Dünya, katiller sürüsünü durduramıyor.
Bütün değerler altüst olmuş durumda…
Geçi hep böyle imiş, maskeleri düştü.
BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında söyledikleri tam bir fecaat.
İsrail güçlerince uluslararası sularda rehin alınan "Madleen" gemisine ilişkin asıl endişelerinin içindekilerinin güvenliği olduğunu "Bildiğimiz kadarıyla gemideki insanlar zarar görmemiş gibi görünüyor ve bunun devam etmesini umuyoruz, durumu izlemeye devam edeceğiz." açıklamasını yapıyor.
Geminin alıkonulmasının da yasal dayanağının incelenmesi gerekiyormuş.
"Her zaman barışçıl protestodan yana olduk ve yetkililerin, barışçıl protestocuların zarar görmeden faaliyetlerini sürdürmelerine izin vermesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun ihlal edilmesi çok büyük bir endişe olur." dedi.
“ENDİŞE OLURMUŞ”
100 bin insan katledildi ama hâlâ endişelenmekten öteye geçememiş bir BM ile karşı karşıyayız.
Geminin tam olarak nerede alıkonulduğunun da doğrulanması gerekiyormuş. Terör devleti İsrail’e sorarlarsa en doğrusunu onlar söyler, zaten.
Şükür ki, gemilerin uluslararası sularda engelsiz seyahat etmesinin "uluslararası hukukun kritik bir parçası" diyebiliyor.
"Uluslararası sularda gemilerin seyrini engellemeye yönelik her türlü çaba büyük bir endişe kaynağıdır." derken İsrail adını hiç anmıyor. Genel bir kuraldan söz ediyor. İsrail, gemiyi rehin almamış gibi…
"Madleen"in İsrail için tehdit olup olmadığına ise: "Temel noktamız tüm barışçıl protestoları teşvik ettiğimizdir. Bildiğimiz kadarıyla bu (gemi) da bu kapsamın içine girer."
“Bildiğimiz kadarıyla…”
***
Ehli vicdan olan zulme sessiz kalmıyor. Ama “Kâbe Arap’ın olsun bize Çankaya yeter.” zihniyetine “Gazze’de soykırım var, kınayın” denildiğinde “Onlardan bize ne, onlar Arap” Doğu Türkistan’da Çin zulmüne de “mürteci Türkler” diyerek kulaklarının üstüne yatıyorlar.
3 Mayıs 1944’te Türkiye’nin dışında da Türklerin olduğunu söyleyenleri de tabutluklarda işkencelere tabi tuttular.
15 Temmuz’da da aynen Gazze’yi bombaladıkları gibi Türkiye’yi bombaladılar.
Gazze ve Türkiye aynı kaderi paylaşıyor.
İsrail güdümlü mahfillerin darbecileri “Dünya Lideri” ilan etmesi her şeyi açıklıyor aslında.
FETÖ’yü besleyenler İsrail’i de besliyorlar…
Ama er ya da geç insanlık kazanacak…
Aralarında iklim aktivisti Luisa Neubauer, sosyolog Harald Welzer, müzisyen Michael Barenboim oyuncular; Axel Prahl ve Enissa Amani gibi birçok tanınmış isimin olduğu 50 kişinin, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Başbakan Yardımcısı Lars Klingbeil ve Dışişleri Bakanı Johann Wadephul’e hitaben yazdığı mektupta:
"Şiddetli uyarılara rağmen harekete geçmemiş olmanın sorumluluğu ağırdır." diyerek İsrail’e silah satışlarının durdurulması istedi.
Ama Türkiye’deki Siyokemalist yapı, soykırıma karşı durmak bir yana katilleri alkışlıyor.
Hırsız, arsız ve katillerle iş birliğini demokrasi ve insan hakları kılıfıyla korumaya, kendilerine katılmayanları da linç etmeye çalışıyorlar.
İslam alemi mi?
Onlar zaten bir alem!..