Değerli okurlarım, beden ve ruh sağlığımızı olumsuz etkileyen yaşanmışlıklar yetmiyormuş gibi birde baharla birlikte atmosferde yaşanılan doğal değişimlere uyum sağlamakla karşı karşıyayız.
Baharla birlikte yaşamaya başladığımız değişik yakınmalara karşı alınacak bazı tedbirlerden bahsedeceğim.
Bu günlerde hissedilmeye başlanan yorgunluk, uyku düzensizliği, uyuşukluk, vücutta yaygın ve gezen ağrılar ve mizaç değişiklikleri ile seyreden yakınmaların bir kısmını bahar yorgunluğu ile açıklamak mümkün olabilir.
Bahar mevsimi ile atmosferdeki ısı, elektrik dengesi değişimleri ile birlikte değişen pozitif ve negatif enerji düzenine hemen uyum sağlamamız mümkün olamamaktadır.
Bu uyumsuzluk çok hassas olan hücrelerimizde de küçük çaplı olumsuzlukların gelişmesi ile mevsimsel değişime uyumu zorlaştırarak bahar yorgunluğu olarak bilinen şikâyetlerin başlatılmasına sebep olmaktadır.
Başlangıçta pek önemsenmeyen yorgunluk bitkinlik ve halsizlik giderek artar ve yaygın kas eklem ağrıları ve mizaç değişiklikleri ile de yaşam kalitesini bozmaya başlar.
Uyku düzenindeki bozulma ile etkisini daha da artırarak iş verimini ve sosyal yaşam da sorunlarla karşılaşılır.
Vücut direncimiz ortamdaki enerji dengesizliğinden dış ortamdaki ani ısı farklılaşmasından veya iyon akışındaki bozulmadan dolayı düşer. Bu düşüş çeşitli fırsatçı mikrop ve virüslerin hücrelerimize saldırmasına ve vücut savunmamızın zayıflamasından dolayı hastalıklara yatkın hale gelmemize sebep olarak yorgunluğun daha da artmasına zemin hazırlar.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım sorunlara özellikle kalabalık ve gürültülü şehir hayatını, hava kirliliği araba ve teknoloji gürültüsünü kattığımızda hatta stres faktörlerinin üzerimize yükledikleri ile birlikte değerlendirdiğimizde mücadele etmek zorunda olduğumuz önemli bir sorunla karşı karşıya olduğumuz gerçeği ile hemen karşılaşırız.
Bu mücadeleyi kazanmak ve şikâyetleri en az düzeyde hissetmek istiyorsak dikkat etmemiz gereken hususlar var.
Özellikle mevsim değişikleri dönemine mahsus dış ortam ısı değişikliklerine karşı koruyucu giysilerle korunmalıyız. Terlemeye karşı pamuklu giysiler gün içi ani ısı değişiklerini de göz önünde bulundurmamız gerekir.
Kahvaltı öncelikli ve önemli bir başlangıçtır dengeli hatta birazda zenginleştirilmelidir.
Özellikle kalp astım romatizmalı hastalıklarda mevsimsel yorgunluk daha bariz hissedildiği için bu hastaların beslenme ve bakımları daha titiz olmalıdır. Tedavileri aksatılmamalıdır.
Bahar mevsiminde hücre yenilenmesi vücudun tamir ihtiyaçlarındaki artma nedeni ile özellikle B ve C vitaminlerini doğal yollardan almaya dikkat etmeliyiz. Bunun içinde baharla birlikte bollaşan yeşil sebzelerle sofraları zenginleştirmeliyiz.
Vücudumuzun ve hücrelerimizin olmazsa olmaz doğal gıdası olan uyku çok önemli bir mücadele metodudur. Her insana göre süresi farklı olmakla birlikte 6-8 saat uyku gıdasını zamanında alarak bahar yorgunluğu ile mücadelemizi güçlendirebiliriz.
Günlük almamız gereken sıvı miktarını ihmal edemeyiz, özellikle bu mevsimlerde yeterli miktarda sıvı almaya çalışarak halsizlik ve yorgunluğa sebep olan çeşitli toksinlerin vücudumuzdan atılışlarını hızlandırmalıyız.
Her türlü hastalığın ve olumsuzluğun kaynağı olan stres ile mücadele önemlidir. Dengeli beslenerek yürüyüş eksersiz yaparak güzel hobilerimizle, sorunlarımızı paylaşacağımız arkadaşlar seçerek bu mücadelede başarılı olabiliriz.
Çivi çiviyi söker mantığı ile yorgunluk ve bitkinliğe karşı yürüyüş, yüzme gibi aktiviteler her zaman tavsiye edebileceğim önerilerdir.
Kısaca özetlemeye çalıştığım tedbirlerin alınması genellikle yeterli olmakla birlikte bazen hekim ve tedavi desteği de gerektirebilir.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.