7 Ekim tarihinden bugüne altı yüz gün geçti. Koca altı yüz gün. O günden bugüne Hamas direniyor. Altmış bin şehid vermesine rağmen direniyor. İkinci Dünya savaşında koca koca devletlerin kimisi on iki günde, kimisi bir ayda, kimisi altı ayda direndiği bir süper güç Nazi Almanya’sı vardı.
O günden beri İsrail, karşı saldırıya geçmiş, dünyanın süper güçleri ABD’sini, İngiltere’sini arkasına almış ve dünyanın gözünü korkuturcasına Filistin’i özellikle Gazze’yi canlısı, cansızıyla haritadan silmeye çalışıyor.
Allah var gam yok sözünü burada sayıklamalıyım. ABD’nin, İngiliz’in, önceleri bütün Avrupa ülkelerinin oluk oluk silah aktardığı İsrail şımarmayıp da ne yapacak. Gerçi Gazze’ye yapılan hava saldırılarını ABD ile İngiltere İsrail adına yapıyordu. Yakın zamanda İngiliz parlementosunda İngiliz Hükümetinin savaş suçu işlediğine dair bir önerge verilmişti. Bu önergenin arkasından birçok İngiliz milletvekili de vardı. Daha önce de İngiltere dışişleri bakanlığında görevli birkaç bürokrat silah satışlarını onaylamak istemediği için istifa etmişti.
İngiltere’de demokrasinin kısmen de olsa işlemesi orada Siyonist faaliyetlerin etkisini yitirmesi şeklinde yorumlayabiliriz. Aynı şekilde İngiltere’de bulunan İslamî grupların yoğun lobi faaliyetlerini gözlemlemekteyiz. Buradaki İslamî grupların, İngiltere ekonomisi üzerinde de yavaş yavaş etkisini göstermeye başladığını söyleyebiliriz.
Yine bu gelişmelerin ardından İngiliz parlementosunda Müslüman kökenli bir milletvekilinin amansız mücadelesi de söz konusudur. Ataları Pakistan’ın Keşmir eyaletinden gelen Zarah Sultana, uzun süredir İngiliz milletvekili olarak görev yapıyor. Aynı zamanda bir avukat olan Sultana, İngiliz parlementosunda İngiliz hükümetinin ve İngiliz ordusunun İsrail’e yardım etmekle savaş suçu işlediğini duyuran siyasilerin başında geliyor.
İngiltere Parlamentosunda 2019'dan bu yana milletvekili olarak görev yapan Sultana, göreve ilk geldiğinde kıta ülkesinde antisemitizm ve islamafobi ile mücadele etmişti. Siyonistler, orada bir taraftan antisemitizmi organize ederken diğer taraftan da İslamafobi’yi fonluyordu. Zarah Sultan’ın bir yandan Evangelistler (Evanjelik), diğer yandan da Siyonistlere karşı mücadelesinde bir başarı yakaladı. Evangelistler, daha çok Amerika’da örgütlendiği için İngilizleri etkisi altına alamadı. Nitekim bu hareketin sloganik yapısı olan İslamafobi de etkisini yitirmiştir.
Evanjelik teolojinin İngiltere’de etkisini yitirmesinin bir diğer sebebi de İngilizlerin onları daima İngiltere dışında tutma çabasıdır. Filistin’ini Yahudilere peşkeş çeken İngiltere şimdi pişman mıdırı bilmiyorum ama onlar daima Yahudilerin evanjelik oyununa karşı uyanık bir millet olduğu söylenebilir. Bu yüzden bir dönem işgal ettiği Hindistan bölgesi ve buradaki Müslümanları hatta Müslüman olmayanları İngiltere hizmetinde kullanmak istemeleridir. Bu nedenle yakın zamanda başbakan olan, belediye başkanı olanlar Hint alt kıtasından gelenler teşkil ediyordu.
Tabi bu bölgeden gelen insanlar uysal koyun modunda insanlar değildir. Kazan kazana politikasını sürdüren insanlar olarak okumalarını sağlam yapmış insanlardır.
İşte Zarah Sultana şahsında İngiltere’deki Müslümanlar Siyonizme ve Evanjelistlerin uydurumu İslamafobiye karşı bu mücadele yürütmüştü.
Not: Bütün okuyucularımızın Mübarek Kurban Bayramını tebrik ederim.