Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.72
Gram Altın
2442.13
BIST 100
9938.07
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Temmuz 2022

Küresel sapkınlık: 3. cinsiyet

Biden hükümetinin sapkın söylemleri ile ön plana çıkan ve ilk trans oramiral olarak ABD tarihine geçen 63 yaşındaki trans yaratık Dr. Rachel Levine, "Çocukları ergenlik engelleyici ilaçlara devam etmeleri ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaları için desteklememiz gerekiyor.Bu gençleri desteklemek ve güçlendirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.Bu sapkın söylemleriyle küresel sapkınlığın sözcülüğünü yapmış oluyor. Biden'ın sağlık bakanı yardımcısı olan Oramiral Levine, 2011'de cinsiyet değiştirmişti.

Bu ve benzeri haberleri okumadığımız gün nerdeyse yok !!

Dünyanın ve insanoğlunun çivisi çıkmış durumda,modernizmle birlikte toplumsal cinsiyet rolleri de değişmiş ve cinsiyetsiz yaşam yaygınlaştırılmaya çalışılmakta toplumda, erkekler femine/kadınsı, kızlar, maskülen/erkeksi davranışlar göstermeye başlamış. Modern çağ bize kadının kadın gibi davranması, erkeğin erkek gibi davranmasına gerek yok diyor. Kız çocuklarına pembe, erkek çocuklarına mavi giydirmeyin, çocuklarınıza hiç cinsiyet öğretmeyin deniyor.

Cinsiyet kategorileri ”biyolojik cinsiyet, cinsel kimlik ve cinsel yönelim olarak üç kategoride ele alınıyor. “Bu üçünü karıştırmamak gerekiyor. Biyolojik cinsiyet ,kadın ve erkek kromozomudur.Gen olarak değil kromozom olarak insanda bulunur. Genetik yapımıza kodlanmıştır. Cinsel kimlik ,sosyal olarak öğreniliyor.Genlerimizden gelmiyor yani bir erkeği alıp kızların arasında büyütürseniz kız çocuğu gibi davranıyor. Kız çocuğu erkekler arasında büyütürseniz erkek gibi davranışlar gösteriyor. O nedenle büyütme ve yetiştirme tarzı çok önemli cinsiyet oluşmasında.

Cinsiyetsiz toplum düşüncesinde ayrıca dilin cinsiyetten arındırılması talep edilmekte; abi, abla, anne, baba, bey, hanım, kadın, erkek gibi cinsiyeti işaret eden kelimeleri kullanılmamayı dayatıyorlar.

Dili cinsiyetsizleştirme çabaları başta mesleklerle ilgili olarak ortaya çıktı. Bilim adamı veya iş adamı yerine bilim insanı ve iş insanı demek gerektiği yönünde bilinçlendirme kampanyaları yapıldı.Bu tür fikirlerin enjekte etme süreçlerinin dozajları böyle başladı.

Ayrıca cinsiyetsizlik akımı ile toplumun cinsiyetsiz bir hale getirilmesi de büyük bir proje.

1960’lardan itibaren ortaya çıkan modernleşme, teknolojik gelişmeler, küreselleşme ve bunlara bağlı ortaya çıkan yeni toplumsal hareketler, cinsellik alanında söylem patlamasına yol açmış ve cinsellik alanında bir özgürlük alanı oluşturup Batı kültüründe cinsel devrimin yaşanmasına neden olmuş.

Fakat günümüz toplumunda cinsiyet kavramını yok sayarak, insan olmayı öne süren ve cinsiyetten bağımsızlaşmayı öğütleyen söylemler öne çıkmakta. Bu söylemler aracılığı ile cinsiyetsiz kimlikleri oluşturmak hedeflenmiştir.

Bugün Batılı devletlerde aile yapısını ve toplum güvenliğini tehdit eden cinsiyetsizlik, bir salgın gibi bütün dünyaya yayılmakta,çünkü son iki yüz yıldır; fikir, düşünce, siyaset, ticaret moda Batı’dan yayılmakta ve onlardan gelen her olgunun makbul olduğuna dair bir üst algı oluşturmayı başarmışlar.

Özgür yaşam, cinsiyet eşitliği gibi masumane bir dil kullanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği savunucuları sinema, gazete, dergi gibi ana akım medyayı kullandıkları gibi Facebook, Instagram, Twitter, Youtube gibi sosyal medyayı da kullanmakla beraber sırf bu proje için özel sanatçılar, müzisyenler, yazar ve aktörler yetiştirerek başta gençlerin ve toplumun önüne çıkarıyorlar.

İsveç’te ‘cinsiyetsiz’ anaokullarının açılması, Güney Kore’de ise BTS ismiyle cinsiyet kavramını reddeden müzik gruplarının türemesi tehlikeyi gözler önüne seriyor. BTS adlı Güney Koreli müzik grubu üzerinden "Cinsiyetsiz toplum" projesinin enjekte edilmesi gençler arasında artmaya başladı. BTS'nin kadın görünümlü erkek üyeleri aracılığıyla "Z" kuşağı bozulurken, dinleyen kitlesinin ergen olması bu çocukların bir tercihi değil bunlar zaten o kitleye hitap etmek istiyorlar çünkü değiştirebilecekleri yaş grubu Z kuşağı ,ergen değişik sorunlar ile boğuşan, yaşam becerisi oluşmamış çocuklar o kitleyi yeniden yazılım yükler gibi yaşamlarına inşa ediyorlar!

Küresel odakların “cinsiyetsiz dünya, özgür birey” kavramını yaygınlaştırmaya çalışırken bir taraftan da daha tehlikeli olan nüfusu azaltılmış dünya projeleride devam etmekteler. 2050 yılında dünya nüfusunun 4 milyara ,2080 sonrası ise 500 milyona düşürüleceği ile ilgili iddalar bu projeleri destekliyor.Bu küresel proje ve kurgularda ortak akıl aynı yerde bulunmakta ; cinsiyet bitiyor ,evlilik bitiyor ,doğurganlık bitiyor , İntihar artıyor ,Salgın hastalık artıyor , Yapay zeka insan yerine geçiyor.

Ancak medyanın bütün unsurlarında yaygın biçimde kadın ve erkek cinsiyetlerinin doğal gelişim süreçlerine müdahale etmeye yönelik bazı tutumların varlığı artık bütün cüretkârlığı ile karşımızda duruyor.

Eşcinsel, biseksüel bireylerin tercihlerine saygı duymakla başlayan tehlikeli bu süreç ,bunları desteklemek ve modernite altında hoş göstermek mümkün değil. Ayrıca cinsiyetsizlik akımı ile toplumun cinsiyetsiz bir hale getirilmesi doğru bir bakış açısı olamaz. Bu eğilim çocuklarımız ,gençlerimiz ve toplumumuz için büyük tehlikedir. Modernleşmeyi doğru kavramlar ile toplum olarak algılamamız, çocuklarımıza öğretmemiz ve uygulamamız gereklidir. Ancak bu şekilde toplumsal refahımız sağlıklı ve sürdürebilir bir şekilde artar.