İstanbul Fethedildiği 1453’den beri her köşesi bahçelerle donatılmıştır.  Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere tüm padişahlar İstanbul’un bahçelerle güzelleşmişini istemiş ve her semte hikâyesi olan birçok bahçe inşa ettirmiştir.

  

Osmanlı dönemi İstanbul’unda bahçeler yalnızca saray bahçeleri ve padişahların yaptırdıkları hasbahçelerle sınırlı değildi. Her sınıf halkın evi, ister büyük, ister küçük olsun, bahçeliydi.

Osmanlı İstanbul’unda ve günümüz İstanbul’unda yabancı ülkelerin de bahçeleri vardır. Özellikle Beyoğlu-İstiklal Caddesi üzerinde bulunan eskiden büyükelçi olan şimdilerde ise konsoloslukların bulunduğu sarayların bahçeleri de ünlüdür. Fransız, İtalyan, Hollanda konsoloslukların bahçeleri görülmeye değerdir.

FİLİSTİN BAHÇESİ

Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Filistin Dayanışma Derneği'nin (FİDDER), AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nın katkılarıyla Topkapı Kültür Parkı'nda oluşturulan, Filistin Bahçesi Kasım 2021’'de açıldı. Mini de olsa bahçede Filistin’e olan destek ve Mavi Marmara’da şehit olan 9 vatandaşımızın anısı yaşatılıyor.

BALTA LİMANI JAPON BAHÇESİ

İstanbul 6

Balta Limanı Japon Bahçesi, 1972 yılında kardeş şehir anlaşması sağlayan İstanbul ve Shimonoseki’nin işbirliğiyle ‘2003 Japonya’da Türkiye Yılı’nın kutlanması vesilesiyle aynı yılda kurulmuştur. Ayrıca iki ülke ilişkilerinin başlangıcı da sayılan Ertuğrul Firkateyni kazasının 125. Yılı münasebetiyle 2015 yılında İstanbul ve Shimonoseki Belediyeleri ile Japon firmalarının gönüllü çabalarıyla bir restorasyon çalışması yapıldı. Japon Bahçesinin temel karakteri olan Çay Odası (Yogetsuan), Şelale, Gölet, Çardak gibi öğeler yer alır ve aheste yürüyüşler keyifle yapılabilir.

FRANSIZ SARAYI BAHÇESİ

İstanbul 7

Fransız Sarayı, geçmişin Osmanlı İmparatorluğu ve günümüzün Türkiye’si ile Fransa arasında neredeyse 500 yıla varan diplomatik ilişkileri temsil eden en önemli örneklerden biri konumunda bulunuyor. Fransız mimar Pierre-Leonard Laurécisque’in burjuva mimarisi tarzında tasarladığı sarayın inşası, Kral Louis Philippe’in tahttan inmesinden bir yıl önce 1847’de tamamlanmış. Ayrıca son halife Abdülmecid tarafından yaptırılan çeşme de bahçeyi güzelleştiren unsurlardan biri olarak göze çarpıyor.

ALMAN ASKERİ MEZARLIĞI VE BAHÇESİ

Alman

Tarabya sırtlarındaki Alman Askeri Mezarlığı, başta Çanakkale olmak üzere Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında ölen 697 Alman askerinin ebedi istirahatgahıdır. Sultan 2. Abdülhamit’in diplomatik kullanım amaçlı olarak 1880 yılında Alman İmparatorluğu’na hediye ettiği Tarabya’daki araziye, 1887’de Alman Büyükelçisinin yazlık rezidansı inşa edildi. Bu arada, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’na katılmasıyla açılan Çanakkale cephesinde Alman askerleri de savaşarak hayatlarını kaybettiler. Bunun üzerine rezidansın bahçesinde 1916 yılında Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden Alman askerleri için bir şehitlik oluşturuldu.

HOLLANDA SARAYI VE BAHÇESİ

Hollanda Sarayı 1858 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk Hollandalı temsilci Cornelis Haga'nın 1612 yılında oturduğu evin bulunduğu yere yapılmıştır. Konsolosluk bahçesi, İstanbul Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi üzerinde bir vaha adeta.

İSTANBUL BAHÇELERİ İLE ÜNLÜDÜR

Osmanlı dönemi İstanbul’unda bahçeler yalnızca saray bahçeleri ve padişahların yaptırdıkları hasbahçelerle sınırlı değildi. Her sınıf halkın evi, ister büyük, ister küçük olsun, bahçeliydi. Ayrıca kentin sebze ve meyve gibi yiyecek gereksinimini karşılayacak bahçe ve bostanlar da mevcuttu. Yerli ve yabancı kaynaklara göre İstanbul’un bu bakımdan oldukça zengin olduğu anlaşılmaktadır. XVIII. yüzyılın sonlarında İstanbul’a gelmiş olan Olivier, anılarının çeşitli yerlerindeki ağaçların bolluğu ve çeşitliliğini yazar. Fatih Sultan Mehmed bahçelere ayrı bir özen göstermiştir. Evliya Çelebi, Fatih Sultan Mehmed’in 1458-1467 yılları arasında yeni saray bahçelerine 20.000 selvi, çınar ve çeşitli ağaç türlerini diktirdiğini bildirir. Yüzyıllar boyu çok değişiklik geçirdiği için bugün eski hâlini tahmin etmek zordur. Ancak bahçelerin eski hâline ait kayıtlar yok değildir. Matrakçı Nasuh Menazilnâme’sinde Topkapı Sarayı’nın birinci avlusu sarı renge boyanmıştır Yayaların yanında ancak görevlilerin atla girebildiği bu avluda hiçbir bahçe özelliğine rastlanmamaktadır.

İstanbul 8