Dolar (USD)
32.21
Euro (EUR)
34.64
Gram Altın
2390.27
BIST 100
10208.69
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Eylül 2022

Yunanistan Değil ABD Ne Yapmak İstiyor?

Türkiye,3 Kasım 2002 seçimlerinden bugüne kadar yaklaşık 20 yıl boyunca Erdoğan’ın güçlü liderliğiyle siyasi bir istikrar sağladı. Uzun süre siyasi istikrar sağlanınca Türkiye hem iç politikada hem de dış politikada önemli kazanımlar elde etti.

Hatırlanacağı gibi hükümet değişikliklerinin sık yaşandığı dönemlerde ortaya çıkan olumsuzluklar artık yaşanmamaktadır. Özellikle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile elde edilen siyasi istikrar, kalıcı bir hâle getirildi.

Her ne kadar dış politika, partiler üstü bir alan olsa da hükümetlerin sık değişmesi izlenen dış politika üzerinde olumsuz etkiler bıraktığı bir gerçektir. Geçmişteki tecrübelerden biliyoruz ki yürütülen görüşmeler, hükümet her değiştiğinde ister istemez kesintiye uğruyordu.

Bu nedenle ABD, tekrar 90’lı yıllardaki sık hükümetlerin değiştiği istikrarsız bir Türkiye istiyor. Hükümetlerin sık değiştiği o yıllarda, çevremizde ve dünyada meydana gelen gelişmeler konusunda birbirinden farklı uygulamaların yaşandığını tecrübe ettik.

Bugün mevcut iktidar, Suriye’de PKK’yla mücadele etmek için stratejik noktalarda askeri üsler kurmuş durumda. Keza Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumak ve Afrika’da daha etkin bir dış politika izlemek için Libya ile çok yönlü stratejik anlaşmalar yaptı.

Ana muhalefet Partisinin lideri Kılıçdaroğlu ‘’ne işimiz var Suriye’de’’ve ‘’ne işimiz var Libya’da’’ diye eleştirmişti. Keza Ukrayna-Rusya Savaşında başarılı bir denge siyaseti izleyen iktidarı, Meral Akşener, ‘’ neden ABD’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara dâhil olmuyoruz’’ diye eleştirmişti.

Demek ki millet İttifakının bu iki partisi yarın iktidara gelirlerse, bugün Suriye ve Libya’daki varlığımıza son verecekler ve ABD’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara dâhil olacaklar. Bu noktada muhalefetin dış politika eleştirisi ile ABD’nin Türkiye’den beklentisi tam olarak örtüşüyor.

Muhalefetin ‘’parlamenter sisteme geri dönme’’ çabalarını ABD şiddetle destekliyor. Başkan Biden bu nedenle ‘’dostlarımıza destek verip Erdoğan’ı devireceğiz’’ demişti. Çünkü geçmişte ABD, parlamenter sistemin neden olduğu koalisyon hükümetlerini çok kolay manipüle ederdi.

Dış politikada istikrarlı ve güçlü siyasal iktidarlar sonuç almada ve etki yaratmada daha başarılı olurlar. Türkiye, bu gerçeği Erdoğan ile çok iyi tecrübe etti. ABD’de bundan rahatsız oluyor. Türkiye’nin 20 yıldan beri yakaladığı siyasi istikrarı bozmak için PKK’yı kullandı, FETO’yu kullandı başarılı olamadı. Şimdi de Yunanistan’ı kullandığını görüyoruz.

Çünkü ABD Türkiye ile Yunanistan arasında Adalar Deniz’indeki salt karasuları sorunu olmadığını iyi biliyor. Eğer sadece hukuki bir sorun olsaydı mutlaka bir çözüm bulunabilirdi. Görünürde Karasuları sorunu olsa da arka planda siyasi, tarihi ve kimliksel boyutları bulunmaktadır.

ABD, Fransa gibi diğer emperyalist ülkeler bütün bunları iyi bildikleri için Yunanistan ile Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak istiyor. Milletimizin ABD’ye 2023’te nasıl cevap vereceğini hep birlikte bekleyip göreceğiz.