Hamas, tetörist bir örgüt değil, bir partidir. 2007’den beri Gazze’yi idare eden siyasi parti. Mısır’da İsrail-Gazze görüşmelerine aracılık eden ABD, Türkiye, Mısır ve Katar, bir terör örgütüne değil, halkı için vatanını savunan bir partiye aracılık ettiler. Bu dört ülke, daha önce olduğu gibi İsrail’in yeniden ateşkesi bozmaması için Hamas’ın isteği ile garantör oldu.
Önceki ateşkes ve arabuluculuk faaliyetlerinde Türkiye yoktu. ABD bunu fark etti, Tükiye’yi sürece kattı, barışı sağladı. ABD’nin yanı sıra Hamas da ısrarla Türkiye’yi istedi. MİT Başkanı İbrahim Kalın görüşmelerde aktif rol oynadı, oynayacak. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Paris’te açıkladı: “Türkiye ile Katar’dan oluşan bir ekip sahada ateşkesi takip edecek.”
Ateşkesin ilanı, hem İsrail’de, hem Gazze’de büyük coşkuyla kutlandı. Gazze’ye yardım tırları girmeye başladı. Açlık bitti. İki yıldır füze korkusu ile bir barınaktan diğerine koşan İsrail vatandaşları da barışın sevincini yaşadı. Savaşı Netenyahu ve faşist bakanları istiyordu. Trump, Sumud’dan sonra şu cümle ile onu ikna etti: “Bibi, bütün dünya ile savaşamazsın!”
***
Geçen hafta, Trump’ın kurduğu tuzaklardan bahsetmiş, son teklifin de yeni bir tuzak olduğunu yazmıştım. Trump’un adamlarınca hazırlanan bir barış metni değil, Hamas’a dikteydi. Üstelik Müslüman liderler ile görüşüldükten sonra Beyaz Saray’da Netenyahu ile başbaşa verilerek metin değiştirildi. Ancak bu aşamada Trump’un barış isteği ağır bastı.
Türkiye’nin diplomatik açıdan devreye girmesi her şeyi değiştirdi. Hazırlanan metinde sadece madde başlarındaki rakamlar kaldı. MİT, birbirine güvenmeyen İsrail ile Hamas’ı karşı karşıya getirmedi. O yüzden Türkiye ve Katar yetkililerinden oluşan bir “Görev Gücü” oluşturuldu. Bu süper ikili her problemde devreye gidip çözüm üretecek. Üretmeye de başladı.
Trump’un önceliği Hamas’ın elindeki -ölü veya diri- tüm esirlerin serbest bırakılması. Hamas da başta Filistinli liderler Mervan el-Berguti ve Ahmed Saadat olmak üzere uzun bir liste verdi. İsrail’de ömür boyu hapse çarptırılan önemli Filistinliler serbest bırakılacak. Tutuklu tüm kadın ve çocuklar da… Öyle vahşiler ki, kendilerine yan bakan herkesi içeri almışlar...
***
Gazze’de barışın ilk aşamasıyla ilgili uzmanların ortak görüşü: Ateşkesin devamı ve kalıcı barış için Türkiye’nin varlığı şart. Hamas’ı himayesi ve İsrail’e kurduğu baskı ile Türkiye bu oyunda baş rolde. Barış isteniyorsa bunu ancak Türkiye sağlayabilir! Trump’ın tespiti ile “gün geçtikçe dünya milletlerinin nefretini kazanan İsrail’in” geleceği de buna bağlı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin konusunda duruşunu yıllardır hiç bozmadı. Şu sözler adeta bir manifeso gibi: “İki yıldır her türlü barbarlığa, zulme, katliama, soykırıma rağmen dik ve dirayetli duruşlarından zerre kadar taviz vermeyen Filistinli kardeşlerimizi buradan bir kez daha hürmetle selamlıyorum.” İki yıllık mücadele sonunda hedef, ablukadan kurtulmak.
İsrail’in ilhak düşüncesi değişmedi. Soykırım histerileri devam ediyor. Siyonistlerin niyeti değişmemiş olsa da ABD-İsrail ilişkisi, normal bir ilişki değil. ABD, İsrail’in vasisidir. Onu 52. eyaleti olarak görür. İsrail, ‘Başkan’ın emirlerine uymak zorundadır. Netenyahu, Trump’ı öldürmek için sıkılan kurşunun sadece kulağını sıyırmasına şimdi çok hayıflanıyordur.