Gazze’de iki yıldır süren, uluslararası hukukta ‘soykırım’ tanımı yapılan katliamlar, sadece İsrail’in değil, sessiz kalanların dahi sorumluluğunu taşıdığı ortak günaha, vahşete dönüştü.

Vahim olan diğer husus; Türk pasaportu taşıyan bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, İsrail saflarında Müslümanlara kurşun sıkıyor.

Küresel SUMUD Filosunda yer alan aktivistler, İsrail tarafından kaçırılıp serbest bırakıldıklarında şunu söyledi:

“Bize işkence edenler arasında Türk pasaportu taşıyanlar vardı.”

Bekir Develi, gemilerine çıkan İsrail askerinin ‘Eray’ adıyla çağrıldığını, Eray’ın Türk aktivistleri görünce yüzünü maskeyle gizlediğini anlattı.

HÜDA PAR Milletvekili Serkan Ramanlı, İsrail ordusuna katılan Yahudi asıllı Türk vatandaşlarının, vatandaşlıktan çıkarılması, mal varlıklarına el konulmasını içeren kanun teklifini Meclis’e sunmuştu.

7 Ekim’den beri 4 bin Yahudi asıllı Türk vatandaşı İsrail saflarında savaştı; 65’i öldü, 110’u yaralandı.

İsrail’de askerlik zorunlu olduğundan dünyanın her yerinde Yahudiler fiilen İsrail ordusunun parçası sayılıyor.

Türk pasaportu taşıyanların Müslüman kanı dökmesine müsaade edilemez, göz yumulamaz.

Türk Ceza Kanunu’na göre, insanlığa karşı suçlar nerede işlenirse işlensin Türkiye’de yargılanabilir.

Üstelik Siyonist haritada Türkiye hedef; İsrail saflarında savaşan Yahudi asıllı Türk vatandaşları aynı zamanda milli güvenlik tehdidi…

HÜDA PAR’ın teklifi utancın giderilmesi adına önemli adımdır.

İslam Ordusu Nerede?

2015’te kurulan İslam Askerî Terörle Mücadele Koalisyonu - IMCTC, 43 Müslüman ülke tarafından oluşturuldu.

Kuruluşundan 2,5 ay sonra, 26 ülkenin katılımıyla 200 bin asker, 100 uçak, yüzlerce kara aracıyla Suudi Arabistan’da Ra'du’ş Şimal - Kuzeyin Gök Gürültüsü tatbikatını gerçekleştirmişti.

Ortadoğu’nun tarihi askeri manevrasında Türk askeri sahada görev almıştı.

İMCTC’nin kurulması ciddi rahatsızlık meydana getirmiş, Türkiye’nin NATO üyeliği nedeniyle ittifakta yer alması eleştirilmiş hatta 15 Temmuz 2016 FETÖ/PDY darbe girişiminin sebeplerinin arasında İMCTC - İslam Ordusu girişimi dahi sayılmıştı.

Peki, İslam Ordusu’nun Filistin soykırımına neden müdahale edemedi?

IMCTC’nin görev tanımı, Terörle Mücadele…

Filistin Birleşmiş Milletler’e üye devlet olmadığından İslam Ordusu koalisyonunun BM tarafından tanınan İsrail’e doğrudan askerî müdahale yapamayacağı belirtiliyor.

Öte yandan Gazze’de çocuklar ölürken, İslam dünyasının sessiz, seyirci kalması vicdanları yaralıyor.

Şimdi, son gelişmeler muvacehesince…

HAMAS Trup planına cevabında rehinelerin serbest bırakılmasıyla Gazze'nin yönetiminin devri konularında uzlaşmaya açık olduğunu açıkladı.

İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in ‘Filistin’de istenmeyen kişi’ olduğunu belirterek Blair’in yer alacağı planı kabul etmedi.

İşgal sürdükçe silahlı mücadeleye devam edeceğini kaydederek, Kudüs başkentli bağımsız Filistin Devleti kurulmadıkça direnişin süreceğini vurguladı.

Ayrıca Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistin ulusal mutabakatıyla İslam ülkelerinin desteğine dayalı bağımsız teknokratlardan oluşan Filistin organına devredilebileceğini belirtti.

Trump planı çerçevesinde İslam Ordusu ümmetin onuru adına harekete geçmeli,

Filistin’e İslam ülkelerinin askerlerinden oluşan Barış Gücü göndermeli,

HAMAS, İslam Ordusu’nun parçası statüsüyle mücadeleye devam etmelidir.