0
Türkiye'de ilahiyat fakültesi sayısının artması yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi: Bu kadar fakülteye gerek var mı?
Gerçekten de ülkemizde son üç yılda ilahiyat fakültesi sayısında ciddi bir artış yaşanmaktadır. Geçen yılın rakamlarına göre, hepsi öğrenci almasa da 86 fakülte vardı. Aslında bu rakam açılan üniversite sayısına paralel olarak da artmaktadır. Her ilde muhakkak bir üniversite kurulması politikası, ilahiyat fakültelerine de yansıdı. Yeni açılan üniversiteler bünyesinde ilahiyat fakülteleri de açıldı.
Aynı tartışma imam hatip liseleri için de yapılıyor ama o ayrı bir yazı konusu.
Önce şunu belirtelim: İlahiyat fakülteleri, tüm eksiklerine rağmen, ülkemizde din öğretiminin önemli bir parçası. Buralarda okuyan ve kurumlarda görev alan/almayan insanlar ister istemez toplumun İslami hakikatlerle tanışmasına ciddi katkılarda bulunmaktadırlar. Evet, bu fakülteler belki istenen ve olması gereken kıvamda olmayabilir, yer yer zararlı, dini reforme edici yorumlar üretebilir. Ama buna rağmen yetişen ilahiyatçı kadrosu toplumun İslami bilinçlenmesinde belli bir katkı sağlamaktadır.
İmam hatip liselerinde öğretmen ihtiyacının artması, Diyanet'in imam hatip olacaklarda ilahiyatçıları tercih etmesi, pek çok Kur'an kursu açılması, kısa vadede istihdam sorunu oluşturmaz. Ancak beş yıl sonrası için çok ciddi bir sıkıntının da olacağı aşikardır.
Bugün atanamayan öğretmenler arasında ilahiyatçılar yok ama beş yıl sonra eylem yapanlar arasında ilahiyatçıları da görmemiz kaçınılmaz olacaktır. Ve bugün sesini çıkarmayanlar, en ğaliz sözleri savuracaklardır.
Olması gereken şu: İlahiyat fakültelerini daha kontrollü bir şekilde açmamız, kontenjanlarını makul seviyede tutmamız, kadroları sağlam kurmamız gerekmektedir. YÖK bu konuda teenniyle hareket etmelidir, hesabını iyi yapmalıdır.
28 Şubat döneminde kapatılmak istenen bu fakültelere abartılı sayıda kontenjan tahsisi çok hayırlı bir sonuç değildir.
Tekrar ediyorum: Fakülte ve öğrenci sayısı artsın ama bunun hesabı da yapılsın.
Sevdiğim Bir Söz
"İslam'ın bir medeniyeti vardır, İslamiyet'e izafi edilen. Yahudiliğin bir medeniyeti vardır, Yahudiliğe izafi edilen. Ama bakın Hristiyan diye bir medeniyet herhalde herhangi birimiz duymuş değiliz. Bir şehirle veya bir başka şeyle anılır. Hristiyan Roma medeniyeti, Doğu Hristiyan, Batı Hristiyan medeniyeti gibi. Neden, çünkü Hristiyanlık sünnetini oluşturamamış bir dindir."
Prof. Dr. Raşit Küçük
Berceste
Cihanda adem olan bî gam olmaz
Anınçün bî gam olan adem olamaz.
Necati