0

Yahu size mi soracaktılar; Süleyman Şah'ın naklini ve askerin sağ salim getirilmesini? Gerçek vatanseverleri sevindiren çok başarılı olan bu nakil, belli ki sizi çok üzmüş… Allah korusun: saldırı olsa, askerimiz şehit düşse idi, gönlünü karanlık odaklara kaptıranlar nasılda sevinirdi... Bu kadarda üzülmeyin canım, sizin umurunuzda olmaz bu tür vefa ve hayırlı evlat olma durumları… Sizin zaten kendinize has atalarınız var, Süleyman Şah sizleri kesmez… Suriye'de olaylar olmasa, gündeme gelmese, aklınıza bile gelmezdi. Anlı secde gören insanların yönettiği operasyonun başarılı olması, sizi iyice çıldırttı... İnançlı insanların başarısı sizi gittikçe azdırıyor… İşiniz zor, asıl kimliğinizi gizlemekten iki kişilik arasında sıkışıp kalmışsınız…

Kaç defa, ecdadınızın türbelerine gidip, kulağınızı duvarlarına ya da sandukalara dayayıp: "Acaba ecdat bizden ne istiyor, bizden memnun mu?" diye dinlemeye, anlamaya çalıştınız? Kaç defa, el açıp dua ettiniz, üzerinde yaşadığınız toprakların gerçek sahiplerine? Ecdadın titizlikle uyguladığı kulluğu, sizde yerine getirmeyi kendinize görev bildiniz mi? On iki yıl öncede Çanakkale vardı, sahipsizlikten çöplük olmuştu. On iki yıl öncede Sarıkamış'ın vatan için donmuş, sevda için donmuş, Allah için donmuş, 60 bin evladı vardı... Topraklarımızın dışında şehidimiz, değerlerimiz vardı, kaç kez vefa örneği sergilediniz? Tam tersi hatıra gelmemesi içinde ne emekler verdiniz… Sizi aslında küfrün tahribatı dışında, hiçbir şey mutlu etmez… Sizlerin derdi bambaşka: Ortaya koymadığınız gerçek kimliğinizle, tüm değerlere saldırmadan geri duramıyorsunuz... Siz değil miydi türbeleri darmadağın eden? Binlerce camiyi kininizin kurbanı eden? Siz ne anlarsınız türbeden, tarihten ecdat hatırasından… Sizin geçmişiniz, dine söven Allah'a kafa tutmuş olanlardır... Siz dinmek bilmeyen öfkenizle, kutsallara ve ecdat hatıralarına sahip çıkanlara öyle saldırıyorsunuz ki, Allah'ın yardımı ile bizler, gerçek maksatlarınızı biliyoruz… Sözleriniz Siyonistlerin kurşunu, yazılarınız zındıka komitelerinin üzerimize saldığı zehir... Sizi bu ülkede müspet hiçbir şey mutlu etmez, milleti hoşnut edecek hiçbir icraat keyiflendirmez, çünkü dışarıdaki sahipleriniz mutsuz olurken sizler asla mutlu olamazsınız...

Bütün muhalefet İç Güvenlik Paketi'ne hep birlikte hayır diyorlar, onca insanımızı Molotof'la kaybetmemize inat… Kılıçdaroğlu paket için: "Geçirttirmeyeceğiz" diye avaz avaz bağırıyor. Dersim'de katledilen kendi insanı için kahırlanmayan, Molotof'la cayır cayır yananlara mı acıyacak? AK Partiyi, inandırıcı ve güçlü projelerle geçmek yerine, umudu çapulculara vermişler, rahatça tanınmadan Molotof atsınlar dağıtsınlar diye pakete hayır diyorlar…

… Ve size mi soracaktılar Molotoflarla cehenneme çevirdiğiniz sokakların güvene kavuşmasını sağlayacak, maskeli yüzsüzlere haddini bildirecek, İç Güvenlik Yasası'nı çıkarmayı? Ne zaman insanların huzuru sizi ilgilendirdi ki? Kaç can aldınız, yaktınız, yıktınız, utanmadan insan haklarından dem vurdunuz… Silahların bırakılması, çılgın projeler, gerçek kişiliğimize kavuşmamız, hiç biri mutlu etmez sizi... Seviyorsunuz, alınlarından öpüyorsunuz sokakları darmadağın eden, eli Molotoflu yüzü maskeli gençleri… Bari kızlarınızı vererek damat edin, bu azgın maskelileri…

Demirtaş çok üzgün; Öcalan "silah bırak" çağrısı yapınca yüreği ağzında, dizleri titriyor; barış kesinleşti doludizgin geliyor diye. Demirtaş'ın suratı asık canı çekiliyor; kürt gençleri ölmeyecek. Demirtaş ocağım battı bakışı bakıyor; güneydoğuda kış bitecek bahar gelecek dağlar çiçek açacak diye. Demirtaş fırına girmiş gibi kızarmış, soğuk soğuk konuşuyor; artık kandan beslenilmeyecek diye. Ah acılar yaşatmaktan zevk alan histerik insanlar! Ülke huzura kavuşmasın diye, bütün aklınızı ihanetlere kilitlemişsiniz… Kendiniz karışık, ruhunuz karışık, çözümde eliniz ayağınız dolaşık... Nefret, kin yüreklerinizde ur haline gelmiş, beyninize yeterli kan pompalanmıyor... Kanı ve acı çektirmeyi iş edinmişsiniz; onunla beslenip, çözüme yanaşmıyorsunuz… Evet, Erdoğan inatla Davutoğlu ile birlikte, asrın Çılgın Projesi olan Çözüm Süreci'nde canla başla çalışıyorlar, Kandil vampirlerine inat, Demirtaş'ın barışa düşman yüreğine inat. Final yaklaştırıyor inşallah. Ahhh Demirtaş! Sen Kobani Olaylarının tetikçisi oldun; bayramı kana bulayarak... Bu vesile ile sana güvenip, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyunu arttıranlara güvenilmez olduğunu gösterdin. Asıl inanılmaz olanlar sizlersiniz, devletin söylediklerine inanmayı gerektiren çok kanıt var, burada tek tek saymakla yetmez… Bir türlü sizden bütün Türkiye'ye huzur verecek ciddi bir adım yok. Halen direniyorsunuz, Kandilin isi ta oralardan ruhunuzu karartıyor…

Hayır, size hiçbir şey sorulmaz… Cevaplarınız aynı: Bölündük, battık, bittik, sattılar, diktatör. Ha sahi Ali Koç'ta çıkmış: "Çocuklarım için, gelecekten endişeliyim" diyor. Zaten yıllardır yemedik, size yedirdik, iliğimizi kuruttunuz… Merak etme dişimizden tırnağımızdan keser mağdur etmeyiz, kuş sütü ile besleriz çocuklarını... Biz ecdadımız Osmanlıdan böyle gördük, sahip çıkarız... Sen milletin değerlerine inat, boğazın tadını çıkar.