“İsrail ordusunun Gazze kentinde yerinden edilen Filistinlilerin barındığı Femhi el-Cercavi Okulu'na düzenlediği saldırıya şahit olanlar, yaşadıkları ve gördükleri dehşet anlarını anlattı. O anlara tanıklık eden bir Filistinli "Alev alan sınıflardan çocukların çığlıkları geliyordu, yangın çok büyüktü. Yanan küçük bedenleri gözlerimle gördüm."

Dünyanın gücü bir avuç Siyoniste yetmiyor.

Yakıyor, bombalıyor…

Ne hukuk ne uluslararası kuralların bir kıymet-i harbiyesi var!...

Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi kulaklarının üstüne yatmış vaziyette…

İsrail, soykırımı rahat seyredebilsinler diye seyir terasları kurdu. Siyonistseverler, Zıp zıp zıplayarak yakılan çocukları seyrediyorlar.

İslam İşbirliği Teşkilatı, karar alam bir yana toplanamıyor bile.

İsrail’den alınan, “Oturun ve sesisiniz kesin!” emri gereği Gazze’de çocuk bedenleri üzerine inşa edilecek eğlence merkezlerinin finansörlüğü yarışındaki krallar, milyar dolarları ABD’ye akıtıyorlar.

Yanan her bedende bu teşvikçilerin de eli var.

Açlıktan ölümlerin bile yumuşatamayacağı yürekler, insan haklarını ağızlarından düşürmüyorlar.

Bu zulüm, İsrail isteyince mi bitecek?

Gazze’ye dağıtılacak yardımları bile organize edemeyen/etmeyen bir BM, sistematik zulmün aparatı durumundadır. 

Esir olan aslında dünyadır. Tüm değerler altüst…

En başta ise aile…

Sinsi bir soykırım da aile üzerinden devam ediyor.

İsrail’in bombaları kadar tehlikeli olan kavramlarla yok ediliyoruz:

Düzeyli birliktelik…

Nikah yok…

Soy bağı meçhul…

DNA Laboratuvarları iş yetiştiremiyor…

****

Ehli vicdan olanların sesleri  ne kadar kısılmak istense de mazlum ahının yerde kalmayacağı muhakkaktır.

Zalimler kaybetmeye mahkumdurlar.

***

ABD'nin Brown Üniversitesi'nde mezuniyet töreninde, öğrenciler Filistin bayrakları taşıyarak dayanışma mesajı verirlerken Türkiye’de Siyokemalist yapı, yakılan çocukların çığlıklarını duymuyorlar; tek hassasiyetleri rant çarkının dönmesi ve Siyonist şarkıcı Linet’i alkışlamak, protesto edenleri tahkir ve tezyif etmek.

Temaşacılardan  kimi gazeteci, protestocuları “it sürüsü”; kimi eski politikacı ve akademisyen de kabilecilikle itham ediyor.

Kahredici olan şu ki, millet bunları yıllarca sırtında taşıdı, bunlara makam ve itibar verdi.

Yazık ki ne yazık!...

İhanet…

***

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığının 7’inci Din Şurasında: 

“Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken Müslümanları ve özellikle de ehlisünnet akaidini doğrudan hedef tahtasına koyuyor. Bugün çocuklar anne babalarının, ailenin, öğretmenin, mahallenin talim ve terbiyesinden ziyade, üzülerek ifade ediyorum, dijital medyanın talim ve terbiyesine daha fazla maruz kalıyor.

 

Dijital tekno kültürü yönetenler ve yayanların bir taraftan ciddi paralar kazanırken diğer taraftan da kendi fikir, inanç ve yaşam tarzlarını yeni nesillere zerk ettiğini görüyoruz. Bugün şunu çok net biçimde söylemek isterim, dijital hareket, yeryüzündeki tüm semavi dinleri özellikle de İslam'ı hedef alıp yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir. Ne yazık ki bu yapay dinin müntesipleri de küresel ölçekte gittikçe artmaktadır.” ifadeleriyle vahameti beyan ediyor.

***

Ey dünya, Gazze’de çocuklar yakılıyor!

Çocuklar yakılıyor…

Çocuklar…

Yakılıyor…