Bir bardak suda fırtına koparan anlı şanlı Kemalist güruha bir hal oldu. Üç maymun oldular ve ülkemizi derinden sarsan ünlülerle ilgili devam eden operasyonları ne duydular ne gördüler ne de şahitler.

Hâlbuki ülkemiz için sadece hayırlı sonuçları olmayacak. Aynı zamanda rezilliğin esfelinin derinliğini de anlamamızı sağlayacak bu operasyonlar.

Milli birlik ve bütünlüğümüzün kökünü dinamitleyen lâik Kemalist güruh, devletimizin nerede ise her olumlu girişimine olumsuz gözlükle bakar, bulduğu küçük bir ayrıntıyı dev aynasına yansıtıp büyüterek durumdan vazife çıkarmayı marifet sayar.

Sade bununla da kalmaz akla mantığa mugayir hezeyanlarla etrafı kirletir, çamur atarak iz bırakma hüneri ile masumiyet ve mağduriyet karinesini de rafa kaldırır yargısız infazlar ile özellikle Müslümanlara kan kusturmaya bayılır.

Sosyal ve dijital medyayı soysuzlaştıran bu güruhun son günlerde ülke gündemine ard arda düşen bomba haberlere kör ve sağır olmasını anlamakta zorlanıyorum.

Medya soysuzlarında utanma ve sıkılma hak getire ama hiç olmazsa gözlerine batan mertekten duydukları rahatsızlık aşkına üç beş kelime etseler diyorum ama nafile.

İşleri güçleri yaygara ve asparagas. TBMM de görüşülmeye başlayan 11. Yargı paketi ile ilgili daha ilk günde deprem müteahhitleri serbest bırakılacak yaygarası ile koparılan fırtına ile vatandaşın devlete olan güveni ikici kez sarsıldı. Bu pakette de önceki pakette olduğu gibi bu kişilerle ilgili herhangi bir madde yok.

Hafta içinde açıklanan asgari ücretle ilgili de aman Allah’ım neler söylendi yazıldı çizildi.

Ar damarı çatlamış sureti insan ünlü lakaplıların rezalette sınır tanımayan eylemlerini yazmaya benim terbiyem müsait değil.

Bu esfel yaratıklar yıllarca bu rezalet halkalarını yeni kurbanlarla genişletirken ar damarları çatladığı için utanmazlık zırhına bürünmüşler ve devletten korkmadıkları gibi Allah’tan da korkmamışlar.

Fanatik olmayan bir Fenerbahçeli olarak camiamızda olup bitenleri takip ederim. Azizi Yıldırım’a yapılan haksızlıklarda şike davalarında ve son bahis skandalında olup bitenleri yakın takip eden bir taraftarım. Son seçimde az bir farkla da olsa koç deviren başkan dediğim Sadettin Saran’la ilgili medyaya yansıyanları ilk duyduğumda olamaz olmamalı dediğim şeyin gerçek olduğunu görünce tuzun bir kez daha kokmuş olduğuna kanaat getirdim.

Sadettin Saran başkan seçildiğinde nihayet demiş ve sevinmiştim.

Sevincimin kursağımda kaldığı yetmemiş gibi bir avuç taraftar, provokatörlerin oyununa gelip saçma sapan sloganlarla nümayiş yapıp “hükumet istifa” ”Mustafa Kemal’in askerleriyiz” “Türkiye laiktir laik kalacak “ gibi aykırı sloganlarla uyuşturucu kullandığı belgelenmiş başkan için sokağa dökülmelerini hem yadırgadım hem de işin içinde bir puştluk olmalı dedim.

Başkan Saran ivedi olarak istifa etmeli. Etmeli ki Fenerbahçe’mize bu lekeyle daha fazla yıpranmasın, yıpratılmasın.

Değerli okurlarım iki yakamızın bir araya gelmediği, kurumlarımızın işlerliğinin azaldığı tuzun koktuğu bir zaman diliminde başlatılan temiz eller operasyonunun ülkemiz için hayırlı bir başlangıç olacağına inanıyorum.

Ucu nereye kadar varır bilemem ama bu temizliğe gerçekten ihtiyacımız vardı. Kimin eli kimin cebinde, siyasiler bu işin neresinde, devlet çarkına çomak olanlar, kurumları lekeleyerek işin içinden sıyrılacağına inananla ve durumdan vazife çıkarma uzmanı alavere dalavereciler ve tüm devlet millet düşmanlarının hevesleri kursaklarında kalmalı.

Ünlü ünsüz kim ne halt işledi ise bedelini hukuk önünde ödemeli. Lâik Kemalistler, FETÖ, ETÖ beslemeleri, medya soysuzu trol ordularının yalan dolanlarına ve karartma girişimlerine rağmen temiz ellerin marifeti ile ülkemizi kirletenlerin etrafa yaydığı pislikler temizlenmeye devam etmeli.

Müslümanın namazı orucu dini ve diyaneti ile uğraşmayı birincil görevi sayan lâik Kemalistler için yeni bir fırsat var. Hem kendilerini hem de sus pus oldukları bu önemli meselede ipe un sermeden amasız fakatsız yorumlarla malumun ilamını yaparak kirli olanlara umut olmasınlar.

1993 yılındaki İSKİ yolsuzluk skandalında lâik Kemalistler omurgalı duruş sergilemiş CHP’yi de cezalandırmıştı. Aynı hassasiyeti maalesef bugün gösteremiyorlar. Aklı başında olanlarda dâhil, yolsuzluk lağımına batmış birini aklamaya çalışırken kendilerinin de kirlendiğini görmezden geliyorlar.

Bu körlüğün sebebi İslam düşmanlığı mı, Erdoğan düşmanlığı mı yoksa yerli ve milli olma korkusu mu doğrusu merak ediyorum.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.