Edebiyatımızın önemli bir türü olan biyografiye dergiler de sahip çıkıyor. Hece Dergisi iki ciltlik Biyografi Özel Sayısını yayımladı.

Biyografinin eski karşılığı, “tercüme-i hâl”, çoğulu ise “teracim-i ahvâl”dir, yani hâllerin (durumların) tercümeleri. Biyografi, meşhur kişilerin hayatlarını anlatan yazı ve kitaplardır. Özgeçmiş veya hayat hikâyesi karşılığında da kullanılır. Osmanlı Türkçesi terkibiyle Tarihçe-i hayat (hayatın tarihçesi) şeklinde ifade edenler de vardır. 

Biyografilerin ille de ünlü kişiler hakkında yazılması gerekmiyor. Hayatında önemli işler yapmış, mühim görevlerde bulunmuş kişilere dair de biyografi yazıları yazılabilir. Mesela devlet adamları, kahramanlık göstermiş askerler, güvenlik kuvvetleri, memur, işçi, sanayici, avukat, savcı, öğretmen, gazeteci, yazar veya herhangi bir sanatkâr hakkında da biyografi de yazılabilir. Biyografiler, bir makale uzunluğunda olduğu gibi bir kitap büyüklüğünde de hazırlanabilir. Bu biyografik eserlerde askerlik, sanat, bilim, politika, eğitim, sanayi gibi alanlarda toplumun sevgisini kazanacak başarılara ulaşmış kişilerin doğumlarından itibaren hayatları etraflıca anlatılır.

Bu nitelikleriyle biyografiler, eğitici bir değer taşırlar. Genç kuşaklar bunları okuyarak hayatları için çeşitli dersler alır, yaşanmışlıklardan ibret kaparlar. Biyografi açık, sade bir dille tarafsız bir görüşle yazılan kimsenin dönemini, çevresini inceden inceye araştırarak yazılırsa başarıya ulaşır, beklenen etkiyi meydana getirir. Biyografi kitabı, çok iyi bir hazırlık sürecinden sonra ortaya çıkarılmalıdır. Biyografinin nasıl yazılması gerektiği hususunda Yazı Masası kitabımda geniş bir bölüm yer alıyor. Orada bu türün diğer edebî türlerle olan münasebetleri, geçmişte ve günümüzde biyografi alanında eser veren şahsiyetleri ele alıyorum. Geçmişte büyük bir ihmale uğrayan biyografi türünün günümüzde gerek yayın dünyasında gerekse dergiler arasında büyük değer taşıdığını ve ihmal edilen bu alanın dolmaya başladığını sevinçle söylemek lazım.

NESİLLER BULUŞTURMAK

Eski ve yeni nesiller arasında köprü oluşturmak, dünün değerlerini bugüne taşımak zorundayız. Eski şairleri, yazarları, musikişinasları, hattatları, âlimleri, mütefekkirleri, mimarları, ressamları, müzehhipleri, tarihçileri velhasıl kültür ve sanat alanında hizmet etmiş bütün abide şahsiyetleri önce tanımamız sonra da hayatlarını, hizmetlerini ve eserlerini anlatan yazı ve eserlerle onları bugüne taşımamız gerekiyor. Medeniyetimizin ihtişamını, irfanımızın derinliğini ancak bu çalışmalarla bugün ispatlayabiliriz. Benim de çalışmalarım arasında biyografi türü başat türlerdendir. Daha 1985 yılında Yahya Kemal ile başladığım biyografi kitaplarımın sayısı onu geçmiştir. Yazıların ise sayısını bilemiyorum. Bu kitaplar arasında akla ilk gelenler Nasreddin Hoca, Mehmed Âkif, Ömer Seyfettin, Refik Halid Karay, Sait Faik Abasıyanık, Ziya Osman, Tarık Buğra, Safiye Erol, Mehmet Zeki Akdağ, Feyzi Halıcı, Ziya Nur Aksun, Cahit Öney ve Mehmed Şevket Eygi de bulunuyor. 

2 Dergiler

HECE BİYOGRAFİ

Hece dergisi özel sayılarıyla adından söz ettiren ve kültürümüze mühim hizmetlerde bulunan bir mecmuamız. Haziran-Temmuz Ağustos 20025 sayısı, “Biyografi Özel Sayısı” olarak çıktı. Eskilerin tabiriyle muhalled dediğimiz iki ciltten meydana gelen ve yaklaşık 1200 sayfadan oluşan kaynak bir sayı. Ömer Faruk Ergezen’in sahipliğinde çıkan sayının editörü Yakup Öztürk. Tabii emeği geçen birçok yazar da bulunuyor. “Editörün Notu” “Biyografi Sorulara Muhatap Ararken” başlığını taşıyor. Kapsamlı, kuşatıcı ve düşündürücü bir makale. Biyografinin ehemmiyetini anlatan bir makale. Hemen ardından “Tanım, Tarif ve Teorisiyle Biyografi-Otobiyografi” bölümü geliyor. Burada Adnan Özer, Baki Ayhan Asiltürk, Vefa Taşdelen ve diğer kalemlerin yazılarını okuyoruz. İlk bölüm “Klasik Türk Edebiyatında Biyografi” başlığını taşıyor.  Burada da altı yazı ve Mustafa İsen ile “Biyografi Geleneği Üzerine” yapılan sohbeti okuyoruz. Üçüncü kısımda “20. Yüzyıldan Bugüne Türk Edebiyatında Biyografi” bölümü var. 30 civarında yazar arasında Oğuzhan Murat Öztürk, Mehmet Ruyan Soydan, Mesut Kaplan, Âtıf Bedir, Necmettin Turinay ve Tayfur Haykır dikkat çekiyor. Bütün bu bahsettiğimiz ve adlarını anamadığımız yazarlarımızın her biri biyografinin farklı bir dalına konmuş, ilgilendiği sahayı dile getiriyor. Bana göre Hece Dergisi Biyografi Özel Sayısı, biyografi türüne yapılmış ve geleceğe kalacak olan, en büyük hizmetlerden biri olarak kaydedilecek ve hafızalardaki muhteşem yerini koruyacaktır. 

Hece

MEMDUH ŞEVKET ESENDAL

Daha önce Ahmet Haşim Özel Sayısını edebiyatseverlere armağan eden Söğüt dergisi, 32. sayısını Cumhuriyet devrinin değerli hikâyecilerinden Memduh Şevket Esendal’a ayırmış. Hacer Gülşen, Rana Senanur Doğan, Deniz Hacıhaliloğlu, İbrahim Ay, Sema Bayar, Abdullah Ezik, Ahmet Duran Aslan ve Hayati Tek makalelerinde Esendal’ın hayatını, hikâyelerini, Türk hikâyeciğindeki yerini ele alıyorlar. Millî Mecmûa’nın dosya konusu, Osmanlı Devleti’nin en kudretli padişahlarından Yavuz Sultan Selim. Padişahın bilinen ve bilinmeyen bütün yönleri bu sayıda meraklı tarih severlere aktarılıyor.

5 Memduh Ûevket Esendal

ATTİLÂ İLHAN

Bu sene, “nev-i şahsına münhasır” edip ve şairimiz Attilâ İlhan’ın doğumunun 100. Yılı. Sene içinde muhakkak edebiyatçımızla alakalı toplantılar, programlar yapılacak. Bunun öncülüğünü Türk Edebiyatı dergisi bir hakşinaslık gereği ve vefa ödevi olarak yerine getirdi ve Haziran 2025’te çıkan 620. sayısını “Attilâ İlhan 100 Yaşında” özel sayısı ile edebiyat camiasına sundu. Sayının yazarları: Yakup Çelik, Nurullah Çetin, Mehmet Can Doğan, Mehmet Aça, Lütfü Şehsuvaroğlu, Sema Özher, Tülin Arseven, İbrahim Özen, Necati Tonga, Murat Lüleci, Ertuğrul Gazi Derhem, İsmail Sürücüoğlu ve İbrahim Ay. “Edebiyatımızın Kaptanı” Attilâ İlhan’ı sevenler ve daha iyi tanımak isteyenler için bir müracaat sayısı olmuş. 

Mehmet Kurtoğlu’nun yönetiminde çıkan Edebiyat Ortamı’nın 104. sayısının dosyası da “Arif Nihat Asya”ya tahsis edilmiş. Dergide Necmettin Turinay, Maksut Yiğitbaş, M. Veysi Dörtbudak, Özcan Ünlü’nün yazıları okunmalı. Tabii dergide dosyanın dışında daha okunacak pek çok deneme, hikâye, şiir, araştırma ve inceleme yazısı var. Aydos Nurettin Durman’ı, Diksiyon ve Edebiyat ise merhum Ersin Nazif Gürdoğan’ı kapaklarına taşıyor. Dergilerde, her iki değerimizle alakalı seçkin yazılar, hatıralar, intibalar yer buluyor. İbrahim Tenekeci’nin idaresinde istikrarlı bir şekilde yayınına devam eden Muhit’in 66’nıcı sayısında Ahmet Edip Başaran dosyası var. İkinci dosya ise “İnsan Olmanın Güzelliği”ne dairdir. Tabii kapaklarına çıkarmasalar da, özel sayı ve dosya yapmasalar da kültür sanat dergilerimizin çoğunda birbirinden seçkin biyografik yazı, kendisine yer buluyor. Önemli olan bunları alıp okumak.

6 Attil Aòlhan

VE DİĞER DERGİLERİMİZ…

Dergilerde ilgili bu yazıda diğer dergilerimizden de en azından ismen bahsetmemiz gerekiyor. Zira her dergiye birçok kişinin eli değiyor, emeği geçiyor, alın teri dökülüyor. Her zaman söylediğim gibi dergicilik bir kahramanlık sanatıdır. Dergilere omuz veren bütün yiğit arkadaşlara selam olsun. Gayretleri bitmesin, güçleri tükenmesin. İşte elime ulaşan bazı dergilerin alfabetik olarak isimleri: Ay Vakti, Aydos, Ayın Tarihi, Dil ve Edebiyat, Genç, Gerçek Hayat, Hece Öykü, Kardeş Kalemler, Lâle, Nihayet, Olağan Hikâye, Olağan Şiir, Teferrüç, Yedi İklim, Zafer. Kültürümüze, sanatımıza, edebiyatımıza, irfanımıza, medeniyetimize ve inanç dünyamıza hizmet eden bütün dergilerimizin bahtı açık, ömrü uzun, okuyucuları bol ve sadık olsun.