1992 yılında Alan Greenspan’in Fed Başkanı olduğu dönemde, Federal Açık Piyasa Komitesi’nde dikkat çekici bir oylama gerçekleşmişti.
Bu toplantıda faiz oranlarının artırılması yönünde 7’ye 5 gibi dar bir oy farkıyla karar alınmış ve faiz artışı hususunda karar kılınmıştı.
Baba Bush’un başkanlık koltuğunda oturduğu o dönemde enflasyonla mücadele ve ekonomik durgunluğu önleme hedefleri arasında denge kurulmaya çalışılıyordu.
ABD tarihinde, en uzun dönem FED başkanlığı yapmış iki kişiden biri olan Greenspan’ın hayatını anlatan “Maestro” isimli kitapta bu karara giden süreç detaylıca anlatıldığından aklımda net bir şekilde kalmış durumda. ABD ekonomisi için çok kritik bir dönemde, üyelerin farklı bakış açılarıyla verdikleri oylar çerçevesinde Greenspan’ın süreci yönetmede yaşadığı problemler ve sadece 2 fark çıkacak kadar komitenin bölünmesi merkeze alınınca gerçekten acayip bir faiz kararı olduğu net bir şekilde anlaşılıyor.
Zaman ve aktörler değişse de ABD ekonomisi açısından değerlendirilince bugünün Federal Açık Piyasa Komitesi, kısaca FOMC üyeleri (en çok da Powell) Aralık 2025’te yani birkaç hafta sonra, belki yazıya girizgah yaptığım günlerdeki kadar kritik bir kararın altına imza atmak üzereler…
Evet, FOMC’un her toplantısı 12 üyesinin oylarıyla ABD’nin para politikasını şekillendiren bir yapıya sahip. Hatırlatmak gerekirse, bu 12 üyenin 7’si sabit guvernörlerden, 5’i ise her yıl farklı bölgesel FED başkanlarından (12 bölgesel FED’den) seçilen rotasyonlu üyelerden oluşuyor. Böylece farklı bölgesel dinamikler de karar süreçlerine dahil ediliyor. Karşıt fikirlerin ortaya çıkmasının da temel nedeni bu zaten.
Karar belirttiğimiz derecede kritik olacağından Aralık 2025 toplantısına yaklaştığımız şu günlerde FOMC üyelerinin faiz indirimi konusundaki tutumları haliyle hepimiz tarafından merak ediliyor.
Guvernörler arasında en şiddetli faiz indirimi yanlısı olanlar Christopher Waller ve Stephen Miran olarak öne çıkıyor.
Waller, ABD basınında haberleştirildiği üzere istihdam zayıflaması nedeniyle indirimden yana bir görüş belirtti.
Miran ise Fox Business üzerinden 25 baz puandan daha büyük bir indirimin bile düşünülebileceğini dile getirmiş durumda.
Diğer guvernörlerden henüz net bir açıklama yok. Önümüzdeki günlerde olabilir diye düşünüyorum.
Fakat yine de Michael Barr’ın enflasyonun hala yüksek olduğunu belirttiği yakın tarihli bir açıklamasının; Michelle Bowman’ın ise Haziran ayında iş gücü piyasasında kırılganlıkların var olduğunu ifade ettiği bir konuşmasının var olduğunu da ifade edelim. Lisa Cook hususunda tarafını netleştiremesek de indirime uzak göründüğünü söylemek lazım. En azından araştırmalarım bana bunu hissettiriyor.
Bölgesel Fed başkanları tarafına bakacak olursak orda tablo daha keskin.
John Williams (New York) ve Mary Daly (San Francisco) faiz indirimi yönünde konuşurken, Raphael Bostic (Atlanta), Loretta Mester (Cleveland) ve Alberto Musalem (St. Louis) indirime karşı daha temkinli bir duruş sergiliyor.
Mester, Reuters’a enflasyonun henüz istenilen seviyede olmadığını belirterek sıkı duruşun devam etmesi gerektiğini vurgularken, Musalem St. Louis Fed’in kendi platformunda temkinli olunması gerektiğini, Bostic ise önceki indirim kararlarını desteklediğini ve bu sefer temkinli olduğunu ifade etti.
Sonuç olarak, Aralık 2025 toplantısında FOMC’nin nihai kararı, bu çeşitli görüşlerin bir araya gelmesiyle şekillenecek ve elimizde şu an açıktan 3 pozitif ve çok sayıda belirsiz oy var.
Nasıl bir oylama sonucu çıkacağını çok merak etmekle beraber 1992 benzeri olacağını düşünmüyorum. Yine de kapalı kapılar ardında 25 baz puan indirimle sonuçlanacağına inandığımız toplantıda, en az 1992 kadar zorlu bir sınav verileceğinden eminim.
Hele ki ağza alınmayacak sözlerle Powell’a hakaret eden Trump başkanlık koltuğunda oturduğundan beri ısrarla indirim için dua ederken…