Araba pazarındaki kasketli dayı misali, ‘Artiz mi, ne artizi…?’ diye sorarak başlayalım;
‘Kültür mü, ne kültürü, kültür ne arar turizmde?’
Kültürle turizmüvey kardeş…
Parayı kazanan Turizm; ukala, hodbin,sıkıya gelmez,aylak adam…
Turgut Uyar’a mı, Sıddık Akbayır’a mı, Antikacı Nevzat’a mı ait tespit edemediğim, ‘Edebiyat karın doyurmaz çay içirir’ sözünden mülhem,
‘Kültür karın doyurmaz çay içirir…’
Kültürü turizmin emrine vererek, gelen turisti etinden, sütünden, yününden faydalanmak hedefiyle bacasız sanayikabul edince,ortaya çıkan pespaye manzaradan şikâyet hakkımızıkaybettik.
Yeninesil yetiştirme iddiamız yamalı bohça;coğrafyamızın ortası yerli, milli,muhafazakâr;sahildeoteller, gazinolar,vur patlasın çal oynasın…
Kültürümüzü Turizm Bakanlığı uhdesinde tutmakta ısrar edenler edebiyattan; güzel sanatlar, estetik, kadim değerlerimizden azade, tarihi eser, gözleme, kilim, çadırdan dem vuruyor.
Kültürü turizmden ayıralım derken biz, dere yatağını iskâna açmanın, denetimleri kifayetsiz yerel yönetimlerin yozlaşmayamüsait personeline bırakmanın, telafisi imkânsızfacialara yol açacağını idrak edebilecekinsan yetiştirmekten bahsediyorduk.
Kültür derken biz, ideal ahlakı, yüksek insantekâmülünüişaret ediyorduk.
Kültürümüzün, ‘Kem alatlakemalat olmaz’ vecizesinden hareketle biz, Turizm Bakanlığından ayrılarak, müstakil bakanlık hüviyetiyle asli vazifesi kâmil nesiller yetiştirmek üzere kurumsallaştırılmasını teklif ediyorduk.
‘Kültürün Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmasını, bakanlığın iş hacmi, teşkilat yapısı mümkün kılmıyor’ diyenler haklıdır.
Okul öncesiyle beraber 12k boyunca, 22 milyonluk Milli Eğitim Bakanlığı yükünü almış gitmektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın mücavir alanı, hantal yapılanması, turizmle uğraşırken kültürü, kültürle uğraşırken turizmi ihmal ettiği otel yangınıyla ortaya çıkmamış mıdır?
Bakanlık, iş yoğunluğu, yönetmelik, mevzuat, yetki karmaşasından, kültürü turizme boğduran festival organizasyonlarından zaman bularak tam teşekküllü denetimler yapamamıştır.
Turizmi, deniz, kum, güneş,kayak, dağcılık; kültürü turistleri karşılayacak folklor ekibi gören zihniyete Taksim Meydanı’nda salıncak kurulsun…
Kültür Bakanlığı Yayınlarını kaldırana Taksim yetmez…
Memleketin ortalama entelektüel seviyesi; mimarinin, heykelciliğin, resmin, tiyatronun, sinemanın, müziğin hali; insanımızın popa, arabeske mecbur, mahkûm edilmişliği ortadayken kültür üzerinden gelir hesabı yapanları nerede sallandıralım?
Kültür, müstakilbakanlık haline getirilmelidir.
Gerekirse sair bakanlıkların müştemilatlarını mesela Halk Eğitim Merkezlerini bünyesine dâhil ederek…
Turizm, Ticaret’e mi, Çevre Şehircilik’e mi, hangisi müsaitse ona bağlansın…
Kültürümüzün cumhuriyet tarihi boyunca;
1976’da Turizm Tanıtma Bakanlığı,
Aynı yıl Turizm Bakanlığı’ndan ayrıldı Milli Eğitim Bakanlığı’na dâhil edildi.
Darbe Anayasasından kurtulmak isteniyorken hatırlatayım;
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı12 Eylül 1980’den sonra Ulusu Hükümetiihdas etti.
1989’datekrar müstakil bakanlık oldu.
AK Parti, 2003’te bakanlık sayısını azaltmak ısrarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı yeniden kurdu.
Kültürümüzü turizmin kuşatmasından, İstanbul’un işgalini kutlayan otelcilerin, turcuların, tatilcilerin elinden kurtarmamız gerekiyor!
Bırakalım, Turizm Bakanlığı, yıldız verdiği tesislerin standartlarını, mal, kâr emniyetini; turistlerin can güvenliğini sağlamaya uğraşsın…
Kültür, hars, irfanmüstakil fasıldır…