0

Ve beklenen oldu, Mısır'da 2013'teki darbe ile görevinden uzaklaştırılan, seçimle iş başına gelen ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi İsa El Eyyat, yargılandığı iki davada idam cezasına çarptırıldı. Mursi ile birlikte, aralarında Müslüman Kardeşler Hareketi Genel Mürşidi Muhammed Bedii ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi'nin de bulunduğu 100'den fazla kişi idama mahkûm edildi. İdam cezası verilenler arasında hayatını kaybedenler de bulunuyor.

Emperyalist güçler bizim coğrafyamızda asla huzur, barış, sükun ve refahın egemen olmasına tahammül edemezler. Zira bu toprakların insanlarının kendi iradeleri ile hürriyet ve adalet içinde yaşamaları, onların zulüm ve sömürü tezgahlarının dağılması anlamına gelir. Arap Baharı hareketleri başladığında eski diktatörlerden kurtulup yerlerine yine kendi menfaatleri doğrultusunda hareket edecek seküler rejimlerin kurulacağı zehabına kapılanlar bu öngörülerinin gerçekleşmediğini görünce hemen taktik değiştirerek "karşı devrimler"in gerçekleşmesi için düğmeye bastılar. Bu hedeflerine daha kolay ve çabuk ulaşabilmek için Arap Baharı'nın asıl tetikleyicisi ve mimarı konumunda olan Başbakan ERDOĞAN'ı zor durumda bırakmak üzere aylar öncesinden Washington DC'de simülasyonlarını yaparak planladıkları Kod Adı: İstanbul İsyanı olan Gezi Olaylarını başlattılar. Ancak Allaha hamd olsun, hem şimdiki Cumhurbaşkanımızın dirayetli ve temkinli liderliği hem de imanlı halkımızın sağduyulu davranması sonucu bu menfur gayelerine ulaşamadılar. Uluslararası gezi komplosu hedefine ulaşamayınca bu sefer de İslam dünyasının en büyük ülkelerinden Mısır'ın içine kirli ellerini soktular. Halkının iradesi ile, adil ve temiz seçimler sonucu yönetime gelen Müslüman Kardeşleri ve Cumhurbaşkanı Muhammed MURSİ'yi kanlı ve karanlık bir darbe ile devirerek gerçek yüzlerini göstermiş oldular. Ancak Mısır'ın imanlı ve mücadeleci halkı bu dayatmaya sessiz kalmadı ve itaat etmedi. Kavurucu sıcaklar altında geçen tüm bir Ramazan ayı boyunca başta başkent Kahire'nin Rabiatül Adeviyye ve Nahda meydanları olmak üzere tüm Mısır kentlerinin en büyük meydanlarında barışçı gösteriler yaptılar. Mısırlı Müslüman kardeşlerimiz, rejim güvenlik güçleri ve onların desteklediği Baltacı olarak adlandırılan Vandal ve çapulcu teröristlerin saldırılarında yüzlerce şehid, binlerce yaralı vermelerine rağmen asla şiddete tevessül etmediler ve meşru haklarının iadesini talep ettiler.

Özellikle 14 Ağustos 2013, Çarşamba günü, insanlık tarihine kara bir gün olarak geçti. Mısır cuntası lideri Abdülfettah El Sisi'nin emriyle; barışçıl gösteriler yapan masum ve sivil halk bulundukları meydanlardan çıkarıldı. Adeta etnik temizlik yapılan bu operasyon esnasında en az 1000 kardeşimiz şehid edildi, 10.000 kardeşimiz de yaralandı. Çadırlar dozerlerle ezildi, anneler, bebekler, genç kızlar parçalandı. Tek talepleri milli iradenin tezahür etmesi olan garipler diri diri yakıldılar. Siyonist uşağı Sisi'nin yaptığı kanlı darbe de, 14 Ağustos katliamı da, ve bu hafta verilen idam cezaları da vicdanlı, adil ve insaflı Müslümanlar tarafından asla unutulmayacak. İnşaAllah baharımızı kışa çevirenlerin yanına bu zulümler kar kalmayacak ve cezalarını dünya ve ahrette çekeceklerdir.

Rabbimiz Kur'anı Kerim'de, Ahzab Suresi'nin 23. Ayetinde şöyle buyuruyor:
"Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice adamlar var. İşte onlardan bir kısmı, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiş; kimi de sırasını beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde verdikleri sözlerini değiştirmezler".
Bir zamanlar İslam'ın sancaktarlığını yapmış bu vatanda, Cumhuriyet dönemiyle birlikte tarihin en büyük zulümlerinden birine maruz kalan büyük mücahid ve İslam alimi Said-i Nursi Hazretleri tüm bu haksızlıklar karşısında asla yılmamış ve yürüyüşüne devam etmiş ve veciz bir biçimde şöyle haykırmıştı: "Başımdaki saçlarım adedince başım olsa, her gün biri kesilse, imana ve Kur'an'a feda olan bu baş, zındıkaya eğilmeyecektir". Şimdi, çağdaş Firavun Sisi'nin yönettiği Mısır'ın zindanlarında Yusuf misali yatan ve idama mahkum edilen başta Mursi olmak üzere tüm yiğitler-ki aralarında kadınlar da var- de şöyle haykırıyor: "Biz, Allah'ın yolunda cihada devam edeceğiz, ve bir gün bizim çocuklarımız bizim için "adamdılar" diyecek".
Biz onların adamlığına şahidiz. Bir zamanlar Anadolu coğrafyasında Nursi ile hareket eden cihad kervanı, Mısır'da Mursi ile yürüyor. Mazlumlara, mücahidlere, şehidlere selam olsun.

İKİ DOĞU ve İKİ BATI'NIN RABBİNE EMANET OLUNUZ…