07 Eylül 2025…
Almanya’da, ‘Kürt-Yahudi Kongresi’ düzenlendi.
İlk ‘Kürt-Yahudi Kongresi’ne, Almanya Kürt Toplumu (KGD), Değerler Girişimi-Yahudi-Alman Pozisyonları (WJDP) ev sahipliği yaptı.
Tarih tekerrür ediyor…
İttihat Terakki terör örgütü, Selanik MASON localarından aldığı maddi destek, manevi cesaretle Osmanlı’nın başına bela olmuştu.
Siyonizm idealleriyle el ele, kol kola Sultan Abdülhamid Han tahttan indirilmiş, Büyük Osmanlı Devleti ateşe atılmıştı.
Osmanlı’yı yıkan Siyonist zihniyet, ‘Ulus Devlet’ manevrasıyla İslam ümmetini dağıtmıştı.
Şimdi aynı akıl Berlin’den yeni fitne projeleri çiziktiriyor; ‘Kürt Devleti’ tezgâhıyla İslam coğrafyasını yutmaya hazırlanıyor.
Dün kavmiyetçi Türkçülük üzerinden gerçekleştirilen böl, parçala, yönet taktiği şimdi mikro milliyetçi Kürtçülük ile sürdürülüyor.
Hedef, aynı hedef…
Adı değişir, dili değişir, zaman değişir, hedef değişmez:
İslam coğrafyasını parçalamak, ümmet birliğini zayıflatmak; Kudüs’e, Mekke’ye, Medine’ye uzanan yollarımıza barikatlar kurmak, dikenli teller yerleştirmek…
Kongrenin toplanma gerekçesi; ‘Yahudi ve Kürt düşmanlığına karşı birlik olmak’ şeklinde açıklanıyor.
Asıl maksat, Kürt meselesini altlık yaparak yeni yeni terör örgütleri sahaya sürmektir.
Batı’nın hassas olduğu fakat Gazze’de devam eden soykırım sebebiyle iyice örselenen Antisemitizm ile yine ABD – Batı ittifakının her daim kullanılmaya müsait gördüğü Kürtçülüğü yan yana getirerek Türkiye’yi ‘nefret üreten otoriter rejim’ ilan etmişler.
Kongre, Türkiye’ye karşı terörün meşrulaştırılma girişimi, İslam dünyasını parçalama, terörist, katil, soykırımcı İsrail’in Gazze saldırıları karşısındaki duruşundan ötürü Başkan Erdoğan’dan intikam alma, yeni cepheler açarak Türkiye’yi kuşatma girişimidir.
Asıl gaye;
Kürtleri sözde Büyük İsrail’e yamayıp ümmet birliğini imkânsız hale getirmek, Türk ile Kürt’ü çatıştırarak Melheme-i Kübra-Armageddon’a zemin hazırlamak.
‘Tanrı’yı kıyamete zorlamak…’
Sonuç bildirgesinde “Kürtlerin çıkarı İsrail’le hareket etmektedir” deniliyor.
Kürtler tehlikenin farkına varacak ferasete sahiptir; Kudüs’ü işgal eden Siyonist istila Diyarbakır’a göz dikmiştir.
Bildirgede Türkiye ile İran otoriter rejim ilan edilerek açıktan düşman tanımı içine alınıyor.
İslamcı, milliyetçi yapılanmalara karşı tedbir alınması, Almanya’daki Müslüman örgütlerin yasaklanması talep ediliyor.
Kongre’de açıkça, ‘Kürt devleti kurulması’ çağrısı yapılıyor.
Suriye’nin kuzeyinde Dürzileri kışkırtarak Şara yönetimini zora sokmaya çalışan İsrail, aynı stratejiyi Kürtler üzerinden hayata geçirerek Türkiye’yi sıkıştırmayı planlıyor.
Bizim ittifakımız Siyonistlerle değil, İslam Ümmeti iledir.
Kürt evladı İsrail’in dostu olamaz, ümmetin şerefli, izzetli neferi olur.
Kalıcı barış, etnik, kavmiyetçi ittifaklarla değil; imanla yoğrulan kardeşlikte, adaletle inşa edilecek ortak gelecektedir.
Türkiye’nin Kürtlere, Araplara daha ümmetçi, daha kardeşlik zaviyesinden bakabilmesi gerekmektedir.
Sıkıştırılmış olduğu Ulus-Devlet tel örgüsünü yıkarak bütün Müslümanları Anti Siyonist Cephede birleştirmelidir.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, daha fazla vakit kaybetmeden harekete geçmeli, kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirecek adımlar atmalı, İslam Ümmetini, ‘Tek Devlet, tek Bayrak, Tek Millet’ çatısında toparlayabilmelidir.
Başarılamazsa, İsrail’in ilhamını tahrif edilmiş Tevrat’tan aldığı Arz-ı Mevud hayali adım adım hepimizi yutacak; Filistin, İran, Katar Suriye, Lübnan, Yemen derken sıra Türkiye’ye gelecektir.
Kürt-Yahudi kongresi yaklaşan tehlikeyi gösteren işaret fişeğidir.
Ümmetin evlatları oyunu görmeli, fitneye, bölünmeye geçit vermemelidir.