Dağlarda heybetli bozkurtların sesi yankılanıyor: “Kahrol İsrail!” Kartallar semadan ebabiller gibi yere süzülürken haykırıyor: “Kahrol İsrail!” İrili ufaklı cümle kuşlar koro hâlinde çığırıyor: “Kahrol İsrail!” Ormanların kralı aslan kükrüyor: “Kahrol İsrail!” Ağaçların dallarına konan canlıların nakaratı yekavaz: “Kahrol İsrail!”
Müminler camide namazda: “Kahrol İsrail!” Dervişler tekkede niyazda: “Kahrol İsrail!” Erenler dergâhta duada: “Kahrol İsrail!” Askerler hazır kışlada: “Kahrol İsrail!” Müslümanların, Hıristiyanların ve Yahudilerin mabetlerinde tek ses, tek sayha yükseliyor: “Kahrol İsrail!” Camilerde, kiliselerde, havralarda aynı seda: “Kahrol İsrail!”
Bosna’daki Aliya nefesli bebeklerin ninnisi: “Kahrol İsrail!” Hindistan’daki çocukların dileği: “Kahrol İsrail!” Üsküp’teki kızçelerin, Kerkük’teki civanların, Kafkaslar’daki cengâverlerin, Kıbrıs’taki mücahitlerin, Karabağ’daki yiğitlerin, Türkistan’daki kahramanların, Suriye’deki Türkmenlerin gür sadası: “Kahrol İsrail!”
Afrika’daki zenciler: “Kahrol İsrail!” Amerika’daki Kızılderililer: “Kahrol İsrail!” İspanya’daki Endülüs mirasçıları: “Kahrol İsrail!” Azerbaycan’daki kardaşlar: “Kahrol İsrail!” Pakistan’daki dindaşlar: “Kahrol İsrail!” Kudüs’teki nurlu cemaat: “Kahrol İsrail!” Endonezya’daki ak yüzlü müminler: “Kahrol İsrail!”
Kahır çeken acılı analar: “Kahrol İsrail!” Kocasını yitirmiş kadınlar: “Kahrol İsrail!” Yavrularını elleriyle toprağa veren ebeveynler: “Kahrol İsrail!” Kardeşini kaybeden ağabeyler, ablalar: “Kahrol İsrail!” Çocuklarını, torunlarını kefenleyen dedeler: “Kahrol İsrail!” Gazze’de mezar kazmaktan yorulanlar: “Kahrol İsrail!”
Çarşılarda, pazarlarda, yollarda, kervanlarda, kırlarda bayırlarda dilden dile dolaşan bir nida: “Kahrol İsrail!” İmanlı yüreklerde, merhametli kalplerde kelam değişmiyor: “Kahrol İsrail!” Gazze’deki, Filistin’deki mezalimi görenler, duyanlar, işitenler, bu vahşete şahit olanlar aynı sarsılmaz hisle dünyaya duyuruyor: “Kahrol İsrail!”
Masumların üstüne atılan bombalar, mazlumları katleden mermiler, bedenleri parçalayan silahlar, sivil binaları hedef alan uçaklar hâl dilleriyle kendilerini kullananları lanetleyip şikâyet ediyor: “Kahrol İsrail!” Bütün şehirlerde, kazalarda, kasabalarda, köylerde, mezralarda hakikat ehli, tarihe ibretli bir not düşüyor: “Kahrol İsrail!”
Su, yiyecek ve ilaç bulamayanlar, bir avuç un için çırpınanlar, yardım konvoyu yalanına kanıp tuzağa düşürülen ve şehadet şerbetini içenler, beş günden beri ağzına bir lokma atmayan bir deri bir kemik kalmış çaresiz analar, bir yandan Allah’a yalvarırken öte taraftan Müslümanların vicdanına sesleniyor ve bağırıyor: “Kahrol İsrail!”
Kalemlerde, kelamlarda, kitaplarda, kürsülerde, nağmelerde, sayfalarda, tablolarda, şiirlerde, hikâyelerde, romanlarda, destanlarda, efsanelerde, menkıbelerde, bestelerde, ezanlarda, salalarda divanlarda sedirlerde her ses bir çığlık, her nefes itirazdır. Dilek, istek, talep, temenni, arzu, dua ve biricik ümit değişmiyor, aynı: “Kahrol İsrail!”
Beşikteki bebekler, oyundaki çocuklar, telaştaki anneler, mustarip babalar, kederli nineler, yüreklerinin sesini seslendiren ozanlar her vakit aynı kararlılıkla ve şevkle soluk soluğa: “Kahrol İsrail!” Soykırıma, katliamlara, alçaklıklara, zalimliklere, hırsızlıklara direnen, insanlığın yüz akı Gazzeliler tarih yazıyor: “Kahrol İsrail!”
İsrail terör örgütü elbette kahrolacak! Er veya geç. Peki sadece bu alçak Siyonistler mi kahrolsun? Hayır! Onlara destek olanlar da, gizli-açık silah desteğini sürdürenler de, katillere seslerini çıkarmayan nasipsizler de, “Küfre rıza küfür, zulme rıza zulümdür.” kaidesince bu aleni kötülüklere rıza gösteren nadanlar da kahrolsun, kahrolacak!
Dünya tarihinin en şerefli mücadelelerinden birini veren Gazzeli kardeşlerimiz! Selam olsun size! Bu izzetli, kararlı, vakarlı, cesur duruşunuz hepimizi heyecanlandırıyor. İnanın bedenen aranızda olamazsak da ruhen, kalben hep yanınızdayız. Size gelen her darbe önce bizi yaralıyor. Size zarar veren iblisler önce bizi hüzünlendiriyor.
Siz insanlığa unutulmayacak bir ders verdiniz. Şanla taçlanan soylu bir tarih yazdınız. Sizi kutlamak ne haddimize. Siz Allah’ın sevgili kulları, ümmetin medar-ı iftiharı oldunuz. “Tek dişi kalmış” İsrail keferesi ve Batılı emperyalist suç ortakları şaşkın! Tarihte büyük medeniyet kurmuş olan İslam’ın mübarek sancaktarı, teyakkuzda bekliyor. An meselesidir. Kös seslerinin Tekbirler eşliğinde Gazze’den duyulacağı günler uzak değildir. Tuğların Kudüs’te görüleceği anlar ırak sayılmaz. Allah yâr ve yardımcınız olsun. Zalimlere adaleti gösterecek mukaddes bir akın olacaktır Yaradan’ın izniyle. Türkiye’nin öncülüğünü yapacağı İslam ümmetinin ve insanlık vicdanının imdadınıza yetişeceği vakit, şüphesiz pek yakındır. Buna iman ediyoruz: “Çok kararan gecelerin sabahı pek yakın olur.”