0

Dünya'da finans sektörlerinin dünya siyasetinde ne derece etkili olduklarını her geçen gün karşılaştığımız inişli çıkışlı ekonomik dalgalanmalarla daha iyi görebiliyoruz. Amerikan Doları'nın bir anda tarihinin en yüksek balon değerine yükseltilmesi bunun en güzel örneğini oluşturabilir.

Borsa'da oynanan ufak bir panipülasyon bütün değerleri altüst etmeye yetebiliyor. Tarihinin en düşük kıymetine indirgenmiş olan Avro'nun ve petrol fiyatlarının neden bu derece taban yaptığını da anlayabilmek için dünya'da dönen finans merkezlerinin kimler tarafından yönetildiğini ve hangi amaçlar için kullanılabileceğinin de farkında olmak gerekir.

Hiç alakası olmadığı halde, örneğin, fındık borsası neden Londra'da kurulmuş da Istanbul'da kurulmamış, yada farklı malların borsaları dünyanın merkezi olabilecek İstanbul'da değil de neden Londra'da, New York'ta, Tokyo'da, Hong Kong, yada İsviçre'de kurulmuştur?

Her sahada uyutulduğumuz gibi, finans aktiviteleri konusunda da uyutulmuş, kontrolü başkasının eline vermişiz.

Kendi ürettiğimiz malları, bir başkası istediği fiyata satın alıp, istediği fiyata satabilecek şekilde düzeneklerini kurmuşlar, hatta siyasi komploları işin içine sokmuşlar, hassas bir denge mekanizması haline getirip, susturuculu silah olarak sürekli Müslümanların üzerine çevirmişler.

Finans oyunlarının nedenlerini, ve bu oyunların bir ülkenin dış ve iç siyasetinde oynayacağı rollerin önemine vakıf olmadan etrafımızda bizler için kurgulanan tezgahların neler olabileceğini hesaplayamayız, sürekli körebe oynu oynamaktan öteye gidemeyiz.

Basit bir teknik hareketle, manipülasyonlarla, herşey tersine dönebiliyor; 100 ABD dolarının üzerinde seyreden bir varil petrol, şimdi nasıl oluyor da 45 dolara kadar düşebiliyor? Bunların arkasındaki siyasi oyunları görebilmemiz ve gereken tedbirleri anında alabilmemiz için de bu finans oyunlarına vakıf olmak gerekir.

Ülkemiz her konuda olduğu gibi borsa konusunda da tarih boyunca merkez ülke rolünü oynamış, Dünya'nın en eski borsa merkezinin MS 250 yılında Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde olduğunu hatırlarsak, bu toprakların yeniden dünyanın merkezi olabilmesi için sadece kendine güvenen, dünya'da dönen dolapların farkında olan, vizyon sahibi şahsiyetlere ihtiyaç olduğunu görebiliriz.

Şimdi bu ciddi konularla ilgili neden ve niçin ihmal ettiğimizin sorularını sormaya başlamamız da iyi bir gelişme sayılır.

Ne yazık ki petrol ve petrol borsası Müslüman ülkelerin en güçlü silahı olabilecekken, gayri-Müslim ülkeler, finans ve para dilini çok iyi öğrenip, cambazlık yapabildikleri için elimizdeki silahı başkaları kendi menfaatlerine ve bizim aleyhimize kullanabilmekte, hatta ölümcül operasyonlar yapabilmektedirler.

Bunun için dünya'da geçerli olan finans dilinin de en ince detayına varıncaya kadar, oyunları da dahil öğretilmeli, düşmanın silahı ile silahlanılmalıdır diye düşünüyorum.

Bu yüzden bütün İslam ülkelerinin ve özellikle de Türkiye'nin dünya finans oyunları ile mücadele edebilecek ciddi araştırma projelerine ve bunları yürütecek merkezlere, enstitülere ihtiyacı vardır. Bu işin eğitimi verilmeden başarılı olunamaz.

Ne kadar modern silahlarla donanımlı ordun varsa, o kadar güçlüsün; güçlü kalabilmek için de savaş oyunlarının, taktiklerinin ve stratejilierinin öğretilebileceği ciddi askeri okullara ihtiyaç duyulur. Şimdi savaş metodları zamanın şartlarına göre değişmekte, silahın yerini finans oyunları almakta, stratejik hesaplar almakta, düşünen beyinler almakta.

Bu yüzden çağın savaş metodlarının, derin stratejilerin ve oyunların öğretilebileceği kurumların inşasının sürdürülmesine acil ihtiyaç vardır.

Ülkemizde de bir çok ciddi çalışmaların yapılmakta olduğunu görüyoruz ve çok seviniyoruz. Bu çalışmaların yeterli olmadığının da farkındayız. Bu yüzden dünya İslami Finans eğitimi konusunda %43'lük oranla birinci olan Asya ülkelerinin tecrübelerinden de istifade edilebilir.

Özellikle Uluslararası İslam Üniversitesinin öncülüğünde kurulan Uluslararası İslami Finans Eğitimciler Konseyi (The International Council of Islamic Finance Educators, ICIFE) ciddi çalışmaları yapmak için yeniden kollarını sıvıyor. Ümit ediyoruz ki ülkemiz için de ortak çalışmalar yapılmaya vesile olur.