Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1 Ağustos 2025 cuma hutbesinde, kısa ve şeffaf kıyafetlerin Allah’ın örtünme emrini ihlal ettiği ve 'giyinik çıplaklık' olarak tanımlandığı ifadelerden Siyokemalistler fena halde rahatsız oldular.

"Ahlak ve edep ölçülerinin çiğnenmesine sessiz kalan herkes büyük bir vebal altındadır." İfadesi kızgın sac etkisi yaptı.

Kadınların ne giyeceğine Diyanetin karar veremeyeceği ve kadınların karanlık dayatma ve Diyanet fetvalarına sığmayacağından dem vuruyorlar."

“Karanlık dayatma” dan kast edilenin Allah’ın ayetleri olduğu da izahtan varestedir.

Çıplaklığı çağdaşlık sayan nasipsizlik.

Başörtüsü düşmanlığının altında yatan da bu İslam düşmanlığıdır.

İslamofobiyanın tam göbeğindekiler…

Allah’ın ayetleri kırmızı çizgisi olanlaradır bu hutbe, Allah ve Resulüne savaş açanlara değil,

"Giydiğimiz kıyafet, bedenimiz, tercihlerimiz, hayatımız bize ait. Laiklik kırmızı çizgimizdir.” ifadeleri Allah’a savaş açmanın ilanıdır.

Bu ifade tam da

“De ki: “Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir. (En'âm-162) ayetini inkardır.

Ne diyelim?

“De ki: “Ey inkârcılar!

Ben sizin tapmakta olduğunuz şeylere tapmam.

Siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.

Ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim.

Siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.

Sizin dininiz size, benim dinim banadır.” (Kâfirûn Suresi - 1-6)

Gazze soykırımı ve başörtüsü düşmanlığı

Gazze soykırımı ve başörtüsü düşmanlığı bir birinden ayrı değil.

İslam düşmanlığı…

Küfür ittifakının (uzlaşısının) sonucu…

Gazze soykırımına sesiz kalmaktan öte soykırımı alkışlayanların aynı zamanda başörtüsü düşmanı olmaları, Terörsüz Türkiye çalışmalarını saboteye yönelik eylem ve söylemleri yeterince açıklayıcıdır.

Gazze, insanlığın gözleri önünde öldürülüyor. Katiller, çağdaş ve demokrat pozlarında arzı endam etmeye pişkin pişkin devam ediyor.

Dünyanın çivisini çıktığının resmidir, bu…

Sözün bittiği yer tam da burası.

**

Yunanistan Türklerin okullarını kapatıyor, kültür ve inanç soykırımı, asimilasyon faaliyetlerine devam ediyor.

Siyokemalist yapı da buna benzer şekilde başörtüsü düşmanlığında aynı pervasızlığı sürdürüyor. Yunan, Batı Trakya’da okulları kapatıyor, Siyokemalist yapı da Türkiye’de okulları kapattı, eğitim hakkını engelledi, çalışma hayatından attı, hastanelerde tedavi edilmesine, adliyelerde hak arayışlarına müsaade etmedi. 12 yaşından küçüklerin yaz kuran kurslarına katılımını yasakladı. İsrail de aynı melaneti Filistin’de yapıyor. İsrail’in bunları “dünya lideri” seçmesi, bunların; ümmet düşmanlıkları, Hamas’ı terör örgütü ilan etmeleri, Dürzi Hikmet Heceri çetesine destek vermeleri boşuna değil.

Soykırımcı İsrail’in politikalarıyla at başı yarış halindeler.

80 yıldır planlı programlı olarak darbelerle terör ve anarşi ile yokluğa, açlığa mahkum edilmek istenen bir coğrafya var.

Siyonist politikaların pilot bölgesi idi adeta Türkiye…

Siyokemalistlerin yaptıkları Yunan’a İsrail’e, İran’a ilham kaynağı olmakta.

İnkarın, İslamofibiyanın merkezi Siyokemalizmdir.

Türkiye’nin uyanışı, bölgenin ve dünyanın uyanışına vesile olacaktır.

Karabağ’a girer gibi, Şam’a girer gibi Kudüs’e, Gazze’ye de girecek bu ümmet….

Ümmet düşmanları, Allah’a savaş açanlar kaybetmeye mahkumdurlar.