Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.50
Gram Altın
2381.47
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Kasım 2020

Ermenilerin Türk düşmanlığı

Rusya’nın son anda devreye girip Ermenistan ordusunu kurtaran anlaşmayı dayattığı gün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Bakü’deydi. İlham Aliyev, bu metne imza atmak için Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki bağı kuracak maddede ısrar etti. Bu bir savaş tazminatı değildi. Daha önce var olan bir yolun yenilenmesi, Sovyetler Birliği döneminde yapılmış olan demiryolunun yeniden aktif hale getirilmesi ve iletişim altyapısının kurulmasını amaçlıyordu. Anlaşmaya yeni yollar yapılması ile ilgili ayrı bir madde de konuldu.

Savaşın kuralıdır. Eğer siz karşı tarafa savaş açarak zarar verirseniz bunun için savaş bittiğinde tazminat ödersiniz. Ermenistan da Haziran ayından başlayarak durup dururken Azerbaycan topraklarını bombalamaya, top atışı ve füzelerle sivil yerleşim birimlerini vurmaya başladı. Azerbaycan bu saldırıları tek tek belirleyerek tespit etti. Ermenistan topraklarından yapılan bu saldırılara karşılık vermek yerine Azerbaycan işgal altındaki topraklarını kurtarma planını devreye koydu ve başardı.

Yunanlılar da benzer bir şey yapmışlar, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın zayıf düşmesini fırsat bilip Anadolu’yu işgale kalkmışlardı. Son Yunan askeri İzmir’den denize döküldükten sonra Lozan görüşmelerinde Türkiye, yaklaşık 160 milyon altın lira tazminat istedi. Yunanistan’ın bu parayı verecek gücü yoktu. Dönemin büyük devletleri Edirne yakınındaki Karaağaç kasabasını tazminat yerine saydırdılar. Halbuki İsmet İnönü yerine güçlü bir diplomat olsaydı, Batı Trakya’nın tamamını tazminat olarak alabilirdik.

***

İlham Aliyev, isteyen Ermeniler bizim topraklarımızda yaşayabilir diyor. Ermeniler aynı hoşgörü ve prensiple hareket etmiyorlar. İşgal ettikleri Türk topraklarında tek bir Türk’ün bile yaşamasına izin vermiyorlar. Onları ya sürüyor veya katlediyorlar. Türklere karşı düşmanlık Ermenilerin iliklerine işlemiş durumda. Sadece Karabağ Türkleri değil, Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki Zengezur Koridoru’da yaşayan Türkler de bugün Azerbaycan’da mülteci hayatı yaşıyor.

Anayasasına bile Türk düşmanlığını işlemiş olan Ermenistan, okullarında çocuklarını Türklere karşı kin ve nefretle yetiştiriyor. Halbuki Sovyetlerden ayrıldıklarında onları ilk tanıyan ülkelerden biri Türkiye’ydi. 1993 yılında Azerbaycan’ın Kelbecer bölgesini işgal edince Türkiye, Ermenistan ile doğrudan ticaretini sonlandırdı. İki ülke arasındaki sınır kapılarını kapattı, kara, hava ve demiryolu bağlantısını kesti.

Türkiye’nin Ermenistan’la sınırlarını kapatması ve ticaretini sıfırlaması Ermenistan ekonomisine büyük darbe oldu. Her ne kadar binlerce Ermeni kaçak olarak Türkiye’de çalışıyor olsa bile Ermeni devletinin düşmanlığı ve iddiaları Ermeni halkını her geçen gün daha da fakirleştiriyor. Türkiye’nin tek taraflı iyi niyetli girişimlerine karşı Ermeniler terör ve düşmanlık politikasından asla taviz vermiyorlar.

***

Ermenistan hala Doğu Anadolu Bölgesi’nde hak iddia etmektedir. Buraları Batı toprakları olarak nitelendiren Ermeniler zaman zaman bu fikirlerini de saklama gereği duymuyor. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan 2011 yılımın Temmuz ayında Ermeni dili ve edebiyatı yarışmasında öğrencilerden birinin “Batı topraklarımızı Ağrı Dağı ile birlikte geri alabilecek miyiz?” sorusuna şu cevabı vermişti: “Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı size bıraktık.”

Ermenilerin sadece Azerbaycan topraklarında değil, Türkiye topraklarında da gözleri ve emelleri var. Bu emellerinden vazgeçmek yerine Sultan II. Abdülhamid Han’a bombalı suikast düzenlemeye kadar varan düşmanlıklarını hala devam ettiriyorlar. Ermeni devlet armasının tanımlandığı anayasalarının 13. Maddesinde Ağrı Dağı sembolü yer alıyor.

Osmanlı devleti bünyesinde 5 asır “Milleti Sadıka” olarak yaşayan, vezirliğe, sadrazamlığa kadar yükselen Ermeniler, Rusya ve Batılı devletlerin kışkırtması ile Birinci Dünya Savaşı’nda işgalci devletlere öncü kuvvet olarak yazıldılar ve hemen her cephede Müslüman Türk halkını katlettiler. Eğer tehcir ile Lübnan’a sürülmemiş olsalardı, bugün yeryüzünde tek bir Ermeni bile kalmazdı. Karabağ zaferi ile artık akıllarını başlarına alma zamanı geldi. Aksi halde yaşadıkları bölgelerin de Türk toprakları olduğunu onlara hatırlatmak gerekir.