“Bu hareketin meşrûluğu ve büyüklüğü, bir âbide gibi ortaya çıkmaktadır!”

“Bugün bütün Türkler, parti çekişmelerinin çöplüğünden kurtulmuşlar ve yeni bir anlayışın dünyasına doğmuşlardır. Bütün küçük hesaplar, kinler ve nefretler tasfiye edilmiştir. İnsanca ve kardeşçe, sadece fikir tartışmalarından ibaret, herkesin eşit olduğu demokrasi rejimi, yakında bu güzel vatana lâyık olduğu mutluluğu getirecektir.

“Kurucu Meclisin faaliyete geçmesini sevinçle bekliyoruz. Silâhlı Kuvvetlerimizin yaptığı hareket, bir hırsın veya bir zümre menfaatinin dışında, sadece hukuk, insanlık ve vatan aşkının bir neticesidir.

“Bu hareketin meşruluğu ve büyüklüğü, yıkılanların gayrimeşruluğu ve küçüklüğüyle makûsen mütenasip olarak bir âbide gibi ortaya çıkmaktadır.

1-133

(Akşam, 6.10.1960, s. 1) (https://www.kitantik.com/product/Aksam-Gazetesi-6-Ekim-1960; 25.7.2025)

Cemal Gürsel: “Kur’ân ve Ezân Türkçe olmalıdır! Her Türk dinini anlamalıdır, anlayacaktır; anlamadığı müddetçe dinsizliğe mahkûmdur!” Sanki Dînimizi öğrenmek için Ezân ve Namaz Sûrelerini “Öztürkce” okumamız lüzûmlu imiş gibi! Totaliter Zihniyette muhâkeme kâbiliyeti bu kadar kıttır!

***

“Seviniyor, övünüyor, övünüyor, seviniyoruz!”

“Türkler, âlimleri dalkavuk, Üniversitelileri maktel, gazetecileri korkuluk ve bütün aydınları sürüngen haline getirerek, bir çete gibi davrananların rezaletlerini kabul etmeyi, bütün dünya önünde reddetmişlerdi.

“Menfaat bağlariyle bu cehalet ve rezalet yuvalarına uşaklık etmiş olanları kendi vicdanlariyle başbaşa bırakıyoruz. Herhalde ıslâh olacaklardır. Islâh olmamakta direnenler çıkarsa onlar da derslerini alacaklardır.

“Bize bugünleri taddıran ve bir milletin haysiyetine konmıya çalışan tozları bir üfleyişle temizleyiveren Türk Silâhlı Kuvvetleri sağolsunlar. Kardeş kanı dökülmeden yapılan bu hareketin aynı vakar içinde gerçek demokrasinin temellerini atmasını bekliyor, seviniyor, övünüyor, övünüyor, seviniyoruz…” (Çetin Altan, “Bugün canım yazı yazmak istiyor”, Milliyet, 28.5.1960, s. 2)

Yalman ve Cemâatinin Vatan’ı: “Bir bayram havası bütün yurdu kapladı!”

28 Mayıs 1960 târihli Vatan’ın birinci sayfasında, en mânîdar başlık şuydu:

“Bir bayram havası bütün yurdu kapladı! Millî Birlik Komitesinin idareyi alışı sevinç yaratıyor!”

Yalman ve Cemâati, başlıca tahrîkcileri ve planlayıcıları oldukları 27 Mayıs 1960 İhtilâli karşısında duydukları taşkın sevinci, her zamânki ikiyüzlülükleriyle böyle ifâde ediyor, Anadolu Milleti nâmına konuşarak, kendi sevinclerini ona mâl ediyorlardı…

Yalman, bir gün evvelki gazetesinin 3. baskısında da, sevincini, makâlesine şu başlığı koyarak ifâde etmişti:

“Allahın bugünü de varmış!” [Aslında, “bu günü” şeklinde ayrı yazılmalıydı…]

28 Mayıs 1960 târihli nüshanın birinci sayfasının büyük manşeti ise bir intikâm havası taşıyordu:

“Bütün mes’uller mevkuf… Mahkûm gazeteciler, bu sabah serbest bırakıldılar… Millet Meclis’i dün feshedildi… Yakalanan bütün resmî şahısların, Harbokulunda bulundukları bildiriliyor… Nasıl tevkif edildiler?”

Bu manşetin altında, askerlerin arabadan indirdiği eli kelepçeli bir adamın fotoğrafı… Alt yazısı: “Kanunsuz emirlerin zâlim tatbikçisi [sivil polis] Bumin Yamanoğlu Davutpaşa Kışlasına götürülüyor.”

Sayfanın üstünde soldaki resim: “Sabık Başbakanın sabık arabası.”

Aşağıya doğru sağda görülen resim: “Vatandaş bu askerin beklediği İstanbul Radyosuna artık kızmıyor.”

Aşağıda ortadaki resim: “Dün, İstanbul Askerî Valisini ziyaret eden Tıb Fakültesi Profesörleri.”

Sayfanın altında iki makâle görülüyor. Soldaki, Yalman’ın başmakâlesi, sağdaki A. N. Kırmacı’nın makâlesi…

“Büyük Atatürk tarafından açılan asil yolda ilerliyorlar”

Yalman, “Askerî şerefimiz ve millî itibarımız” başlıklı makâlesinde, İhtilâlin Kemalizmden mülhem olduğunu ifâde ediyor ve bir taraftan, devrilmiş Hükûmeti zemmederken, dîğer taraftan İhtilâlcileri alabildiğine medh-ü-senâ ediyor, bizi İhtilâlin meşrûiyetine inandırmıya çalışıyor:

“Türk Silâhlı Kuvvetleri, silâh arkadaşları Büyük Atatürk tarafından açılan asil yolda dev adımlarıyla ilerliyor. Bir kardeş kavgasını önlemek, tehdide [tehlikeye] düşen millî selâmetimizi korumak, geriliğe karşı barajlar kurmak, dünya yüzündeki millî şeref ve itibarımızı yeniden yükseltmek, her zaman bütün Türk vatandaşlarının hizmetinde bulunacak bir hukuk devletine ait nizamı ve rasyonel bir idarenin zeminini hazırlamak bakımından son otuz beş saatte mühim mesafeler aşılmıştır. Temiz içli bir Türk vatanseveri için bir hamlede her şeyin manzarası değişmiş, Türk milletini, şahısların keyfî ihtiras ve gururu, zümrelerin partizanlığı hesabına boyunduruğa vurmağa imkân olmadığı ve Türkiyede ‘Eden Bulur’ imanının daima gerçek çıktığı en berrak şekilde belli olmuştur. […]

“…Türk silâhlı kuvvetlerinin, millî birlik, huzur ve gelişme hesabına radikal bir harekete girişmeleri, yalnız iç buhranımıza deva bulmak ve yepyeni bir istikbalin yolunu açmak gibi neticeler vermekle kalmamış, milletin beka, selâmet, şeref ve itibarını muhafaza etmek bakımından silâhlı kuvvetlerin mes’uliyeti altında duran ana hedeflere de çok büyük, çok tesirli bir hizmet olmuştur. İlh…” (A. E. Yalman, “Askerî şerefimiz ve millî itibarımız”, Vatan, 28.5.1960, s. 1)

2-72

(Vatan, 28.5.1960, s. 1) (https://phebusmuzayede.com/34256-vatan-gazetesi-28-mayis-1960; 25.7.2025)

Yalman’ın ve Cemâatinin büyük sevinci: “Bir bayram havası bütün yurdu kapladı”…

***