethanelere dokunduk. Biz nasıl böyle insanlık dışı hareket ettik?" demediler.
Onlar bunu demediği gibi, Batılılar da zaten hiç demedi. Ama şimdi İran'ın bir füzesi hastanenin yakınına düşüyor, camlarını kırıyor ve İsrail diyor ki: "Bu vicdanına sığar mı? Bu insanlığa sığar mı? Hastaneye saldırı yapıyorsunuz!" Ulan, yıllarca siz saldırdınız, siz yıktınız, milyonlarca Filistinliyi evsiz barksız bıraktınız! O zaman bu merhamet duygunuz neredeydi? Neden diyemiyordunuz: "Böyle bir savaş olur mu? Bebeklerle savaş yapılır mı? Biz nasıl olur da bebeklerle, çocuklarla, susuz ve aç insanlarla savaşıp soykırım yapıyoruz?"