Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.64
Gram Altın
2432.89
BIST 100
10008.67
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Nisan 2023

Fırat'ın suları kuruyunca ne olacak?

Fırat Nehri yaklaşık 2 bin 800 kilometre uzunluğa sahip bir nehirdir. Türkiye'den başlayan nehir, Suriye ve Irak'tan dageçiyor.

Biliyorsunuz son zamanlarda tüm dünyada nehirlerin kurumasına yönelik haberler geliyor. Ne var ki medya biraz daha erken kurumaya başlayan Fırat Nehri'ni görmezden geliyor.

Avrupa Uzay Ajansı'ndan gelen uydu görüntüleri Suriye için hayati öneme sahip Teşrin Barajı'ndaki seviyenin alarm verici şekilde azaldığını gösteriyor.

2021 itibariyle nehir seviyesi tarihinde ilk kez 5 metreye düştü. NASA'dan alınan veriler Ortadoğu'nun önemli miktarda tatlı su kaybettiğini gösteriyor ve yapılan araştırmalara göre Dicle ve Fırat nehirlerinin havzalarında su rezervlerinde 144 kilometreküplük bir azalma yaşandı.

Ülkemizde dokuz ilimizi kapsayan GAP Projesi’nin de bu nehir üzerinde inşa edildiğini hatırlatalım.

Müsaade ederseniz ve komplo demezseniz şayet bu meseleye biraz da eskatolojik açıdan bakmak istiyorum.

Öncelikle Yuhanna'nın Vahiy 16-12’de yazılanlarla başlayalım;

“Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağı'na boşalttı. Gündoğusundan gelen kralların yolu açılsın diye ırmağın suları kurudu.”Bu ayetlerde Ejderha’dan da bahsediliyor. Ejderha’nın Çin’in simgesi olduğunu hatırlatalım.

Şimdi de Vahiy 9:10-16 bölümlerine bir bakalım.

“Altıncı melek borazanını çaldı. Tanrı'nın önündeki altın sunağın dört boynuzundan gelen bir ses işittim. Ses, elinde borazan olan altıncı meleğe, “Büyük Fırat Irmağı'nın yanında bağlı duran dört meleği çöz” dedi. Tam o saat, o gün, o ay, o yıl için hazır tutulan dört melek, insanların üçte birini öldürmek üzere çözüldü.”

Fırat nehrinde bağlı olan dört melek nedir? Tam saati, günü geldiğinde insanların üçte birini yok etmek için çözülmeleri ne anlama geliyor? İnanın bir fikrim yok ancak Fırat’ın kuruması üzerine Hristiyan Siyonistlerin bir kıyamet senaryosu olduğu aşikar.

Bunun bizim için anlamı elbette bu senaryonun bizim topraklarımızda gerçekleşecek olmasıdır.

Aziz Andrew, "Fırat nehri, ulusların krallarının birbirlerini ve diğer insanları yok etmek amacıyla geçmesi için ilahi bir imtiyazla kuruyor" diyor. Çok ilginç!

İncillerde bu konu şöyle geçiyor; "Ulus ulusa, devlet devlete karşı ayaklanacak" (Matta 24:7)

Fırat Nehri hadiselerde de şöyle geçiyor; “İhtimal, Fırat'ın suları çekilecek, kuruyacak. Ortaya altından bir hazine çıkacak, kim orada bulunursa, hiç bir şey almasın." (Buhari, Fiten, 24, Müslim, Fiten, 30)

Burada da Türkiye'nin ve bölgede bulunan İslam ülkelerinin sürüklenmek istendiği bazı tehlikelerden bahsediliyor.

Tarihin en eski kentlerinden biri olan Enbar eyaletine bağlı Anah şehrinin binaları ve yapıları bugün Fırat Nehri’nde gün yüzüne çıkarken medya nedense bununla ilgili hiçbir haberi geçmiyor.

Şu da bir gerçektir ki bu olacak olanlar kutsal kitaplarında yazdığı için olmayacak. Bu yazılanlar üzerinden dünya hakimiyeti için bir kıyamet senaryosu kurguluyorlar. Neye inandıkları umurumda değil inançları uğruna neyi göze alabildikleriyle ilgileniyorum.

Bakınız son zamanlarda Polonya'daki Amerikan birliklerinin sayısı örtülü olarak artırıldı ve o bölgede çok daha fazla silah konuşlandırıyorlar.

General ZhangYouxia, Halk Kurtuluş Ordusu'nu "savaş hazırlıklarına yoğunlaştırmaya" çağırmıştı. Sebebi malum ABD’nin Tayvan’a saldıracak olması.

Çin gazetesi Global Times'a göre, ABD ve Tayvan'ın eylemleri nedeniyle üçüncü dünya savaşı her an başlayabilir.Avustralya'nın büyük gazetelerine bakacak olursak, ülke nükleer savaşa hazırlık yapıyor.

Şunu demek istiyorum, ülkemiz, apokaliptik ya da post-apokaliptik kehanetlere bağlı çıkarılmak istenen Armegedon tehdidinin tam ortasındadır. Çok dikkatli olmalıyız.