İnsan kalitesi düşük olunca şalgamın kendini çorbada yağ sanması gibi birçok devlet kurumunda yönetici vasıfta görevli çakma Ömer'lerin yediği naneler bir bir ortaya çıkıyor.
Topu taca atmaya veya sağa sola bakarak suçlu aramaya hiç gerek yok. Hele hele bu durumdan en tepedeki Reisi sorumlu tutmak da başlı başına bir klinik vaka örneği. Sureti insanların siretine vakıf olmak kolay olsa her şey çok daha farklı bir mecrada seyredecek ama maalesef bu pek mümkün değil .Bu gerçeklik ışığı altında cesareti olanlar aynalara bakarak sorunun kaynağına vakıf olarak çözüm üretebilirler.
Devlet kurumlarında üst makamlarda bulunan Ömer müsveddelerinin bir kısmı zaman içerisinde fark edilip makamlarından def edilir edilmez 180 derece değişime uğraması bendenizi çok üzmekte. Ekmek yediği tekneye ihanet etmenin mahcubiyeti içerinde kendilerini sığaya çekmesi gereken bu müsveddeler başlıyorlar yaygaraya.
Görevde bulunduğu sürece bir kene gibi bu milletin maddi ve manevi değerlerini kemirerek semiren bu asalaklar bir günde devletine ve hükumet eden zevata küfürler yağdırarak haksızlığa uğradığından dem vurup kendi yediği herzeleri görmesi şöyle dursun vatandaşların devletine güvenini de ciddi anlamda sarsıyor. Dilin kemiği olmadığı için yalan dolanla bulanık kafaların daha fazla bulanmasına sebep oluyor.
Rüşveti almaya ,haram yemeye fetva alarak sade kursaklarını değil aynı zamanda keselerini doldurmayı hüner sanan bu zavallılar nerede ise her devlet kurumunda mebzul miktarda var. Var olması şöyle dursun işini liyakat ile hak ve hukuk gözeterek yapmaya çalışan az sayıda Ömer'lerin boynuna yaftalar yapıştırarak işin içinden çıkılmaz hale getiriyor.
TMSF, Kızılay, SGK Türk Hava kurumu ve bir çok belediye bürokrasisi ,hatta THY Allah aşkına bu kepazeliğe son verdirecek irade daha ne bekliyor doğrusu merak ediyorum.
Bu kurumlardan çıkan kesif kokulara daha fazla tahammülümüz yok.
Ahbap çavuş ilişkisine ,şunun bunun insanı sıfatlı yaratıklara daha fazla pirim verilmesin .Liyakat ve ehliyet esas alınarak hak ve hukuk bu dönemde daha fazla zedelenmesin. Soysuz medya güvenilirlik sınıflamasında sınıfta kaldığı için vatandaş buradan yayılan kokulara pek itibar etmiyor. Ancak ateş olmayan yerden dumanın çıkmadığı da bir gerçek.
Her olumsuzluğu Reise fatura etmek yerine bizler vatandaş olarak yanlışta israr edenleri tüm tehdit şantaj ve alçakça saldırılarına rağmen hiç olmazsa duyurarak vazifemizi yapalım. Kızılay gibi ülkemizin medarı iftiharı bir kurum etrafa daha fazla kötü koku yaymadan tez elden bu pisliklerden temizlenmeli.
TMSF daha fazla yıpratılmamalı. Kuruma kayyum olarak atananların kirli ilişkileri deşifre edilmeli. Her ihbar ciddi olarak ele alınmalı.
Türk Hava Kurumundan yayılan kötü kokuların kaynağı bulunup acilen ekarte edilmeli.
Feto Borsasında dönen dolaplar el değiştiren dolarlar eurolar ,kimin eli kimin cebinde bunlar bugünkü teknoloji ile kolay ayıklanacak şeyler.
Varlık denizinde boğulmak üzere olan dünün yoksullarına nereden buldun demek yeterli aslında.
Kelle almadan bu işler çözülmez gibime geliyor. Ak ve pak olarak göreve getirilmiş bir çok bürokrat, kir denizinden çıkmış gibi her tarafından ben suçluyum diyorsa müsamaha göstermek tüyü bitmemiş yetimin hakkına en hafifinden gasptır.
Devletimiz tüm olumsuzluklara rağmen fetö ile mücadelede canşirah çalışıp büyük oranda başarılı olma yolunda ilerliyorsa yolsuzluk denizinde yüzen gafilleri derdest etmede de başarılı olur. Yeter ki düğmeye bassın.
Son 10 yılda varlığına varlık katmış ve semirmiş ve bir o kadar da ahlak erazyonuna uğramış haşerelere bu yoğurdun bolluğu nereden kardeşim denilerek hesaba çekileceğinin duyurulması bile yeterli olur.
Yarın geç olmasın. Ümmetin kalbinde müstesna bir yere taht kurmuş Reisimize daha fazla kötülük yapılmasın. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.